Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
31 Ekim, 2024 12:22 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Amasya Şeker Fabrikası 80 bin ton kristal şeker üretecek: “Çayınız Karadeniz’den, şekeriniz Amasya’dan olsun”

Amasya Şeker Fabrikası’nda bu yıl işlenecek 670 bin ton şeker pancarından 80 bin ton kristal şeker üretilmesi planlanıyor. Fabrikanın en büyük hissedarı olan Amasya Pancar Ekicileri Kooperatifi’nin başkanlığını yapan Mustafa Saatcı, "150 bin ton civarında küspe, 32 bin ton melas, 80 bin ton civarında şeker elde edeceğiz" dedi.

"Çayınız Karadeniz’den, şekeriniz Amasya’dan olsun"
Amasya Şeker Fabrikası’nda bu yıl 80 bin ton kristal şeker üretilmesi hedefleniyor. Karadeniz bölgesinin ünlü çayını içime hazırlanırken tatlandıran şekerin bölge illerine en çok satışının fabrikalarından yapıldığını belirten Mustafa Saatcı yerli üretime dikkat çekerek, "Çayınız Karadeniz’den, şekeriniz Amasya’dan olsun" diye konuştu.

Fabrika kapılarını gazetecilere açtı
5 il, 16 ilçe ve 10 bölgede yaklaşık 8 bin çiftçiyle yapılan sözleşme sonrası tarlalarında bin bir emekle ürettikleri pancarlarını hasat eden üreticiler, 71 yıldır bacası tüten Amasya Şeker Fabrikası’nın yolunu tuttu. Kapılarını gazetecilere açan fabrikada şeker pancarının şeker dönüştüğü tatlı yolculuğu bütün etapları görüntülendi. Tartılarak içindeki ‘polar’ adı verilen şeker oranının tespiti yapılan şeker pancarı, yıkanıp kesme makinelerinde belirli oranlarda kıyılmasının ardından haşlama bölümüne aktarılıyor. 75 santigrat derecede tutulan şeker suya geçiyor. Ham şerbet, içindeki pancar kırıntılarından temizlenmek üzere ince metal süzgeçlerden geçiriliyor. Pişirme istasyonunda şekerli çözeltinin içindeki suyun yüzde 70’i buharlaşıyor. Kristalizasyon işlemi ise vakum altında çalışmakta olan buhar kamarası aracılığıyla ısıtılan kazanlarda yapılıyor. Dinlendirme kaplarının şeker lapasını sürekli hareket ettirmesi sonucu şurup ve kristal kütlelerini birbirinden ayırıyor. Kristalleşen şeker daha sonra çuvallanıp satışa sunulmak üzere depolara naklediliyor.

“Çiftçilerimize 3,5 milyar TL dağıtmış olacağız”
Bölgede üretilen şeker pancarının fabrikaya taşınmasının 15 Ocak’a kadar sürmesini öngördüklerini anlatan Amasya Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Saatcı, “8 bin çiftçimizle anlaşma yaptık. Bölgemizde büyük bir meblağı çiftçilerimizin pancarını alarak dağıtmış olacağız. Bunun para karşılığı aşağı, yukarı 3,5 milyar TL” diye konuştu.
Ürettikleri şekerin tadı ve kalitesi konusunda iddialı olduklarını vurgulayıp bu durumun çayı ile ünlü Karadeniz bölgesinde Sinop’tan Rize’ye kadar uzanan güzergahta satışlara yansıdığına dikkat çeken Saatcı, “Çay Karadeniz’den, şekeri de mutlaka Amasya’dan olsun istiyoruz” şeklinde konuştu.

Şeker pancarı stratejik bitki
Gazetecilere fabrikayı gezdiren Amasya Şeker Fabrikası Genel Müdürü Vural Kamil Akyazan, şeker pancarının dünyada ve Türkiye’de tarıma dayalı sanayi üretiminde stratejik rol oynadığını hatırlattı. Hiçbir ülkenin şeker üretiminden vazgeçmeyeceğinin altını çizen Akyazan, “Sonuç olarak bizim de kesinlikle şekerden vazgeçmememiz gerekiyor. Çünkü şeker üretiminde kullanılan şeker pancarı tüm Türkiye çapında üretilen tek sanayi bitkisi. Türkiye’de bu çapta üretilen başka sanayi bitkisi yok” ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 11:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

KBÜ’de Sağlık Yönetiminde İnsan Kaynağı Planlaması Ele Alındı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından "Sağlık Hizmetlerinde İnsan Kaynaklarının Planlanması" konulu seminer düzenlendi.

Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen seminerde, sağlık hizmetlerinde insan kaynaklarının planlanması; alanın profesyonelleri tarafından personel yönetimi, idari işleyiş ve görev dağılımı çerçevesinde değerlendirildi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Seminerde konuşmacı olarak, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan ile Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir yer aldı.

Açılış konuşmasında Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının kritik bir yönetsel sorumluluk olduğunu belirterek, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki uygulamalarını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" dedi.

Açılış konuşmasını yapan Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının önemine değindi. Güngör, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki karşılığını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Seminerde sunum yapan Başhekim Doç. Dr. Erkan Doğan, sağlık hizmetinin 7 gün 24 saat kesintisiz sürdüğünü vurgulayarak yöneticilerin çok boyutlu bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Doğan, ekip çalışmasının, adaletin ve vicdanın sağlık yönetiminin temelini oluşturduğunu vurguladı.
Doğan, ayrıca sağlık hizmetinin kesintisiz yapısına dikkat çekerek, "Sağlıkta tatil yok. Burada sadece üç tane saç ayağı var; hekim, sağlık hizmetleri ve diğer alt birimler. Bu süreçte hakkaniyet, adalet ve vicdan çok önemli. Çalışanın hakkının yanında hastanın ve kamunun hakkını da korumak zorundasınız" diye konuştu.

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir ise sunumunda özellikle hastanenin fizikî yapısı ve işleyişiyle ilgili bilgiler aktardı. Hastanenin çok geniş bir alana yayılan modern bir sağlık kompleksi olduğunu belirten Demir, yapının büyüklüğü ve 7 gün 24 saat hizmet sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulduğunda insan kaynaklarının doğru planlanmasının kritik önem taşıdığını söyledi. Demir ayrıca, "Sağlık hizmeti durmaz; bu nedenle doğru personel planlaması hayati bir gereklilik" dedi.

Programda ayrıca yeni mezun hemşirelerin saha adaptasyonu, birimlerdeki iş yükü, acil servis ve yoğun bakım gibi kritik alanlarda görev almanın sorumlulukları da ele alındı. Konuşmacılar, mesleğin zorluklarının yanı sıra insan hayatına dokunan yönünün güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu dile getirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin