blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
12 Ocak, 2024 20:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Başkan Doğan: “‘Sürdürülebilir finansal yapı’ modelini başarmak zorundayız”

Trabzonspor Kulübü Başkanı Ertuğrul Doğan, Türk futbolunun zor günlerden geçtiğini ve bu sorunların çözülmesi için tüm kulüplerin ‘sürdürülebilir finansal yapı’ modelini benimseyip uygulaması gerektiğini söyledi.
Trabzonspor Kulübü olarak sürdürülebilir finansal yapı modeli üzerine ara vermeden çalışmaların sürdüğünü ve bunu başarmak zorunda olduklarını belirten Trabzonspor Kulübü Başkanı Ertuğrul Doğan, yazılı açıklama yaptı. Doğan, “Türk futbolunda güncel kur, artan maliyetler, düşük gelirler ve özellikle yayın getirisinin de yeterli düzeyde olmaması sebebiyle mali sorunlar her geçen gün katlanarak devam ediyor. Bu şekilde ilerlemesi ve önlem alınamaması halinde üzülerek söylemeliyim ki kulüplerin mali yapısı kontrol edilemez hale gelecek. Biz, yönetim kurulu olarak geldiğimiz ilk günden itibaren bu durumdan etkilenmemek için ‘sürdürülebilir finansal yapı’ üzerine çalışmalarımızı büyük bir gayret içerisinde sürdürüyoruz. Bu modeli kulübümüzün geleceği için başarmak zorundayız. UEFA’nın mali kuralları da bizim söylediğimiz ve üzerinde çalıştığımız ‘sürdürülebilir finansal yapı’ modelini işaret ediyor ve aynı zamanda bu modeli zorunlu kılıyor. Türk futbolunun düzelmesinin tek bir yolu varsa o da finansal yapıların ve kulüp bilançolarının düzelmesinden geçiyor” dedi.

“Oyuncu ve haklarının değerlenmesi sayesinde teknik iflastan kurtuluyoruz"
Trabzonspor Kulübü’nün Türk futbol ekonomisi ile ilgili yerinde kararlar aldığını ve bu kararların alınmaya devam edeceğinin altını çizen Başkan Doğan, “Biz, kulübümüzün çıkarları doğrultusunda ‘sürdürülebilir finansal yapı’ modeli üzerinde oldukça kararlı adımlar attık. Bu adımları atmaya da devam edeceğiz. Kamuoyuna açıkladığımız mali tablolara göre şu andaki öz kaynaklarımızın durumu ortada. Oyuncu ve haklarının değerlenmesi sayesinde teknik iflastan kurtuluyoruz. Oysa ki normal faaliyetlerimiz kapsamında öz kaynaklarımızın pozitif olması da şart. Zaten UEFA da mali kriter konusunu titizlikle takip ediyor ve incelemelerini sıkılaştırıyor. UEFA’nın yaptığı son düzenlemelere göre de mevcut kriterler korunarak ‘kulüplerin öz kaynaklarına pozitif olma şartı’ getirildi. Zannediyorum ki 1-2 sezon sonra bu konuda da kulüpleri ciddi yaptırımlar bekliyor. Bu geçiş döneminde tüm kulüplerin öz kaynaklarında her sezon belirli bir oranda iyileşme sağlamak zorunda” şeklinde konuştu.

“Gayrimenkul projelerimizle ilgili önemli mesafe kat ettik"
Trabzonspor Kulübü’nün uzun süredir uğraş verdiği Kartal Projesi ve diğer gayrimenkullerde bütün süreçlerin çok hızlı şekilde ilerlediğini ve önemli mesafede yol alındığı müjdesini de veren Başkan Ertuğrul Doğan, “Trabzonspor olarak yaptığımız ve yapacak olduğumuz sermaye artırımları, mevcut durumda almaya çalıştığımız önlemlerden sadece biridir. Kulübümüze gelir oluşturacak ve uzun süredir üzerinde çalıştığımız başta Kartal Tesislerimiz olmak üzere üç gayrimenkul geliştirme projesinde önemli mesafe kat ettik. Bu projelerden elde edeceğimiz sonuçlar hedefimiz olan ‘sürdürülebilir finansal yapı’ konusuna doğrudan ve büyük bir katkı sağlayacak. Bu projelerle alakalı yeni gelişmeler olduğu anda kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

YENİ BİR DÜNYA KURULUR TÜRKİYE’DE ORADA YERİNİ ALIR
blank
Mustafa AKAY tarafından
24 Aralık, 2024 10:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-

YENİ BİR DÜNYA KURULUR TÜRKİYE’DE ORADA YERİNİ ALIR

MUSTAFA AKAY

Bugün Cumhuriyetimizin kurucularından, Büyük Devlet Adamı İsmet İnönü'nün sonsuzluğa göçüşünün 51. yılı. Onu 51 yıl önce yitirmiştik.

Osmanlı'nın genç bir subayı olarak başladığı askerlik yaşamında hep başarılara imza atmış bir kişilik İsmet İnönü. Askerlik yaşamının neredeyse tamamı savaş alanlarında geçmiş. Kafkasya'da Filistin'de dişe diş savaşmış düşmanla. .Filistin'de yaralanmış, gazilik mertebesine ulaşmış.
Kurtuluş Savaşımız’ın kahramanlarından aynı zamanda. Birinci ve ikinci İnönü Savaşları'nın unutulmaz komutanı. İnönü Savaşları'nın utkuyla sonuçlanması, Türk Askerinin çekilmesini sonlandırmış, taarruzun fişeğini yakmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, bu utku üzerine İnönü'ye, " Siz orada sadece düşmanı değil, ulusun makus talihini de yendiniz" diyerek önemini vurgular.
İsmet İnönü bir askeri deha olduğu kadar, iyi de bir müzakerecidir. Diplomattır.
O nedenle, Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın görüşmecisi olarak çıkar tarihin önüne. Çetin görüşmeler sonrasında, Türk Hükümeti’nin başarısına imza atar. Bu antlaşma sonrası işgal altında olan Trakya yeniden egemenliğimize girer. Ardından Lozan Antlaşması gelir. Burada da heyetindekilerle birlikte harikalar yaratır. Sonuç, Mondros ve Sevr Antlaşmalarının yırtılıp atılmasıdır. Lozan Türkiye'nin Tapusu olarak tarihin kayıtlarına geçer. Atatürk, bunu siyasi bir zafer olarak nitelendirir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolun en önemli figürlerinden birisidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Genelkurmay Başkanı, ilk Başbakanı’dır. Atatürk'ün en yakın silah ve siyaset arkadaşıdır.
Atatürk'ün erken ölümünden sonra TBMM onu Cumhurbaşkanlığı’na getirir. Cumhurbaşkanlığına seçildiğinde, karışık günler yaşanmaktadır. Hitler’in çılgınlıkları dünyayı ateşe boğmuştur. Önüne gelene savaş açar, önüne gelen yeri işgal eder. Burnumuzun ucuna kadar gelirler.
Savaşın cinayet olduğuna inanan bir ekolden gelen İsmet İnönü, ülkeyi savaş belasından kurtarmak için akıl almaz bir siyaset izler. Atatürk'le birlikte oluşturdukları dış politikada denge politikasını akıllı bir şekilde uygular. Türkiye'yi savaşa sokmaz. Cumhuriyetini yeni kurmuş Türkiye, ağır ağır kendine gelirken, bu savaş sıkıntı yaratır. Savaşa girilmez ama önlemler alınması şarttır. Bu önlemler halk arasında sıkıntıların yaşanmasına neden olur. Başta ekmek olmak üzere gıdada karne uygulaması başlatılır. Halk, savaşın korkunçluğundan ziyade ekmeğin karneyle verilmesine kızar. Neyse ki, bir tek kişinin burnu kanamadan savaştan alnının akıyla çıkar Türkiye. Ama savaşta ölenlerin sayısı korkunçtur. Tam 60 milyon asker ve sivil ölmüştür bu kanlı savaşta.
Çekilen sıkıntılar tepkiyle karşılanır. Bir yurt gezisinde, bir çocuğa, " Sen bizi ekmeksiz bıraktın" dedirtirler. Verdiği yanıt, tarihe geçecek denli nezihtir. " Seni ekmeksiz bıraktım, ama babasız bırakmadım" der. Tam altı yıl sınırlarındaki savaşla yatıp kalkan ve ona göre strateji geliştiren İnönü, savaşın hemen ardından toprak reformu yapmaya karar verir. Feodalitenin kırılması amacına yönelik bu girişime parti içindeki toprak ağaları buna karşı çıkarlar ve istifa ederler. Sonrasında DP kurulur.
İnönü, çok partili sisteme geçişin yolunu da açar. DP, savaşın getirdiği sıkıntıları iyi kullanır. Dini istismar eder. Öylesine ileri giderler ki, yaşamı savaş alanlarında geçmiş İnönü'yü asker kaçağı olarak anlatırlar halka. 1950'de yapılan seçimde, DP iktidara gelir. Ne yazık ki, DP'yi iktidara getiren en büyük kitle, topraksız toprak köylüsüdür. İsmet İnönü'nün seçim sonuçları alındıktan sonra yürüyerek evine gitmesi başlı başına bir olaydır. İktidarı kendi elleriyle teslim eder ve der ki, " Benim en büyük zaferim, en büyük yenilgimdir". Olgunlukla karşılar ve muhalefet görevini üstlenir. Bu dünyada bir ilktir ve Türkiye örnek olmuştur. Hiçbir iktidar elindeki gücü kansız devretmemiştir, o güne kadar. İnönü ise demokrasi yolunda adım atarken, bunu olgunlukla karşılamıştır.
İnönü 27 Mayıs'tan sonra yapılan seçimlerde partisini birinci parti yapar. Ancak, sayı hükümeti kurmaya yetmez. Yine, İnönü'nün döneminde bir ilk yaşanır. Türkiye, koalisyonla tanışır. CHP-AP Hükümeti kurulur. Bu dönemde işler gayet iyi giderken, Kıbrıs'ta Rumlar, Türklere karşı kitlesel eylemlere başlarlar. Çoluk çocuk demeden insanları hunharca katlederler. Buna karşı önlemler alınması ve müdahale edilmesi gündeme gelir. Bu hazırlıklar yapılırken, ABD, "Benim silahlarımı kullanamazsın" deri. Akaryakıt verilmesini engeller. Jetlerimiz, İran'ın verdiği akaryakıtla havalanır. Bunun üzerine ABD Başkanı Johnson, aşağılık bir mektup yazar İnönü'ye. Tehdit dolu, saçma sapan.
İnönü'nün yanıtı, çok şeyler içeren, " Yeni bir dünya kurulur, Türkiye'de orada yerini alır" şeklinde bir karşı koyuştur.
İnönü, ülkenin en büyük sorunlarından birisi olarak gördüğü eğitim alanında da atılımlar yapar. Okullar, üniversiteler kurar. Kurduğu bir başka kurum ise dünyada örneği olmayan Köy Enstitüleridir. Burada amaç, yoksul köylü çocuklarının okumasıdır. Ne yazık ki, bu okullar da toprak ağaları tarafından hep şikâyet edilir.
İnönü' döneminde ülkemiz, birçok tesise kavuşturulmuştur. Savaş alanından diplomasi alanına kadar çok şeyler başaran İnönü, ne yazık ki, kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde, " iki ayyaş" yakıştırmasına maruz bırakıldı. " CHP'nin bir çivisi mi var" diyenler çıktı. CHP'nin ülkede çivisinin olup olmadığını aşağıda yayınlayacağımız listede ortaya koyacağız. Ama ilimizde İnönü'nün bir eseri olan Demir Çelik İşletmeleri'ni özellikle hatırlatmak istiyoruz.
Onun dediği gibi, " iktidarda kalmak değil, itibarda kalmak önemlidir"
1973 yılının 25 Aralık ayında mümtaz bir devlet adamını yitirdik. Bu ülke ona ve arkadaşlarına çok borçludur. Hele hele Karabük ve Zonguldak'ın borçları bitmez. Saygı, şükran ve minnetle anıyoruz. Işıklarda uysun.

İNÖNÜ DÖNEMİNDE YAPILANLAR
Atatürk’ün vefat ettiği 10 Kasım 1938’den Demokrat Parti’nin iktidara geldiği 1950 yılına kadar İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlık Dönemi’nde yapılanlar aşağıda listelenmiştir.
Bu dönemin ilk 6 yılı dünyayı kasıp kavuran ll. Dünya savaşının sürdüğü, Türkiye’nin bu uğurda 2 milyon Mehmetçiği silah altında bulundurmak zorunda olduğu yıllardır. Bu dönemin son 5 yılı ise Stalin canavarının Türkiye’den toprak talep ettiği, tehdit ve korku dolu yıllarıdır.. Bu dönem, Türkiye’nin dış borç alamadığı, fakat Osmanlı borçlarını son kuruşuna kadar ödediği yıllardır. Bu dönem, savaşa giren girmeyen hemen tüm gelişmiş ülkelerin yoksulları korumak için temel gıda maddelerini karneye bağladığı yıllardır.. Buna rağmen dünyada yüzbinlerce kişinin açlıktan öldüğü yıllardır.. Türkiye bu zor yılları hasarsız atlatmış nadir ülkelerden biridir..
İŞTE YAPILANLAR :
1939 – Bursa Merinos Fabrikası üretime başladı.
1939 – Ergani Bakır Madenleri İşletmesi hizmete girdi.
1939 – Karabük Demir Çelik Kok Fabrikası üretime başladı.
1939 – İstanbul’da yabancıların işlettiği tramvay ve tünel tesisleri devralındı.
1939 – Bursa ve Mersin Elektrik Tesisleri devletleştirildi.
1939 – Adana Elektrik Şirketi devletleştirildi.
1939 – Sivas’ta Demiryolu Makinaları Fabrikası kuruldu.
1939 – Aydın’da 4000 köylüye toprak dağıtıldı.
1939 – İstanbul’da kent içi ulaşım, havagazı ve elektrik dağıtımı yapacak İETT kuruldu.
1939 – Fransız askerleri Hatay’dan çıkartıldı, Hatay Türkiye’ye katıldı.
1939 – Karabük Demir Çelik Fabrikası Yüksek Fırınları hizmete girdi.
1939 – Ankara Güvercinlik Havaalanı açıldı.
1939 – Malatya İplik Fabrikası hizmete girdi .
1939 – Ankara Havagazı Şirketi devletleştirildi.
1939 – Karabük Demir Çelik Boru Fabrikaları hizmete girdi.
1939 – Unkapanı Atatürk Köprüsü açıldı.
1939 – İlk Türk denizaltısı Atılay Haliç’te denize indirildi.
1939 – Sivas – Erzurum Demiryolu açıldı. 15 yılda yapılan demiryolu 3.000 km’ye ulaştı
1939 – Tekirdağ Şarap Fabrikası hizmete açıldı.
1939 – TBMM Binası’nın inşaatına başlandı.
*
1940 – Raman Dağı’nda Petrol bulundu.. Milli Türk Petrol Şirketi kuruldu.
1940 – Köy Enstitüleri kuruldu. (Toplam sayısı 21’i bulan köy enstitüleri 1954 yılında kapatıldı)
1940 – İstanbul Radyo İstasyonu hizmete girdi.
1940 – Ereğli Kömür İşletmesi kuruldu. Ereğli kömür ocakları devlete bağlandı.
1940 – Haliç’te yapılan İkinci Türk denizaltısı donanmaya katıldı.
1940 – Taksim Gezi Parkı İstanbul’da açıldı.
1940 – Ankara’da Milli Halk Kütüphanesi açıldı.
1940 – Garp Linyitleri İşletmesi kuruldu.
1940 – Antalya – Manavgat – Konya Karayolu açıldı
1940 – Şile Enerji Santralı hizmete açıldı
*
1941 – Anıtkabir’in tasarımı için uluslararası proje yarışması açıldı
1941 – Gebere Barajı açıldı.
1941 – Türkiye ilk milli petrol şirketi Petrol Ofisi kuruldu.
1941 – Türk Hava Kurumu Ankara Etimesgut’ta uçak fabrikası kurdu.
1941 – THY Yurtiçi uçuş merkezlerinin sayısı 11’e çıktı.
*
1942 – Ankara Etimesgut’ta üretilen ilk Türk Uçağı deneme uçuşları yaptı.
1942 – Türk Devrim Tarihi Enstitüsü kuruldu.
1942 – İlköğretim seferberliği başladı.
1942 – Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü açıldı.
1942 – Dalaman ve Hatay Devlet Üretme Çiftlikleri kuruldu.
1942 – Atatürk Devrim Müzesi açıldı.
*
1943 – Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsası Kanunu kabul edildi.
1943 – Zonguldak-Kozlu Demiryolu hattı açıldı.
1943 – İstanbul’da Atatürk Bulvarı açıldı.
1943 – Ankara’da Gençlik Parkı açıldı.
1943 – Diyarbakır – Batman Demiryolu açıldı.
1943 – Seyhan Barajı ve Regülatörü faaliyete geçti.
1943 – Sivas Çimento Fabrikası üretime başladı.
1943 – İstanbul’da Yıldız Parkı açıldı.
1943 – Ankara Fen Fakültesi açıldı.
*
1944 – Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK) kuruldu.
1944 – İzmit Klor Alkali Fabrikası hizmete girdi.
1944 – İzmit Selüloz ve Kağıt Fabrikaları işletmeye alındı.
1944 – Ankara Etimesgut uçak fabrikasında çeşitli tiplerde 200 özgün uçak üretildi.
1944 – Anıtkabir’in temeli atıldı.
1944 – İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) kuruldu.
1944 – Mersin Limanı hizmete açıldı.
1944 – Gaziantep Havaalanı açıldı.
1944 – Fevzipaşa – Malatya ve Diyarbakır – Kurtalan Demiryolları hizmete girdi.
1944 – Sakarya’da Ziraat Alet ve Makinaları Fabrikası üretime başladı
*
1945 – Köy Enstitüleri ilk mezunlarını verdi. 1996 mezun öğretmenden 1878’inin ataması yapıldı
1945 – Şirketi Hayriye (İst. Şehir Hatları vapur işl.) devlet tarafından satın alındı.
1945 – Türkiye Birleşmiş Milletler’e kurucu üye olarak katıldı.
1945 – İskenderun Limanı hizmete girdi.
1945 – Türkiye ilk defa yerli ampul üretimine başladı.
1945 – Çiftçiyi ve Köylüyü Topraklandırma Kanunu kabul edildi.
1945 – Ormanlar koruma amacıyla devletin mülkiyetine geçti.
1945 – İstanbul – Londra ve İstanbul – Paris uçak seferleri başladı.
1945 – İlk yerli uçak motoru fabrikasının temeli AOÇ’de atıldı..
1945 – Etimesgut Uçak Fabrikası bünyesinde oluşturulan ARGE –Etüd Bürosu 16 ayrı tipte özgün uçak projesi üretti
*
1946 – Türkiye çok partili sisteme geçti. Demokrat parti kuruldu.
1946 – İş ve İşçi Bulma Kurumu hizmete başladı.
1946 – İşçi Sigortaları Kurumu Kanunu yürürlüğe girdi.
1946 – İstanbul – Ankara arasında yataklı tren seferleri başladı.
1946 – Ankara Üniversitesi kuruldu.
1946 – Elazığ Tekel Şarap Fabrikası açıldı.
1946 – Türkiye’nin ilk çok partili seçimleri yapıldı.
1946 – İkinci Türk denizaltısı YILDIRAY hizmete alındı
1946 – Raman-8 Kuyusu’ndan günde 450 varil petrol üretimine başlandı
*
1947 – İstanbul Açıkhava Tiyatrosu açıldı.
1947 – İşçi ve İşveren Sendikaları Kanunu kabul edildi. İşçi ve işverenlerin örgütlenmesinin önü açıldı..
1947 – Palu-Genç Demiryolu hizmete girdi.
1947 – Rize Çay Fabrikası üretime başladı.
1947 – Eskişehir Demiryolu Takım Fabrikası hizmete girdi.
1947 – İstanbul’da İnönü Stadyumu açıldı.
1947 – Etimesgut uçak fabrikasında üretilen uçakların aerodinamik testlerini yapacak Ankara Rüzgar Tüneli’nin kurulmasına başlandı
*
1948 – Köprüağzı – Maraş Demiryolu açıldı. Açılan son demiryolu hattı oldu; çünkü 1950’deki Adnan Menderes Hükümeti’nden itibaren demiryolu yapımları durduruldu.
1948 – Çatalağzı Termik Santralı hizmete girdi.
1948 – Milli Kütüphane hizmete girdi.
1948 – Ankara Etimesgut’ta kurulan ilk yerli Uçak Motor Fabrikası hizmete girdi.
1948 – Paris’te yapılan dünyanın en büyük havacılık fuarında Türk Uçakları da sergilendi
*
1949 – Porsuk Barajı açıldı..
1949 – Emekli Sandığı kuruldu.
1949 – Türkiye İnsan Hakları Bildirgesini onayladı.
1949 – Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü kuruldu.
1949 – İstanbul’da Kartal- Yalova araba vapuru hizmete girdi..
1949 – Sümerbank Ateş Tuğla Fabrikası Filyos’ta açıldı.
1949 – Muş’ta Alparslan Devlet Üretme Çiftliği kuruldu.
1949 – Murgul Bakır İşletmeleri üretime başladı.
1949 – Türkiye Avrupa Konseyi’ne kabul edildi.
1949 – Etimesgut Uçak Fabrikası’nda üretilen uçakların aerodinamik testlerini yapacak Rüzgar Tüneli’nin inşaat ve montajı bitirildi.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.