Berkay Doğan tarafından
28 Şubat, 2025 12:16 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

AK Parti Karabük İl Başkanlığı 28 Şubat Darbesini Kınadı

AK Parti Karabük  İl Başkanlığı, 28 Şubat "postmodern darbesi"ni kınamak için bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.

AK Parti Karabük İl Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Başkanı Mustafa Tekelioğlu, yaptığı açıklamada, 28 Şubat’ın doğrudan millet iradesine yönelik bir darbe olduğunu vurguladı. Tekelioğlu, şunları söyledi:

"Bugün 28 Şubat Darbesinin 28. yıl dönümünde darbe ve darbecilik zihniyetini bir kez daha kınamak için bir araya geldik.

Burada şunun altını kalın çizgilerle bir kez daha çiziyoruz ki 28 Şubat başına ne sıfat getirilirse getirilsin, amasız fakatsız, düpedüz bir darbedir. Millet iradesine silah çekilmiştir. Seçilmiş hükümet süreç içinde silahların gölgesi altında görevinden el çektirilmiştir. Sözde irtica bahanesiyle bu ülkenin öz evlatlarına sırf dini inançlarından dolayı karalama, aşağılama, işten çıkarma, fişleme ve engelleme gibi yöntemlerle topyekûn bir karanlık kampanya başlatılmıştır.

Çok geniş toplum kesimleri katsayı adaletsizliği ve başörtüsü zulmü gibi hukuk dışı uygulamalarla kamusal alandan adeta silinmeye çalışılmıştır. Gençlerin hayatları karartılmıştır. İnsanların gelecekleri ellerinden alınmıştır. Darbeci zihniyet bu ülkenin vatandaşlarına yönelik gözü dönmüş bir nefretle hem toplumu hem de siyaseti dizayn etmeye çalışmıştır.

Ancak aziz milletimize 1000 yıl sürecek projeler dayatanlar en net cevabı yine milletin kendisinden sandıkta aldılar.

2002 yılında iktidara gelen AK Parti, geçen yıllar içinde sadece bu ülkede altyapı atılımı yapmakla kalmamış; medyadan bürokrasiye sermayeden siyasete darbe ve vesayet odaklarını teker teker bozguna uğratmıştır. Bunların artıklarıyla da her koşulda mücadele devam etmektedir. Bugün gurur duyduğumuz, başta savunma sanayimiz gibi alanlardaki başarılar vesayet odaklarının çökertilmesinden sonra elde edilmiştir. Bu büyük dönüşümün en büyük mimarı olan Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu millet hukuk ve sandık yoluyla içerideki ve dışarıdaki tüm darbe yandaşı güruhların planlarını boşa çıkarmıştır. 15 Temmuz direnişi bunun en büyük nişanesidir.

Yine son zamanlarda bazı çevrelerin vesayet günlerini çağrıştıran açıklamaları da bizlere 28 Şubat dönemine özlem duyanların olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır. Dünyaya gıpta ettirecek bir demokratik seçim sonucu iş başına gelmiş Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Cumhurbaşkanımızın sandıkta bükemedikleri bileğini demokrasi dışı hukuk dışı yollarla bükme arayışında olanların tarihten ders alması gerekmektedir.

Bu ülke için taş üstüne taş koymayı bırakın bilakis milletin sırtından kazandıklarıyla millete istikamet çizmeye çalışanları da yine en iyi milletin kendisi görüyor.

Bizler AK Parti olarak Allah’ın izni, milletimizin oyu ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde bugüne kadar ülkemize hizmet üretme aşkı ve darbecilerin karşısında dik durma azmiyle durmadan çalışmaya devam edeceğiz. Milletimizin bir daha 28 Şubat gibi süreçleri tecrübe etmemesi için demokrasi bilincini ve millet iradesi fikrini her zaman canlı tutacağız" dedi. Açıklamaya, AK Parti İl Kadın ve Gençlik Kolları Başkanları ile bazı Yönetim Kurulu Üyeleri de katıldı.

blank
İlyas Erbay tarafından
10 Nisan, 2025 14:34 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DESTEKLE BİLE ZOR AYAKTA DURUYOR, YAZIK !

SGK açıklarını aktüeryal denge sistemiyle kapatamıyor. Gelirler giderleri karşılamaktan çok uzak. Aktüeryal denge; sosyal güvenlik sisteminin finansmanı ve sistemden hak sahiplerine sağlanacak hakların karşılıklı mali durumunu tanımlar. Dengenin bozulması, sosyal güvenlik sisteminin yetersizleşmesi ve giderek çökmesi anlamını taşır.

Türkiye'de çalışan nüfusun yeteri kadar artmaması, buna karşılık emekli sayısındaki anormal artış SGK yı fena halde zorluyor. SGK Hazine desteği ile zar zor ayakta duruyor.
Açık katlanarak artmaya devam ediyor. SGK'nın hazineye yükü son 1 yılda 2 ye katlandı. 2024 yılı Ocak ayında 7 milyar 396 milyon olan açık 2025 Ocak ayında 16 milyar 44 milyona yükseldi.
Ocak ayındaki 417 milyar liralık giderin 290 milyar lirasını emeklilere ödenen maaşlar oluşturdu.
Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren emeklilerin aylıkları 2002 yılındaki seviyelere çıkarılsa, daha açık ifade ile gerçek enflasyon düzeyinde zam almış olsalardı; SGK nın açıkları kat kat daha yüksek olacaktı. Bu haliyle bile Hazine için büyük yük olarak görülen emekli maaşlarında artış beklemek hayal olur. Sistem maalesef aktüeryal olarak sağlıklı işletilememiştir.
Gelir ve gider dengesizliğinden bunu açıkça görüyoruz.

Kısa vadede çalışan nüfusun en az 2 katına çıkarılması mevcut sistemde mümkün değil. İstihdamı büyük oranda artıracak yani 2 ye katlayacak ciddi bir faaliyet yok!

Gelişmiş ülkelerde 3-4 çalışana bir emekli düşerken, Türkiye'de bu oran neredeyse kafa kafaya; yanılmıyorsam son verilere göre 1.3 çalışana 1 emekli düşüyordu. Çalışanlar Türkiye'de emeklileri finanse edemiyor. Gelmiş geçmiş tüm iktidarların oy kaygısıyla uyguladıkları popülist politikaların acı sonucu budur.
Ne yazık ki, bu politikalar uygulanmaya devam ediyor Son örneğini EYT de gördük.

SGK gelirlerinin yeteri kadar yüksek olmamasının önemli nedenlerinden biri de vergi toplamada ki sıkıntı. SSK yeteri kadar vergi toplayamıyor. Ülkenin kaymağını yiyen yüksek gelir sahipleri ya vergi vermiyor yada çok az veriyor. Bu da yetmez gibi bunların milyarlarca lira vergi borcu affediliyor.

Özel hastanelerin SGK ya yükü nü de unutmayalım.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda yer alan veriler, AKP iktidarı döneminde kamunun sağlık hizmetlerindeki payının giderek azaldığını ortaya koyuyor. Verilere göre Türkiye genelinde hastanelerin yüzde 59’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı, yüzde 37’si özel sektörde, yüzde 4’ü ise üniversitelerde bulunuyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den 2022’ye kadar kamu hastanesi sayısındaki artış yüzde 18.22 olarak gerçekleşirken özel hastane sayısındaki artış yüzde 111.7 olarak gerçekleşti. Özel hastane sayısı 2002’de 271 iken 2022 yılında 572 oldu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezinin (DİSK-AR) ''Özel hastanelerin SGK'ye yükü tırmanıyor'' başlıklı araştırma bültenine göre, 2024'ün ilk altı ayında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi. Devlet ikinci basamak hastaneleri için yapılan ödemenin payı ise yüzde 53,9'a düştü.

Bu kadar çarpıklığa, programsızlığa, plansızlığa rağmen bu ülkenin kurumları nasıl ayakta duruyor? Anlamak mümkün değil.

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.