Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Bakan Güllüce Heyelan Bölgesinde

Zonguldak Yayın: 21.07.2015 10:27
Yazar:
Bakan Güllüce Heyelan Bölgesinde

ZONGULDAK’ın Devrek ilçesi Karşıyaka Mahallesi’nde meydana gelen heyelan sonrası Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce bölgede incelemelerde bulundu.
Zonguldak’ın Devrek ilçesinde 400 bin metrekarelik alanda meydana gelen heyelan sonrası 35 bina, 66 müstakil ev zarar görmüş ve 124 vatandaş evsiz kalmıştı. Olay sonrası Devrek’e incelemelerde bulunmak üzere gelen Bakan Güllüce, gördüğü manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Güllüce heyelan bölgesine ağaç bile dikilemeyeceğini söyleyerek “Buralara ev yapılmasına nasıl izin verilmiş” dedi.
Bölgedeki incelemeler sırasında Bakan Güllüce’ye Zonguldak Valisi Ali Kaban, AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu, MHP Zonguldak Milletvekili Zeki Çakan, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı (AFAD) Fuat Oktay, Karayolları Genel Müdürü Mehmet Cahit Turhan ve İl Emniyet Müdür Osman Ak da eşlik etti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun talimatıyla Devrek’e heyelan bölgesini incelemek için gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, bölgenin eskiden beri heyelan bölgesi olduğunu ifade ederek, AFAD, bakanlığın teknik personelleri ve bilim adamları tarafından verilecek ortak karar doğrultusunda hareket edeceklerini ifade etti.
Bölge hakkında Bakan Güllüce’ye bilgi veren ve önerilerde bulunan MHP Zonguldak Milletvekili Zeki Çakan ise “Bu proje aşaması Devrek – Ereğli yolu proje aşaması itibaren bazı konularda araştırma yapılmasını öneriyorum. Bu dağ aşağıya indiğinde Allah muhafaza Devrek yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Burada meydana gelen oynama küçük değil çok büyük bir oynamadır” dedi.
“BURADA İNŞAAT YAPMAK İNTİHAR ETMEK GİBİ”
MHP Zonguldak Milletvekili Zeki Çakan’dan bölge hakkında bilgi alan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, “Bu binalara zabıt tutulmamış mı? Bu inşaatları yapanlara zabıt tutulması lazım. Geçmişte de olsa 1960-70’lerden beri burada inşaat yapmak intihar etmek gibi” dedi. Maden Tetkik Arama ekiplerinin 1950’li yıllarda bölgenin tehlikeli olduğu için kırmızı çizgiyle çizildiğini ifade eden Güllüce, “Maden Tetkik Arama demiş ki bu alan 1950’lerde çok tehlikeli alan. Kırmızı çizgiyle çizmiş. Ağaç bile dikilmez. Sen gelmişsin bina yapmışsın. Bunu bir teftiş inceler bakalım nasıl olacak?” ifadelerini kullandı.
“YOL YAPILDI HASTALIK ORTAYA ÇIKTI”
Yolun yapılmasıyla birlikte bölgedeki hastalığın fark edildiğini ifade eden Güllüce, “Yol inşaatı şu avantajı sağlıyor. Bir gece ansızın gelirdi bu bütün binaları alıp götürürdü. Şimdi yol haber verdi. Dedi ki burada hastalık var. 60 senedir burası heyelan çalıştı çalıştı ve bitirdi işi. Yol iyi ki yapıldı ve hastalığı ortaya çıkardı. Bu binalar her an yıkılabilirdi. Herkes ölürdü. İyi ki karayolları böyle bir iş yaptı da hastalık ortaya çıktı. Buraya nasıl bu kadar bina yapılmış, kim yapmış, nasıl ruhsat verilmiş bunları müfettişler inceler tabii ki. Türkiye genelinde böyle şeyler çok var.
Çoğu ruhsatsız. Heyelanlı bölgede inşaat yapılmış. Belediye de buna göz yummuş. Bir gün gelir patlar. Burası inkar edilecek bir şey değil. Çok sıkıntılı. Keşke bu arkadaşlar yapmasalarmış. Her bina için binanın yapıldığı tarihten itibaren ruhsatı var mı iskanı var mı kim iskan vermiş bunlar belirlenecek. Hemen bilinemez bunlar” dedi.
Bölgedeki incelemelerinin ardından beraberindeki heyet ile birlikte heyelandan zarar gören vatandaşlarla bir araya gelen Güllüce, daha sonra makam aracına binerek uzaklaştı.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Samsun’da aşı reddinde yüzde 300 artış

Sağlık Yayın: 02.05.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı
Samsun’da aşı reddinde yüzde 300 artış

Samsun İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras, Samsun’da son 5 yılda aşı reddi sayısının yüzde 300 artış gösterdiğine dikkat çekerek, “Bu konuda tereddüt yaşayan tüm anne-babalara destek vermeye hazırız” dedi.

“24-30 Nisan Dünya Aşı Haftası” kapsamında Samsun’daki genel durum ve aşı süreçleri hakkında açıklamalarda bulunan İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras, “Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1974 yılında başlatılan ve coğrafi konumu veya sosyoekonomik durumu ne olursa olsun, her çocuğun, hayat kurtaran aşılara eşit erişimini sağlamayı amaçlayan genişletilmiş bağışıklama programı geçtiğimiz 50 yılda büyük başarılar elde etti. İnsanlık tarihinde büyük salgınlara ve ölümlere neden olan çiçek, difteri gibi pek çok hastalık günümüzde aşılama sayesinde ortadan kalktı. 1998 yılından beri ülkemizde aşılama programı sayesinde çocuk felci hastalığı görülmüyor. Yenidoğan tetanosu da Türkiye’de elimine edilmiş hastalıklar arasına 2009 yılında girdi. Bu büyük başarılar, aşılamanın gücünü ve etkinliği en iyi gösteren veriler. Her çocuk için yaşamsal bir destek olan aşılamanın, çocukların sağlıklı yaşam hakkının bir parçası olduğu bilinciyle hareket eden Sağlık Bakanlığımız da bu anlamda etkin bir aşılama süreci yürütmektedir. Ülkemizde uluslararası referans laboratuvarlarında test edilerek teslim alınan aşılar, kullanım öncesi ‘Ulusal Referans Laboratuvarlarımızda’ da test edilmekte ve tüm kontrolleri yapılmaktadır. Tüm bu başarılı verilere, uluslararası ve ulusal bazda Sağlık Bakanlığımız denetiminde yapılan kontrollere rağmen, maalesef son yıllarda hem dünyada hem ülkemizde hem şehrimizde artan aşı reddi vakaları, 50 yıldır sürdürülen çabaların önümüzdeki yıllarda boşa gitmesine yol açabilir. Bunun önlenmesi, çocuklarımızın çeşitli bulaşıcı hastalıklardan korunması için, aşılama sürecinin ailelerin de desteğiyle güçlendirilmesi gerekmektedir” diye konuştu.

Aşı reddinde yüzde 300 artış

Samsun’da son 5 yılda aşı reddi sayısının yüzde 300 arttığını açıklayan Dr. Uras, “Son 12 yılda aşı reddi sayısı ilimizde sadece ’1’ iken, 2023 yılı itibarıyla bu rakam 886’ya ulaşmıştır. 2024 yılı sonuna kadar rakamın bin 400’ü geçeceği öngörülmektedir. Samsun’da sadece son 5 yılda aşı reddi sayısı yüzde 300 artış göstermiştir. 2014 -2018 yılları arasında şehrimizde sadece tek bir kızamık vakası görülmüşken, 2020-2024 yılları arasında Mart ayı itibariyle kızamık sayısı 46’ya yükselmiştir. Bu veriler hepimiz için uyarıcı olmalıdır. Rakamlardaki artış henüz endişe verici boyuta çok uzaksa da, bu tablo özellikle aşı süreçlerinde önemli bir yeri olan ailelerimize büyük görevler yüklemektedir. Bilinçli davranılması, geçmiş yıllarda pek çok insanın ölümüne yol açan bulaşıcı hastalıkları kontrol altına alıp, bazılarını tamamen yok edilmesiyle başarısı dünya çapında kanıtlanan aşılama programı karşıtı çabalara destek verilmemesi büyük önem taşımaktadır. Kimi vatandaşlarımız doğru kaynaklardan alınmayan, yanıltıcı, tıbbi içeriği hatalı bilgilerle en kıymetlileri olan çocuklarının aşılanması konusunda tereddüt yaşıyor olabilirler. Biz Sağlık Müdürlüğü olarak en ufak bir tereddüde bile pay bırakmak; kızamık gibi kontrol altına alınmış hastalıklardan çocuklarımızı yeniden kaybetmek istemiyoruz. Sağlık Müdürlüğü olarak bu konuda tereddüt yaşayan tüm anne-babalara bilgilendirme yaparak destek vermeye hazırız. Bize sosyal medya adreslerimizden rahatlıkla ulaşabilirler. Ekiplerimiz tarafından onlara mutlaka dönüş yapılacaktır. El birliğiyle aşı reddine dur diyelim, çocuklarımızın çözümü bulunmuş, artık yeryüzünde görülmeyen hastalıklarla yeniden yüz yüze gelmesine izin vermeyelim” ifadelerini kullandı.