Ihlas Haber Ajansı tarafından
25 Kasım, 2024 16:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Arıcılıkta kışlatma dönemi başladı

Samsun Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Sağlam, arıcılıkta kışlatma döneminin başladığını ifade ederek, “Arılar ya kışlaklarda ya da gerekli tedbirler alındıktan sonra dışarıda kışlatılmalıdır. Arılar kış uykusuna yatmazlar, petekler üzerine kümelenerek kışı geçirirler” dedi.
Arıları kışa hazırlama ve kışlatma döneminde arıcıların dikkat etmesi gereken konuları hatırlatan Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Sağlam, “Arıcılık ekonomik anlamda yapılan tarımsal bir faaliyettir. Ülkemizde ve dünyada birçok aile arı yetiştiriciliği ile geçimini sağlamaktadır. Bal arıları arı ürünlerinin çeşitliliği ile polinasyona katkı sağlamaktadırlar. Arıcılık dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ekonomik ve sürdürülebilirlik açısından önemli bir yere sahiptir. Genel anlamda arıcılık arıyı, bitkisel kaynakları birlikte harmanlayarak bal, polen, perga (arı ekmeği), propolis, arı sütü gibi ürünlerin ve ana arı, oğul arı gibi canlı materyal üretilmesini sağlayan tarımsal bir faaliyettir” diye konuştu.
Samsun’da 2023 yılı TÜİK verilerine göre arıcılık yapan işletme sayının bin 846, toplam arılı kovan sayısının ise 97 bin 448 olduğunu belirten Sağlam, “Arılarda kış ölü bir mevsimdir. Bu nedenle arılar ya kışlaklarda ya da gerekli tedbirler alındıktan sonra dışarıda kışlatılmalıdır. Arılar kış uykusuna yatmazlar, petekler üzerine kümelenerek kışı geçirirler. Ortam ısısı arının biyolojik faaliyetleri için 33-36 derece, uçabilmesi için asgari 7-8 derece ve besin toplayabilmesi için en az 10-14 derece olması gerekir. Kolonilere kış yiyeceği olarak bal ve polen depolanmış petekler bırakılır. Ancak petekler tamamen balla dolu olmayıp, alt yarılarındaki gözler boş olmalıdır. Çünkü kışın arılar bal dolu gözler üzerinde değil, peteklerin balla dolu kısmının hemen altındaki boş gözler üzerinde salkım kurarlar. Özellikle ilkbaharda taze polen gelmeye başlayıncaya kadarki dönemde arıların yavru yetiştirmeyi başlatıp sürdürebilmeleri için bırakılan ballı peteklerin 3-4 tanesinde aynı zamanda yeterince polen de olmalıdır. Genel kural olarak kuluçkalıktaki bal hasat edilmeyip, arıya bırakılmalıdır” şeklinde konuştu.
Ana arının durumu, zayıf koloniler ve hastalık kontrolü ile ilgili önemli uyarılarda bulunan İbrahim Sağlam şu bilgileri verdi:
“Yapılacak kontrollerde arı mevcudu az olan zayıf koloniler, anasız, ana arısı yaşlanmış, verimsiz ve sakat olan koloniler birleştirilmelidir. Başarılı kışlatma için mutlak surette sonbaharda bir dönem yavru üretimi sağlanarak kışa genç arı ve ana arı ile girilmelidir. Yapılacak denetimlerde herhangi bir hastalık tespit edilen kolonilerde gerekli önlemler alınmalı ve tedavi edilmelidir. Sonbahar teşvik yemlemesinden sonraki kuluçka aktivitelerinin çok azaldığı dönemlerde sonbahar dönemi varroa mücadelesi mutlaka yapılmalıdır. Bu şartlar dikkate alındıktan sonra diğer önemli hususlar ise kovanların sağlamlığı gözden geçirilerek, gerekirse değiştirilmeli, kovandaki arılı, yavrulu ballı-polenli çerçeveler düzenlenerek fazla petekler alınmalıdır. Kovanda herhangi bir hastalık ve zararlı varsa gerekli müdahaleler yapılmalı, en sondaki çerçevenin yanına bölme tahtası konularak boş kalan kısımdan soğuğun girmesi engellenmelidir. Kovanlar bir sehpa üzerine oturtulmalı, koloniler rüzgâr almayan ve mümkünse üstü kapalı bir arılıkta kışlatmaya bırakılmalı, kovan uçuş delikleri daraltılmalı, kovan örtü bezi soğuğu geçirmeyen bir malzemeden seçilmeli, örtü beziyle kovan arasına kovanda oluşacak nemi çekmesi için gazete kâğıdı örtülmeli. Kabartılmış petekler arıcıya tekrar gerekli olacağından muhafazası çok önemlidir. İyi muhafaza edilmeyen petekler mum güvesi ve fare gibi zararlılara maruz kalabilir. Petekler izole edilmiş bir odada kükürt yakılarak çıkan dumanla böceklenme engellenmeli. Arıların kışlatılacağı arılık kuzeyi kapalı, güneyi açık ve mümkünse üstü kapalı yerler seçilmelidir. Açık arılıklar ise rüzgâr almayan, su tutmayan ve nem biriktirmeyen yerler olmalıdır. Kovanlar mutlaka yerden 30-40 cm yüksekliğinde bir sehpa üzerine konulmalıdır. Kovan içi sıcaklık 14 dereceye düştüğünde arılar kış salkımı yaparlar. Salkımın merkezi 33 derece, dış yüzeyinde ise 5-8 derecedir. Salkımdan herhangi bir nedenle düşen arı tekrar salkıma çıkamaz ve ölür. Bu nedenle kışlatma yeri olarak arıların kış salkımını bozacak gürültü ve sesten uzak yerler seçilmelidir. Kovanların uçuş delikleri içindeki arılı çerçeve sayısı dikkate alınarak, uygun malzeme ile daraltılmalıdır. Dışarıda kışlatmada kovan uçuş deliği 1x5 cm’ye kadar küçültülür. Kovan içindeki boşluk bölme tahtası ile kapatılır. Kovaları sert rüzgârlardan korumak için güneydoğu yönünde hafif eğimli, su tutmayacak ve gürültüsüz bir yere koymak uygundur. Bütün ihtiyaçları karşılanan koloniler için soğuk havanın hiçbir sakıncası yoktur. Havasızlık, nem ve direk rüzgârlar sorun oluşturabilir. Kovanlarda ısı izolasyonu sağlanmalıdır. Paketleyerek kışlatmada kovan uçuş deliği açık kalacak şekilde kovanın dışı ve içi izole edilir. Kapalı yerlerde kışlatmada kış soğuk geçen bölgelerde arılar içeride kışlatılabilir. Uçuş deliklerine tel takılarak kovanlar içeri alınır. Havasızlık ve rutubetten korunmalıdır. Aksi takdirde ahır rutubeti ve pis kokusu gibi koşullar arıları öldürür. Bütün bu bilgiler dikkate alındığında arıcılarımızın arılarına besin vermeleri, varroa ve güve mücadelesini mutlaka yapmaları ve detaylı bilgiler için İl ve İlçe Müdürlüklerimize müracaat etmeleri gerekir.”

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
13 Mart, 2025 20:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BEUN’da istiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy’u anma konferansı düzenlendi

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde (BEUN) düzenlenen ve Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Aydın’ın konuşmacı olduğu "104. Yılında İstiklal Marşı ve Ulusal Şair Mehmet Âkif Ersoy" başlıklı konferans, iştirakçilerin büyük beğenisini topladı.
Farabi Yerleşkesi Sezai Karakoç Kültür Merkezinde gerçekleştirilen konferansa BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu ve Prof. Dr. Servet Karasu, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Lisanı ve Edebiyatı Eğtimi öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Aydın, Senato Üyeleri, akademisyenler, idari işçi ve öğrenciler katıldı. Düzenlenen hürmet duruşunun akabinde Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Melike Bolat’ın şefliği ve Çok Sesli Korosu’nun eşliğinde İstiklal Marşı okundu. İstiklal Marşının akabinde ise "104. Yılında İstiklal Marşı ve Ulusal Şair Mehmet Âkif Ersoy" başlıklı konuşmasını yapmak üzere Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Lisanı ve Edebiyatı Eğitimi öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Aydın kürsüye davet edildi.
Prof. Dr. Oğuzhan Aydın kelamlarına İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yıl dönümü münasebetiyle Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde tertip edilen konferansta olmaktan memnunluk duyduğunu belirterek başladı. Prof. Dr. Aydın, Millî Çaba periyodunda Mehmet Âkif Ersoy’un Türk milletinin azmi, kararlılığı ve gayretini ele alarak derin irfanıyla ortaya koyduğu İstiklal Marşı’nın eşsiz bir abide olduğunu lisana getirdi. Prof. Dr. Oğuzhan Aydın, Ulusal Şair Ersoy’un İstiklal Marşı’nı kaleme aldığı süreci çeşitli anılar üzerinden anlatırken bilhassa dönemin Millî Eğitim Bakanı ve Âkif’in yakın arkadaşı olan Hamdullah Suphi Tanrıöver’in İstiklal Marşı’nın meclise sunulmasında ve Gazi Mecliste bunun ilan edilme sürecinin hayli kıymetli olduğunu lisana getirdi. İstiklal Marşı ve Mehmet Âkif Ersoy’un hayatı üzerinden de ayrıntılı bilgiler aktaran Prof. Dr. Aydın; tarihin çeşitli periyotlarında ve özellikle Ulusal Çaba devrinde aktif rol oynayan Nene Hatun, Seyit Onbaşı ve Kara Fatma üzere kahramanların üstün çabasının de İstiklal Marşı’nın yazılmasında Âkif’in hislerini derinden etkileyen ögeler olduğuna dikkat çekti.
İstiklal Marşı ve Mehmet Âkif Ersoy’u çeşitli anılar ve kıssalar üzerinden, bilhassa Türk edebiyatının müstesna şiirleri üzerinden dinleyicilere aktaran Prof. Dr. Aydın, 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’nde düzenlenen aktiflik münasebetiyle başta BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer ile programda emeği geçen ve programa iştirak sağlayan herkese teşekkür ederek kelamlarını tamamladı.
Konferansın sonunda Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Prof. Dr. Oğuzhan Aydın’a teşekkür evrakı takdiminde bulundu. Teşekkür evrakının takdim edilmesinin akabinde aktiflik, günün anısına binaen öğrencilerle toplu hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.