Karabük Postası tarafından
24 Mayıs, 2023 15:26 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Akademisyenlere ve İş İnsanlarına Yenice Ormanları Anlatıldı

Yenice özelinde sürdürülebilir orman yönetimi uygulamalarını ve ormanları korumak, geliştirmek, ekosistem bütünlüğü içinde sürdürülebilir ve topluma çok yönlü faydalar sağlayacak şekilde yapılan çalışmalar akademisyenler, kurum amirleri, iş insanları ve esnaftan oluşan guruba anlatıldı. Orman Bölge Müdürü  Faruk Bayraktaroğlu, Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet Pınar, ZBEÜ Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Sedat Çevikel, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Yaşar Karaman, GAMER Müdürü Ahmet Hakan Gencer, İş insanları Şenol Erboy, Özcan Köktürk, Avukat Metin Büyükyılmaz, esnaf İsmail Kebap ve Yenice İşletme Müdürünün katıldığı inceleme ve gözlem çalışmalarının ardından açıklama yapan Bölge Müdürü Faruk Bayraktaroğlu, 1999’da Dünya Koruma İzleme Merkezi (WCMC) WWF Avrupa ve yakın çevresinde acil korunması gereken 100’ü aşkın orman alanı belirlediğini “Avrupa Ormanlarının Sıcak Noktaları” olarak adlandırılan bu alanlardan 9’unun Türkiye’de 2 tanesi (Yenice Ormanları ve Küre Dağları) Bölge Müdürlüğünde  olduğunun belirtti. Bayraktaroğlu; Yenice ormanları  Fitososyolojik açıdan Avrupa-Sibirya flora bölgesinin öksin alanında yer almaktadır. Orman ekosistemi içindeki bitkisel, hayvansal ve mineral kaynaklı elemanları, her çeşit canlı ve cansız varlıkları ön planda ormancılık bilimleri ve tekniği olmak üzere; doğa tarihi, jeoloji, jeomorfoloji, mineraloji, botanik, zooloji, arkeoloji vb. bilimler yönünden gözlemek, incelemek, deney, araştırma ve teknik geziler yapmak amacıyla “doğa laboratuvarı” olarak kullanılan ormanımızdır. Otsu ve odunsu diğer türler, ve faunası ile önemli bir biyolojik çeşitliliğe sahiptir. Halk arasında ‘‘Camiyanı karaçamı’’ olarak adlandırılan, düzgün gövdesi ve geniş öz odunu ile alıcıları tarafından fazlaca tercih edilen yetişme ortamı ırkı da bu ormanda bulunmaktadır. Yapılan bir çalışmada; orman, çayır ve dere olmak üzere üç vejetasyon yapısı ayrılmış ve toplam 527 adet bitki taksonu belirlenmiştir. Burada yaptığımız çalışmalarla hem ormancılık biliminin gelişmesine yardımcı oluyoruz” dedi. Yapraklı iğne yapraklı karışık ormanların ekolojisi ve özellikle kayın ormanlarının silvikültürü ve gençleştirilmesinde dikkat edilmesi gereken hususlara değinen Bölge Müdürü  Bayraktaroğlu, Bölgenin doğal güzellikleri arasında yer alan ve yöre için ekonomik değeri yüksek olan kayın ormanlarında yapılan çalışmalarla burayı gençleştiriyor  tohumdan fidanlar, fidanlardan da yeni ormanlar kuruluyor. Gençleştirme çalışmalarının sahaya sadece gençlik getirmekten ibaret olmadığını, gelen gençliğin sağlıklı, düzenli ve kararlı bir orman toplumu oluşturana kadar entansif bir izleme çalışması gerektirdiğini vurguladı. Program, Kavaklı Doğal Arberatumu, Anıt Porsuk ve Anıt Fındık ile Subatan Yaylası ormanlarının gezilmesi ile tamamlandı. (Haber Merkezi)
blank
İsmail AKCA tarafından
11 Nisan, 2025 23:18 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Eğitim Kenti Karabük Vizyonu..!

Bir zamanlar Karabük’ün en köklü mahallelerinden biri olan Öğlebeli Mahallesi, bugünlerde sessiz bir çığlık atıyor. Bu çığlık, artık kapanma noktasına gelen ve 1-2-3-4. sınıfların adeta bir arada eğitim gördüğü okulda..!

Konuyu daha önce gündeme getirmiştik lakin yetkililer tarafından geçiştirilerek üzeri kapatılmıştı.

21. Yüzyılda şehrin göbeğinde birleştirilmiş sınıf uygulaması!

Tam da “Eğitim Kenti Karabük” vizyonuna uygun değil mi?

Yaşanan son olay, ne yazık ki bu çığlığı bambaşka bir boyuta taşıdı:

Bir veli, bir anne baba, ipe sapa gelmez iddialarla çocuğunu emanet ettiği okulun müdür yardımcısına saldırdı. Günlerdir okulda adeta terör estiren bu aile ile ilgili kulağımıza gelen bilgiler çok ürkütücü boyutlarda. Müdür Yardımcısına fiziki şiddet uygulayan şahsın psikolojik raporu olduğu ve cezai ehliyetinin bulunmadığı, bunu da ulu orta bağırarak “benim raporum var kimse bana dokunamaz, istediğime istediğimi yaparım” şeklinde kendine silah edindiği söyleniyor. Eğer gerçekten böyleyse acilen araştırılıp müdahale edilmesi gereken bir durum zira bu durumda okulda kimsenin can güvenliği yok demektir.

Aslında Öğlebeli İlkokulu'nda yaşananlar Türkiye’de eğitim sisteminin geldiği noktanın bir göstergesi.

Eğitimde fırsat eşitliği gibi kavramların içinin boş olduğunun bir kanıtı. Daha önce ülkemizin birçok yerinde şahit olduğumuz bu şiddet olayları ise eğitimdeki çöküşün, öğretmenlik mesleğinin düşürüldüğü durumun fiziksel bir temsili haline geldi.

Bu olay, sadece Öğlebeli için değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki eğitim sistemimiz için bir uyarı niteliğinde. Sorunları görmezden gelmek yerine, eğitimde daha modern ve kapsayıcı çözümlerle geleceğimizi koruma vakti. Öğlebeli'nin sesi, aslında hepimizin sesi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.