Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
16 Mayıs, 2024 08:12 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Ampute Milli Takımı Teknik Direktörü Temiz’den çarpıcı açıklamalar

Ampute Milli Takımı Takımı Teknik Direktörü İsmail Temiz, “Ülkemizde yaşayan engelli vatandaşlarımıza, engelli kardeşlerimize sporcu kimliği kazandırarak ülkelerine hizmet etmeleri, çalışma hayatına kazandırarak sosyal hayatta katılmaları çok önemli. Bunu yolu da spor, kültür ve sanattan geçiyor” dedi.
Fransa’da gerçekleşecek Avrupa Şampiyonası öncesi Çorum’da kampa giren Ampute Milli Takımı’nda teknik heyet ve futbolcular, üniversite öğrencileri ile bir araya geldi. Dünya Engelliler Haftası nedeniyle Çorum Belediyesi tarafından düzenlenen “Başarı Engel Tanımaz” konulu söyleşiye katılan milli takım oyuncuları tecrübelerini gençlerle paylaştı.

“Engelli ve engellinin ne olduğunu bilmiyoruz, bunu eğitim sistemimizin bir eksikliği olarak görüyorum”
Söyleşide konuşan Ampute Milli Takımı Takımı Teknik Direktörü İsmail Temiz, engelli ve engellinin ne olduğunu bilmediğimizi, bunu eğitim sisteminin bir eksikliği olarak gördüğünü belirterek, “Türkiye’de 11 milyonun üzerinde engelli vatandaşımız yaşıyor. Bu engelli kardeşlerimizden bizim alanımıza giren ya da Avrupa’da futbol oynayabilecek engelli sayısı azımsanamayacak kadar az değil. 5,5 milyona yakın ortopedik engelli vatandaşımız var. Amacımız öncelikle engellilerimizi sporla hayata kazandırmak. Engellinin ne olduğunu bilmiyoruz. Bunu eğitim sistemimizin bir eksikliği olarak görüyorum. Nasıl diyeceksiniz. Amiyane tabirle söylüyorum. Gördüğümüze topal, kör, sağır diyebiliyoruz. Kendi adıma söylüyorum. Mayına bastım. Dünyaya tekrar gelmiş gibi oldum. Dünyayı yeniden tanıdım. Kendim engelli kalana kadar engelli ve engellilerin ne çektiğini bilmiyordum” ifadelerini kullandı.

“Sosyal bilgiler dersleri içerisinde engel ve engelliyi anlatabilecek şeyler yapılabilir”
“İlkokul seviyesinde başlayıp sosyal bilgiler dersleri içerisinde engel ve engelliyi anlatabilecek çok şeyler yapılabilir” diyen Temiz, “İlkokulda, ortaokulda, lise de, ilgili bölümlerde üniversitede engellinin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Sokakta yürürken engellinin yürüyüşünden, tavırlarından, hareketlerinden çok rahat engelli olduğunu anlayabiliyorum. Kendimde protez kullanıcısı olduğum için attığı adımdan insanların neler çektiğini anlayabiliyorum. Şu an dışarıdan beni rahat bir şekilde engelli değil diyebiliyorsunuz. Ayağımda protez var rahat kullanabiliyorum. Ama bir sivilce çıktığımda her adım attığımda canımın yandığından haberiniz olmuyor. Sadece özel günlerde değil her zaman engel ve engellinin ne olduğunu öğrenmemiz gerekiyor. Dolaysıyla ilkokul seviyesinde başlayıp sosyal bilgiler dersleri içerisinde engel ve engelliyi anlatabilecek çok şeyler yapılabilir. Bu bir ders olsa insanlarda farkındalık oluşabilir” şeklinde konuştu.

“Engelli olmak dünyanın sonu değil”
Engelli olmanın dünyanın sonu olmadığını vurgulayan Temiz, “Düsturum yüce Allah’ın bahşettikleri kaybettiklerimizden ibaret değil diyerek yolumuzda yürümeye devam ettik. Ben bir ayağımı kaybettim. Dünyanın sonu değil. Biz uzvumu kaybettim. Dünyanın sonu değil. Ülkemizde yaşayan engelli vatandaşlarımıza, engelli kardeşlerimize sporcu kimliği kazandırarak ülkelerine hizmet etme, özgüvenlerini yerine getirme, çalışma hayatına kazandırarak sosyal hayatta katılmaları çok önemli. Bunu yolu da spordur. Kültürdür. Sanattır. Üniversitelere gittiğimizde millilikten dolayı üniversiteye girip orada mezun olup bugün beden eğitimi öğretmeni kendi bilimsel alanlarında devam edebilme fırsatları var. Dolaysıyla ülkemizde bundan sonraki süreçlerde bunlara ehemmiyet vermeli” diye konuştu.

“İnşallah müfredata engel ve engellilikle ilgili dersler girer”
Müfredata engel ve engellilikle ilgili derslerin girmesi temennisinde bulunan Temiz, “Şunun farkında olmalıyız. Engelli hayatımızın her yerinde var. Ama şunu yapmamamız gerekiyor. Engelliye acımamamız gerekiyor. O insanlara fırsat vereceğiz ve onlar gibi düşüneceğiz. Sonrasında da onlar yanından tekerlekli sandalye ile yanından geçerken farkında bile olmayacağız. Önümüzdeki günlerde, yaşadığımız süreç içerisinde bu söylediklerimizi bizlerde görürüz. İnşallah müfredata engel ve engellilikle ilgili dersler girer. Sonucunda insanlar bunları düşünerek hareket eder. Kaldırımlarımız daha iyi olur. Asansörlerimiz buna göre dizayn edilir” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

"Ay yıldızlı bayrağımız için, onu göndere çekip İstiklal Marşımızı okutmak için elimizden geleni yapacağız”
Ampute milli takım oyuncularından Şehmuz Erdinç ise, engellilerin neleri başardığını dünyaya gösterdiklerini belirterek, “Türkiye’de ampute futbol biraz hızlı gelişti. Bu işe medyanın büyük desteği oldu. Avrupa şampiyonu olduğumuzda gündeme geldik. Sosyal medyanın ve medyanın etkisi çok büyük. Bizler kimsenin engelli olmasını istemiyoruz. Ancak doğuştan engelli vatandaşlarımız, sonradan engelli olan vatandaşlarımızın neler başarabileceğini insanlara göstermiş olduk. Sadece Türk halkına değil dünyaya da göstermiş olduk. Bizi çok sevmeyen Avrupa’ya da göstermiş olduk. İki kez Avrupa şampiyonu olduk. Üçüncü Avrupa şampiyonluğuna gidiyoruz. Bizi gerçekten nefret derecesinde sevmiyorlar. Ama biz ay-yıldızlı bayrağımız için, onu göndere çekip İstiklal Marşımızı okutmak için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Program sonra Belediye Başkan Vekili İsmail Yağbat, söyleşiye katılan Teknik Direktör İsmail Temiz, Barış Telli, Emin Tiryaki, Umutcan Günay, Coşkun Peker, Şehmuz Erdinç ve Erdi Arslan’a çiçek verdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
28 Temmuz, 2025 15:10 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’teki orman yangınında 120. saate giriliyor

Karabük'te 6 gün önce başlayan orman yangınında 120. saate girilirken ekiplerin sahadaki yoğun mücadelesi sürüyor.

Dün akşam saatlerinde rüzgarın etkisiyle Ovacık ilçesine bağlı Bicikler Köyü yakınlarındaki ormanlık alanda alevler yeniden yükseldi. Yangın, ekiplerin uzun uğraşları sonucu yerleşim yerine ulaşmadan kontrol altına alındı. Bölgede soğutma çalışmaları aralıksız sürdürülüyor. Zorlu arazide görev yapan ekipler, canla başla mücadele ederken hijyen ihtiyaçlarını da görev yaptıkları arazözlerden sağlıyor. Günlerdir yangınla mücadele eden ekipler, kıyafetlerini defalarca yıkayıp yeniden giyerek çalışmalarına devam ediyor.
Yangın bölgesindeki çalışmalar, Orman Genel Müdürlüğü ve çeşitli kurumlardan gelen destek ekiplerinin koordinasyonuyla yürütülüyor.
Yangından etkilenen bölgeler arasında Safranbolu ilçesine bağlı Çavuşlar Mahallesi ile Ovacık ilçesine bağlı Boyalı, Dudaş, Güneysaz, Şamlar, Kışla, Belen, Taşoğlu, Beydini ve Çukur köyleri yer alıyor. Ayrıca Karabük Merkez'e bağlı Kamış, Davutlar, Üçbaş, Ortaca, Mehterler, Tandır, Çukurca, Cumayanı, Cemal Ovası ve Yukarı Kızılcaören köyleri de yangından zarar gördü.
Adana Karaisalı Orman İşletme Müdürlüğü personelinden Mustafa Şahin, "Biz Adana Karaisalı'dan geldik. Arazi zor bir arazi. Yangın büyük. Allah herkesin yardımcısı olsun" dedi. Adana'dan farklı noktalar için ekiplerin Karabük'e geldiğini belirten Şahin, daha önce bu tür arazilerle karşılaşmadıklarını ifade etti.
6 gündür Karabük'te bulunan Çankırı Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerinden Samet Özkan, "Ovacık tarafındaydık biz üç gündür. Dün akşam işte buraya geldik. Soğutma çalışmalarımızı yaptık. Şükür şu duman gözükmüyor. Üst baş önemli değil. Yeter ki ormanlarımız yanmasın" diye konuştu.
Yangınlarla mücadelenin kendilerinin görevi olduğunu aktaran Özkan, şunları söyledi:
"Yani vicdanen de bunu yapmamız gerekiyor. Zaten görevimiz burası. Mecburuz yani bunu yapmaya. Yeşil vatanı korumaya mecburuz. İlk geldiğimizde ekibimle beraber 50 saat falan uyuyamadık. 2-3 saat uykunun arkasına tekrardan başladık. Yoğun bir mücadele verdik abi. Bayağı verdik. Hani bütün arkadaşlarım, bütün ekipler orman teşkilatı, gönüllüler falan bayağı bir mücadelemizi verdik."
Günlerdir yangınlarla mücadele ettiklerini dile getiren Gürhan Ercan, "Biz elimizden geleni yapıyoruz. Ekiplere yardımcı oluyoruz. Bizim bir maddi veya can kaybımız yok. Ormanlarımız çok feci şekilde yandı. Sinsi bir düşmanla karşı karşıyayız. Biz bunu 3-4 defa söndürdük. Hafif bir rüzgarda tekrar uyanıyor bir yerden. Ondan sonra bizim emeklerimiz hep böyle heba oldu" şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin