Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Başıboş Köpeklere özel “Köpek Köy” Projesi

Manşet Yayın: 21.12.2023 13:51
İhlas Haber Ajansı
Başıboş Köpeklere özel “Köpek Köy” Projesi

Türkiye’nin ‘başıboş köpek’ sorununa çözüm önerisi: “‘Köpek köyü’ kurulsun”

Türkiye’de ilk kez, hamile ve engelli kediler için “kedi köy” projesini hayata geçiren Kırıkkale’nin Yahşihan Belediye Başkanı Osman Türkyılmaz, valiliklerin, kaymakamlıkların ve belediyelerin paydaşlığında yapılacak “köpek köy” projeleri ile Türkiye genelinde yaşanan “başıboş köpek” probleminin çözülebileceğini söyledi.

Türkiye’nin “başıboş köpek” sorunu giderek büyümeye devam ediyor. Ankara’nın Keçiören ilçesinde 4. sınıf öğrencisi Tunahan Y.’nin okuluna giderken köpeklerin saldırısına uğrayıp ağır yaralanması, “başıboş köpek” sorununu yeniden gündeme getirdi. Son günlerde artan “başıboş köpek” saldırılarının önüne geçilmesi için çözüm önerileri sunuluyor. Türkiye’de ilk kez hamile ve engelli kediler için “kedi köy” projesini 3 yıl önce hayata geçiren Kırıkkale’nin Yahşihan Belediye Başkanı Osman Türkyılmaz, son günlerde sıklıkla konuşulan “başıboş köpek” sorunuyla ilgili çözüm önerisi sundu. Türkyılmaz, “başıboş köpek” sorununun ortadan kaldırılması için valiliğin, kaymakamlıkların ve belediyelerin paydaşlığında “köpek köy” projesinin kurulması gerektiğini söyledi.

“Aşırı saldırganlar önerdiğim ‘köpek köyü’nde yaşasın”
Herkesin elini taşın altına koymasını isteyen Türkyılmaz, Ankara ve Hatay’da yaşanan köpek saldırısı olaylarını örnek göstererek, “Herkes elini taşın altına koysun. Sokakta bir tane çocuğumuzun başına bir şey geldiğinde işte Hatay’da oldu, Ankara’da oldu, bu çocuklarımızın vebali kimde olacak? Sokak hayvanlarını kısırlaştırma taraftarayım. Çünkü eğer hızlı bir şekilde giderse ne belediyeler bunun altından kalkabilir ne de çocuklarımız veya işe giden işçi arkadaşlarımız, sokak süpüren arkadaşlarımız işine rahat gidebilir. Çünkü kalabalık halde geziyorlar. Böyle aşırı saldırganlar önerdiğim ‘köpek köyü’nde yaşasın” dedi.

“Nöbetçi veteriner sistemi koyalım”
Son 15 gündür sokak köpeği sorunu ülke gündeminde konuşulduğunu anlatan Türkyılmaz, “Günümüzün sıkıntısı sokak hayvanları ve başıboş gezen köpekler. 15 gündür kamuoyu bununla meşgul durumda. Kamuoyunda bir grup ‘uyutulsun’ diyor, bir gurupta ‘sokakta yaşasın’ diyor ama 2 tarafında bir önerisi yok. 5 yıldır belediye başkanıyım. 4 yıldır da sokak hayvanları konusunda hem evcil hayvan mezarlığı, hem evcil hayvan parkı, hem dünya kediler gününde açmış olduğumuz kedi köyü, hem de geçici hayvan barınağı yaptık. Bende bir belediye başkanı olarak önerim bir ‘köpek köyü’ kuralım. Buradaki paydaşlar kimler olsun; belediyeler, kaymakamlıklar, valilikler. Hatta ve hatta kabul ederlerse 8 ilçe 2 belde ve merkez ilçe olmak üzere bu gördüğünüz alanın tamamını etrafının tel örgüleriyle çevrilerek aktivistler gelip kontrollerini yapabilsin. Belediye ve kaymakamlıkların, valiliğin ve emniyet HAYDİ kontrolünde olsun. Okuldaki öğrencilerin gelip mama verip belli aralıklarda ziyaret edebilecekleri bir alan oluşturalım. Burada veterinerler olsun. Nasıl ki nöbetçi eczane sistemi var, nöbetçi veteriner sistemi koyalım” diye konuştu.

“Projemiz ödül aldı”
3 yıl önce 17 Dünya Kediler Günü’nde kurulan ‘kedi köyü’ projesinin 227 belediye arasından ödül aldığını hatırlatan Türkyılmaz, “Gündemimiz sokak hayvanları ve saldırılan yavrularımız-çocuklarımız. Biz daha önce 227 belediye 238 proje arasından 10’unculuk ödülü almış engelli ve hamile ‘kedi köyü’ yerleşkesindeyiz. Hemen yanımızda da geçici köpek barınağımız var. Orada da bir veteriner, bir sağlık teknikeri ve 10 tane personelle beraber ilçemizde toplamış olduğumuz köpekleri kısırlaştırıp geri yerlerine bırakıyoruz” şeklinde konuştu.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Dr. Özde “Anne sütü yaratandan yaratılana en güzel hediyedir”

Sağlık Yayın: 09.05.2024 12:00
İhlas Haber Ajansı
Dr. Özde “Anne sütü yaratandan yaratılana en güzel hediyedir”

DÜZCE(İHA) – Dr. Şükriye Özde, “Doğumdan sonra ilk gelen kolostrum dediğimiz anne sütü, bebeğin aynı zamanda ilk aşısı olduğu için çok önemlidir” dedi.

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Şükriye Özde, sağlıklı bebek yetiştirmede anne sütünün önemi hakkında dikkat çekici bilgiler paylaştı.

Sağlıklı bir bebek yetiştirmek için anne sütünün önemini vurgulayarak sözlerine başlayan Şükriye Özde, “Bütün bebekler ve çocuklar sağlıklı olmak, sağlığını korumak için yeterince beslenme hakkına sahiptir. Emzirme ise; bebeklere ve çocuklara bu hakkı sağlayan en ideal yöntemdir. Sağlıklı bir büyümeye giden yolda atılması gereken ilk adım anne sütü ile emzirmenin korunması, desteklenmesi ve yaygınlaştırılmasıdır. Her annenin sütü bebeğine özeldir. Doğumdan sonra ilk yarım saatte, anne ile ten tene teması sağlayıp emzirmeliyiz. Yeni doğan bir bebeğin ilk ihtiyacı annesinin kokusu, sıcaklığı ve onun sütüdür. Ne kadar erken emzirmeye başlarsak anne bebek bağı o kadar çabuk oluşacak ve anne sütünden bebek bolca faydalanacaktır. Doğumdan sonra ilk gelen kolostrum dediğimiz anne sütü, bebeğin aynı zamanda ilk aşısı olduğu için çok önemlidir. Anne sütü ilk 6 ay bebeğin tüm ihtiyaçları karşılar ve büyümesi için tek başına yeterlidir, taze ve ekonomik bir besindir” dedi.

Anne sütünün faydaları

Bebek emzirmenin anne ve bebek için faydaları hakkında da bilgi veren Özde, “Anne sütünün bebeğe faydalarını sayacak olursak; her zaman sterildir, ısı derecesi idealdir, hidrasyon için gerekli suyu sağlar, besin değerleri bebeğin ihtiyaçlarına uygundur, koruyucu etmenleri içerir, hormonlar ve büyüme faktörleriyle bebeğin sağlıkla büyümesini destekler. Anne sütü alan bebekte solunum ve sindirim sistemi enfeksiyonları daha az görülür, orta kulak iltihabı riskini azaltır. Sağlıklı çene ve diş gelişimini destekler. Tip I,2 diyabetes mellitus, çöliak, obezite gibi kronik hastalıkların riskini azaltır. Astım, atopik dermatit gibi alerjik hastalıklara karşı koruyucudur. Ruhsal, bedensel ve zeka gelişimine yardımcı olur. Anne-bebek arasındaki bağın sağlıklı oluşmasını sağlayarak bebeklerin huzurlu ve mutlu olmasını sağlar. Anne için faydaları ise; her zaman ucuz, hazır ve zahmetsizdir. Anne ve bebek arasındaki duygusal bağ güçlenir, yeni bir gebeliği önlemede etkilidir. Annenin; meme kanseri, over kanseri riskini azaltır. Osteoporoz ve anemiden korur” diyerek emzirmenin sağlıklı bir bebek yetiştirmenin yanında annenin sağlığını korumada da ne kadar önemli olduğunu vurguladı.

Bebekler her istediğinde emzirilmelidir

Bebeklerin her istediğinde mutlaka emzirilmesi gerektiğinin ve akıllardan çıkarılmamasının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Özde, “İlk ay bebek emzirme sıklığı en yüksek olan aydır. 2. ve 3. aylarda bebek emmeyi öğrenir ve midesi ilk aya göre büyür. Bu nedenle bebek emzirme sıklığı değişir. Bebek, bir defada daha çok süt aldığı için daha uzun süre acıkmadan uyuyabilir. Emzirme aralıkları uzar. 6 aydan sonra ek gıdalar sayesinde süre sıklığı yine değişmeye devam eder. Yeni doğan bebekler için emzirme sıklığı kişiden kişiye farklılık gösterse de gün içerisinde ortalama 2 saatte bir emzirilmesi gerekir. Normal şartlarda bir bebek tek bir memede 15-20 dakika kalmalıdır. Eğer bebek hala emmek istiyorsa diğer memeyle emzirilmeye devam edilmelidir. İlk aydan sonra bebekler güçlü bir şekilde emmeyi öğrenir. Bebek emzirme saatleri eğer bebeğin gelişimi ideal şekilde ilerliyorsa uzamaya başlar. Örneğin 2 aylık bebek emzirme sıklığı geceleri eğer kendi uyanmıyorsa 4 saat kadar beklenilebilir. Bebek emzirme sıklığı 3 ayın sonunda uzamaya başlar. Altı aydan sonra başlanılan ek gıdalar sayesinde günde 4-5 kez emzirilmeye kadar düşer” ifadelerini kullandı.

Bebeğin acıktığını ve doyduğunu gösteren belirtiler

Bebeğin emmek istediğini anlatan birtakım işaretleri olduğunu söyleyen Özde bunları; “Bebek elini ağzına götürüyor ve parmaklarını emmeye çalışıyorsa, ağzını açarak dilini dışarı çıkarıyorsa, kucağa alındığında kafasıyla meme arıyorsa bu bebeğin emmek istediğine işarettir” şeklinde sıraladı.

Başarılı emzirmenin anneye ve bebeğe ait belirtilerinin olduğunu vurgulayan Dr. Özde, anneye ait belirtilerini; “Emzirme önce ve sonrasında memede dolgunluk, bebek emerken diğer memeden süt akması, memelerde iğneler batma hissinin varlığı, doğum sonrası ilk günlerde emzirme sonrası rahimde kasılmaların hissedilmesi, meme başında ağrı olması” şeklinde sıralarken, bebeğe ait belirtilerinde ise; beslenme yeterliliğinin en önemli göstergesinin haftalık tartı alımı olduğunu vurgulayarak, ilk 6 ayda 150-250 gr/ hafta tartı alımının ideal olduğunu söyledi. Ayrıca günlük en az 5-6 defa idrar çıkışı ve bir defa da kaka yapıyor olmasının bebeğin yeterli beslendiğinin işaretlerinden olduğunu sözlerine ekledi.

Daha huzurlu olurlar

Anne sütü alan bebeklerin sindirim sistemi yakınmalarının mama alanlara göre kesinlikle daha az olduğunun altını çizen Dr. Şükriye Özde, anne sütü alan bebeklerin daha huzurlu bebekler olduğunu vurguladı.

Birçok annenin, sütünün yetersiz olduğunu düşünerek ek besine ya da mamaya başladığını söyleyen Özde, “Her anne iki bebek büyütecek süt üretme kapasitesine sahiptir. Bazen bebekler yeterince süt almazlar ancak; bunun genellikle nedeni bebeklerin yeterli veya etkin emmemesidir. Bu süreçte anneleri; anne sütünün artması için; yorgunluğunu, uykusuzluğunu paylaşıp destekleyerek endişe ve stresini azaltmak anneye ve bebeğe vereceğimiz en kıymetli hediyedir. Anne sütünü arttırmak için; bebeği her istediği zaman istediği kadar emzirmek de çok etkilidir. Anne sütü ne kadar talep olursa o kadar çok olacaktır. O nedenle sütünüzü arttırmak için özellikle ilk on gün boyunca saate bakmaksızın bol bol emzirin. Emzirmek anneler için anne ile bebek arasında bağı güçlendirir ve anne için doğal sakinleştiricidir” dedi.

Emzirme destek sistemi nedir

Emzirme destek sistemi hakkında da bilgi veren Özde, “Anne ya da bebek kaynaklı bazı sağlık sorunları nedeniyle yeterli emzirme mümkün olmadığı durumlarda, anne sütü eksikliği ya da yokluğu gibi durumlarda gelişimlerini sürdürebilmeleri için çocuk doktorunuza danışarak bebeklere beslenme desteği verilmesi gerekebilir. Ebeveynler; sağılmış anne sütü, devam sütü gibi beslenme desteklerini kimi zaman biberon, fincan ya da kaşıkla verirler. Aslında bebeğin olumlu beslenme alışkanlıkları geliştirmesine ve anne ile bağ kurmasına yardımcı olan başka bir yöntem vardır: Emzirme destek sistemi (EDS). Emzirme destek sistemi, beslenme takviyesi verilmesi gereken bir bebeğin hem memeden emip hem de ihtiyaç duyduğu gıdaları almasına yardımcı olan bir araçtır. Bu emzirmeyi destekleyici sistemde; bir tüpün ucu, meme başına sabitlenerek memeyi kavrayan bebeğin ağzına doğru sokulur. Tüpün ucu, bebeğin ağzına memenin ucu kadar yerleştirilmelidir. Tüpün diğer ucunda ise sağılmış anne sütünün bulunduğu biberon benzeri bir hazne bulunur” şeklinde konuştu.

“Hastanemiz anne ve bebek dostu hastanedir”

Bebekler için anne sütünün önemini tekrar vurgulayarak sözlerine devam eden Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Şükriye Özde, “Anneler bebeklerini anne sütü ile besleyerek bebeklerinin üzerine en iyi yatırımı yapmış olurlar ve yarınlarını garanti altına alırlar. Anne sütü; Yaratandan yaratılana en güzel hediyedir. Bu nedenle anne sütü her bebeğin en doğal hakkıdır. Sağlıklı nesiller için anne sütünün öneminin farkındayız. Hastanemiz; Anne ve Bebek Dostu Hastanedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.