Karabük Ağız ve Diş Dağlığı Eğitim Araştırma Hastanesi (ADSEAH) Başhekimi Doç. Dr. Ahmet Taylan Çebi, Aşı karşıtlarına tepki göstererek, aşı karşıtlığı konusunun gericilik ve karşıt propaganda düşüncesinin, pandemiyle birlikte farklı bir boyut kazandığını belirterek, "genlerimizi değiştirecekler, toplumları yok edecekler, yeni nesiller mutant olacak, çip takacaklar" gibi bir hâl aldığını söyledi. “Hâlâ neyin inadı yapılıp, neyin komplo teorileri üretiliyor” diyen Başhekim Çebi, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “COVID-19 pandemisinin ilk günlerinden beri hastalığın nedeni ve bulaş yolları, koruyucu tedbirler, aşıların içeriği, aşıların güvenilirliği ve etkinliği gibi salgın mücadelesi açısından çok önemli konulardaki hipotezler, savlar ve yapılan bilimsel araştırmaların sonuçları bilimsel makaleler ile medya ve aşı üretici şirketlerinin açıklamalarıyla, devlet yöneticilerinin bildirileri ile toplumlara açıklandı. Yani yapılan bilim gerek toplumsal haberleşme araçları ile gerek akademik, bilimsel tabanlar aracılığıyla tüm şeffaflığı ile paylaşıldı. Bu tablonun zemininde; ne yazık ki aşı karşıtlığı konusunda gericilik ve karşıt propaganda düşüncesi pandemiyle birlikte farklı bir boyut kazandı. Tüm dünyada; aşıların içersinde olan bileşenlerin yan etkileri gibi aşı tereddüdü için sebep gösterilen olgular yerini bambaşka ütopik ve gerici düşünce tarzı olan "genlerimizi değiştirecekler, toplumları yok edecekler, yeni nesiller mutant olacak, çip takacaklar" gibi bir hâl aldı. Bu tip komplo ve karşıt teorileri yanıtlayan ve çürüten çok sayıda bilimsel veri mevcuttur. Bunların en önemlileri ise; mevcut aşıların etkinlik oranları farklı olmakla birlikte hepsinin ağır hastalıktan ve ölümden yüksek düzeyde koruyuculuk sağladığı (bu aşı olan hasta olmayacak anlamına gelmez), maske, mesafe ve temizlik üçlüsünün virüsten koruyucu tedbirler arasında olduğudur. Yoğun bakım ihtiyacı duyan ve vefat eden hastaların çoğunu aşısızlar ve eksik aşılıların oluşturduğunu tüm dünya ülkelerinin sağlık otoriteleri sürekli dile getirmektedir. Ayrıca farklı ülkelerde yapılan çalışmaların aşıların kabul edilebilir ve genel sağlığı riske atmayacak düzeyde yan etkilere sahip olduğu yine dünya ülkelerinde yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde ortaya konulmuştur. Bu bilimsel verileri ve gerçekleri komplo teorileri ile görmezden gelmek tüm dünya insanlığının sağlığını tehdit etmektedir. Aşısı bulunan ve rutinde uygulanan, aşılarının etkinlik düzeyi yüksek olduğu kanıtlanan bir hastalıktan kaynaklanan salgın ne üzücüdür ki ülkemizde ve dünyada kontrol altına alınamamıştır. Ne yazıktır ki; 220 milyondan fazla insanın enfekte olup hasta olmasına sebebiyet veren ve yaklaşık 5.5 milyon insanın vefatından sorumlu olan bir virüsün varlığını sorgulamak ise trajikomik bir durumdur.”
