blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
12 Ağustos, 2025 13:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Aile Bakanı Göktaş Karabük’e Geldi

Bir dizi ziyaret ve inceleme programı kapsamında Karabük'e gelen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş,  Balıkesir depreminde 1087 vatandaşa psikososyal destek sağladıklarını belirterek, "299 bin 421 anneye 2 milyar 555 milyon lira doğum yardımı yaptık.
Terörsüz Türkiye'yi şehit ailelerimiz ve gazilerle birlikte inşa ediyoruz" dedi

Bir dizi ziyaret ve inceleme programı kapsamında Karabük'e gelen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş Karabük Valiliğini ziyaret etti.

Vali Mustafa tarafından karşılanan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş Valilik Şeref Defterini imzaladı. Ardından Vali  Mustafa Yavuz ile Valilik Makamında bir süre görüşen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Karabük'te  aile ve sosyal hizmetler alanında yürütülen projeler ve çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Bakan Göktaş, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, Balıkesir Sındırgı depremi nedeniyle bölgeye hızlıca ekiplerin intikal ettiğini söyledi.
Göktaş, "Balıkesir'de 1087 vatandaşımıza 143 personelimizle Sosyal Destek ve çeşitli destekler sağladık. Depremden etkilenen tüm illerimizde il müdürümüzle çok yakından takip ettik. Bakanlığımıza herhangi bir kuruluşumuza olumsuz veya riskli bir durum bulunmuyor. Balıkesir'de Aile Sosyal İl Müdürlüğümüz ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımızla toplam 229 personel ve 39 araçla vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarını yerinde karşıladı. Karşılamaya devam ediyoruz. Vatandaşlarımızın dün olduğu gibi bugün de yanındayız. Rabbim ülkemizi, milletimizi her türlü afetten korusun" ifadelerine yer verdi.

"KARABÜK YAŞLANAN VE DOĞURGANLIĞI DÜŞÜK İL"
Karabük'ün doğurganlık oranın düşük olduğu illerden biri olduğunun hatırlatan Bakan Göktaş, "Karabük bizim yaşlanan illerimizden, aynı zamanda doğurganlığın düşük olduğu illerimizden. Geçtiğimiz yıl Aile ve Gençlik Fonu'nun ikinci fazını Karabük'e de genişletmiştik. Bu minvalde bugün burada hem çeşitli ziyaretler yapmak hem de ilin ihtiyaçlarına göre de cevaplar üretmek ve yeni yatırım programları yerine getirmek adına, özellikle bir huzurevi ihtiyacı var ve inşallah en yakın zamanda Karabük'e de bir huzurevi tekrar kazandırmayı buradan müjdelemiş olacağım. Bakanlık olarak biz kimseyi geride bırakmayan bir devlet anlayışıyla yürütüyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde insanı merkeze alan sosyal politikalar hayata geçiriyoruz. Vatandaşlarımızın huzuru ve refahı için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Kadın, çocuk, yaşlı, engelli, şehit yakını ve gazilerimizle hizmet ve desteklerimizi güçlendiriyoruz. Karabük'te de pek çok hizmete imza attık. Son 23 yılda Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Karabük'te toplam 38.8 milyarlık destek sağladık. Bakanlık yatırım ve desteklerimiz ise 2.5 milyar lira." dedi.

"2 MİLYAR 555 MİLYON LİRALIK DOĞUM YARDIMI YAPTIK"
Karabük'ün son aylarda çok büyük bir orman yangınıyla karşı karşıya kaldığını da hatırlatan Göktaş, "O minvalde de acil kaynak aktarımı olarak 3 milyon lira acil bir destek sağladık. Tabii ki 844 vatandaşımıza aynı zamanda psikososyal destek sağladık. Bu minvalde de bizler her daim vatandaşımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle aile yılı ilan ettik. Aile yılında aileyi güçlendirmek, risklere karşı korumak aynı zamanda nüfus ve doğurganlık hızlarına yönelik, aynı zamanda yaşlanan nüfusa yönelik de çeşit çalışmalarımız var. Aile yılına özel Türkiye genelinde 81 ilimize çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Aile yılında Cumhurbaşkanımız 81 ilimizde çeşitli müjdeler de sundu 13 Ocak aile yılı lansmanı programımızda. Bunlardan bir tanesi aile ve gençlik fonunu 81 ile yaygınlaştırılması. İkincisi de doğum destek sistemimizi güçlendirmek. Biz de Cumhurbaşkanımızın müjdesini verdiği doğum yardımlarına ile beraber bugüne kadar toplam 299 bin 421 annenin hesabına ödemelerini yaptık. Böylece bugüne kadar 2 milyar 555 milyon liralık ödeme gerçekleştirerek ailelere destek olduk. Karabük'te de 691 annemize 5.1 bir milyon lira ödeme gerçekleştirdik. İkinci ve üçüncü çocuğa sahip olan yani bu yıl itibariyle doğan doğum yapan annelerimi bu destekten beş yıl boyunca istifade edeceğini tekrardan söylemek istiyorum. Aile ve gençlik fonu kapsamında Türkiye genelinde 146 bin 443 başvurumuz bulunmakta. Karabük'te de 422 genç çift ayrı bir gençlik fonundan evi kredisine başvurdu. Karabük'te eğitim ve danışmanlık alan 250 çiftimiz bulunuyor.

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE'Yİ ŞEHİT AİLELERİMİZ VE GAZİLERLE BİRLİKTE İNŞA EDİYORUZ"
Cumhurbaşkanımızın da sık sık vurguladığı gibi terörsüz Türkiye, şehit ailelerimiz ve gazilerimizle birlikte inşa ettiğimiz bir süreç. Biz dün olduğu gibi bugün yarın da her daim şehit ve gazi ailelerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Onlarla beraber inşa edeceğimiz bu süreçte de Karabük'te de elbette ailelerimize bir araya geleceğiz. Canı pahasına vatanını savunan tüm kahramanlarımızı ve minnetlerimi sunmak istiyorum. Atacağınız her adımda onların emanetine dün olduğu gibi bugün de yarında sahip çıkmaya devam edeceğiz. Güçlü ve büyük Türkiye için çalışıyoruz. Hizmetlerimizi büyük bir titizlikle yürütüyoruz. Hedefimiz vatandaşımızın huzur ve refahını katkı sunmak. Hizmetlerimizin niteliğini ve kalitesini her geçen gün arttırıyoruz. El birliğiyle inşallah Karabük'ün de gelişimine katkı sunmaya devam edeceğiz. Bu ziyaret vesilesiyle Karabük'ün de çeşitli ihtiyaçlarını ve verilen hizmetleri yerinde tespit edip üzerine yenilerini eklemek için var gücümüzle çalışacağız" dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
12 Ağustos, 2025 14:50 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel: “Yerel Basının Susturulması, Milletin Nefesinin Kesilmesidir”

Türkiye İnternet Gazetecileri Derneği (TİGAD) Genel Başkanı Okan Geçgel, son yayımlanan tasarruf tedbirleri genelgesine sert tepki gösterdi. Geçgel, genelge ile gazete ve dergi abonelikleri, reklam ve tanıtım kalemlerinin tasarruf kapsamına alınmasının, yerel basının yaşam damarlarını kesmek anlamına geldiğini belirterek, bu kararın halkın haber alma özgürlüğüne doğrudan zarar verdiğini vurguladı.

Geçgel açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Yerel basın susarsa, milletin nefesi kesilir. Toplumun haber alma özgürlüğü gasp edilmiş olur. Vicdan terazisi bozulur, ülkenin temeline dinamit yerleştirilmiş olur. Maalesef yayımlanan bu genelge, yerel medyanın nefes borusuna pamuk tıkamaktadır. Gazeteler bir bir kapanmakta, dijital medyanın sesi kesilmekte, ekranlar kararmakta, radyolar susmaktadır. Bu, basına karşı yapılmış planlı bir infazdır.”

“Ekonomik bağımsızlığı elinden alınan basın, özgürce nefes alamaz”

TİGAD Genel Başkanı, ekonomik özgürlüğü olmayan bir basının özgürce mücadele edemeyeceğinin altını çizerek, “Özellikle yerel medyanın gelir kapılarına kilit vurmak, halkın gözüne perde çekmek demektir. Bu karar, sadece basına değil, doğrudan demokratik düzenin sağlıklı işlemesine zarar vermektedir” dedi.

Geçgel, yaklaşık 1,5 yıldır her fırsatta tasarruf tedbirlerinde basının kapsam dışı tutulması gerektiğini söylediklerini hatırlatarak, “Basının haklarını savunmak bizim birinci görevimizdir ve bu görevi son nefesimize kadar yerine getireceğiz. Kimse bizden susmamızı beklemesin, bekleyen de karşısında bizi bulur” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

“Tasarruf sadece basına uygulanıyor, şatafat tam gaz devam ediyor”

Geçgel, tasarruf tedbirlerinin yalnızca basına uygulanmasını sert bir dille eleştirerek, şu ifadeleri kullandı:

“Tasarruf tedbirleri deniyor ama maalesef sadece basına uygulanıyor. Kamuda şatafatlı harcamalar tüm hızıyla devam ediyor. Lüks makam araçları, israf dolu programlar, pahalı toplantılar, belediyelerin düzenlediği konserler ve festivaller tam gaz sürüyor. Bütün bu israf kalemleri tasarruf tedbirlerine takılmazken, sadece basının gelirlerini kısıtlamak ve tasarruf tedbirlerinin ilk hedefi yapmak akıl dışıdır. Bunu hiçbir vicdan izah edemez, hiçbir mantık kabul edemez.”

“Bu uygulama, basını sessizliğe mahkûm etme planıdır”

Geçgel, yerel basının yok olmasının ülke genelinde büyük bir bilgi karartmasına yol açacağını belirterek şunları söyledi:

“Yerel basın, halkın gözü, kulağı ve sesidir. Onu susturmak; halkın doğru bilgiye ulaşma hakkını zayıflatmak anlamına gelir. Bu uygulama, basını sessizliğe mahkûm etme riskini taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, susturulmuş bir basın, yarın susturulacak olan halkın habercisidir. Bu yüzden bu mücadele, sadece gazetecilerin değil, 85 milyon vatandaşın mücadelesidir.”

“Basının üç kuruşluk gelirini hedef almak akıl tutulmasıdır”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e ve bakanlık yetkililerine açık bir çağrı yapan Geçgel, “Bu genelgeyi hazırlayanların, basının üç kuruşluk gazete-dergi aboneliği veya reklam gelirinden tasarruf ederek ülkeye ne kazandıracağını anlamış değilim. Bu akıl tutulmasını milletimizin yüksek ferasetine havale ediyorum. Tasarruf bahanesiyle yerel basını yok etmek, bu ülkenin geleceğine vurulmuş en büyük darbedir” dedi.

“Yerel basın ayakta kalamazsa, demokrasi de ayakta kalamaz”

Geçgel, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu ülkenin en ücra köşesinde, zor şartlar altında, çoğu zaman kendi imkânlarıyla halkın sesi olmaya çalışan yerel gazeteciler var. Onların emeğini, alın terini görmezden gelmek, onları yok saymak, bu ülkenin vicdanını yok saymaktır. Yerel basın ayakta kalamazsa, demokrasi de ayakta kalamaz. TİGAD olarak, dün olduğu gibi bugün de basının haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Asla susmayacağız, susturulmamıza izin vermeyeceğiz.”

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.