Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
02 Nisan, 2021 11:48

Değirmenci: “Kardemir’in 84 Yıllık Yolculuğu Çelik-İş İşçisinin Ellinde Yükselmiştir”

A+ A-

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, “Fabrikalar yapan fabrika gibi önemli bir unvanı ve prestiji elinde bulunduran KARDEMİR’in, 84 yıllık yolculuğundaki başarısında çelik işçisinin hakkı ve payı inkâr edilemez. Türkiye, bugün dünyanın sayılı çelik üreticilerinden biri haline gelmişse, bunda KARDEMİR işçisinin emeği ve alınteri büyüktür. Bu nedenle KARDEMİR’deki emeğin aslanları olan üyelerimiz başta olmak üzere bugüne kadar emeği geçen herkesi KARDEMİR’i bugünlere taşıdıkları için kutluyorum” açıklamasında bulundu. Genel Başkan Yunus Değirmenci, KARDEMİR’in temellerinin atılması ve Karabük’ün kuruluşunun 84. yılı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. KARDEMİR’in sadece bölgenin değil ülkemizin de ekonomik olarak kalkınmasında önemli ve stratejik bir yeri olduğunun altını çizen Genel Başkan Değirmenci, “3 Nisan 1937 yılında temelleri atılan ve 150 bin ton üretimle bu başarı hikâyesini başlatan KARDEMİR’in bugün, otomotivden savunma sanayine ve demiryolu rayı ve tekerine kadar, yerli ve milli birçok ürünü üretiyor olmasından ve ihracatın öncüsü sanayi kuruluşlarından biri haline gelmesinden dolayı büyük mutluluk içerisindeyiz. Bu duruma, Özçelik-İş Sendikası olarak, ciddi bir katkı vermiş olmaktan da ayrıca gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı. KARDEMİR’in yüzyıla dayanan ve kuşaktan kuşağa uzanan bu yolculuğunun destansı bir başarıya ulaşmasının perde arkasında KARDEMİR emekçileri olduğuna vurgu yapan Değirmenci, “KARDEMİR gibi devasa bir kurumu on yıllar boyunca taşıyarak bugünlere getirmek sadece akılcı piyasa stratejileriyle açıklanamaz. KARMEDİR’in bu başarısı, ancak fedakârca ve azimle çalışmakla ifade edilebilir. Diğer yandan 1994 yılında kapatılmak istenen Kardemir’i tabir-i caizse ipten alan, yaşamasını sağlayan yine KARDEMİR işçisinin bu fedakâr ve cefakâr ruhudur” diye açıklama yaptı. “KARDEMİR’DE HUZURUN VE BARIŞIN SİGORTASIYIZ” Özçelik-İş Sendikası’nın da yarım yüzyıldan fazla bir süre önce yine KARDEMİR emekçileri tarafından kurulduğunu anımsatan Değirmenci açıklamasını şöyle sürdürdü: “Sendika olarak her ne kadar Türkiye’nin dört bir yanında örgütlenmiş olsak da KARDEMİR ve KARDEMİR emekçisiyle koparılamaz, ayrıştırılamaz ayrı bir gönül bağımız var. KARDEMİR emekçisini yaptığımız toplu iş sözleşmeleriyle ve hayata geçirdiğimiz birçok çalışmayla mutlu etmeyi her zaman boynumuzun borcu bildik. Bu uğurda büyük mücadeleler verip, önemli başarıların altına imza attık. Bugün geldiğimiz noktada KARDEMİR’de çalışma barışını ve huzuru sağlamış olmanın haklı gururunu ve iç huzurunu yaşayarak yolumuza devam ediyoruz. İnanıyorum ki, KARDEMİR’de on yıllardır inşa ettiğimiz bu huzur ve kardeşlik havası, Özçelik-İş var olduğu sürece devam edecektir. Özçelik-İş, Kardemir’de huzurun, kardeşliğin, barışın, birlik ve beraberliğin sigortası olmayı sürdürecektir. Bu vesileyle bu 84 yıllık bu kutlu yolculukta alınteri akıtan ve KARDEMİR’i ülkemizin gözbebeği haline getiren başta üyelerimiz olmak üzere, KARDEMİR’in ve Karabük’ün tüm yöneticilerine şükranlarımı sunuyor, ahirete irtihal etmiş olanları da rahmetle anıyorum” “KARABÜK BİZİM HUZUR BULDUĞUMUZ YUVAMIZDIR” “Kardemir, Özçelik-İş Sendikası ve Karabük, ayrılmaz bir bütünün parçalarıdır. Et ve tırnak gibidir. Karabük, her zaman kendimizi mutlu ve huzurlu hissettiğimiz evimiz, yuvamızdır. KARDEMİR kadar, Karabük ve halkı da bizim için büyük bir öneme sahiptir. Karabük’ün hüznünde ve sevincinde her zaman Karabük ile yol yürümeyi kendimize görev bildik. Bu vesileyle KARDEMİR ile hemen hemen aynı kader çizgisinde ilerleyen Karabük’ün 84. Kuruluş yıldönümünü de kutluyorum”

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

25 Kasım, 2024 10:47

KAOSA ADIM ADIM

KAOSA ADIM ADIM
A+ A-

MUTAFA AKAY

Ülkeyi yönetenlerin birincil görevlerinden birisi, huzuru tesis etmektir. Huzurun egemen olmadığı bir ülkede, her şey bozulur. İç barış zedelenir.
Hak, hukuk kavramlarının ayaklar altına alındığı bir ülkede ise kaos, kargaşa ve panik egemen olur.
Bu, yönetenler eliyle yapılırsa çok vahim sonuçlar doğurur.
Ülkemizde sanki bunun emarelerinin ortaya çıkması bilerek yapılıyor gibi.
Her gün gündeme halkı ilgilendirmeyen sudan konular atılarak, öfkenin artmasına neden olunuyor.
Bir bakıyorsunuz, seçimden altı ay sonra halkın seçtiği yönetimler görevden alınıyor, yerine iki günlük kaymakamlar atanıyor.
Seçilenler atanmışların önüne kurban gibi atılıyor.
Ülkenin dört bir yanında insanlar sokağa çıkmış durumdalar.

Nerede ise toplumun tümü eylem içinde.
Analar babalar, yıllarca bin bir güçlükle çocuklarını okutup devlet millet hizmetine vermenin hayaliyle yaşarken, binlerce öğretmen adayı torpil denilen bela yüzünden bakanlık önünde eylem yapar duruma gelmişler.
Bir bakıyorsunuz yandaş denilen şirketlere maden arama izni vermek için ormanlık alanların talan edilmesine karşın, köylüler ayaktalar.
Ürettiği ürünü zararına satabildiği için çiftçiler yürümeye başlamışlar.
Topluma muhalefeti baskılamak için “etki ajanlığı” adı altında bir yasanın hazırlıkları başlamış,
Türkiye’nin en büyük belediyelerine soruşturma üzerine soruşturma yapılarak uyduruk suçlar oluşturma çabası bir başka gün gündemimizi oyalıyor. Algı operasyonları ile belediyelerin halka hizmetinin önüne set çekilmeye çalışılıyor
“Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diyen genç teğmenler atılıyor cenderenin önüne.
Siyasiler hakkında yıllar sonra davalar açılarak, mahkemelere çıkarılmaları ise ayrı bir kışkırtma konusu.
İşçilerin ayağa kalkmasına neden olan kararlar alınıyor. Özelleştirme çabaları insanların ekmeklerinin alınmasına zemin hazırlıyor. Çayırhan’da direnen işçiler en yakın örnek.
Çocuklar için kreşler açması gereken devlet, belediyelerin kreşlerini kapatma yolunu deniyor..
Laikliğe sahip çıkması gereken bir bakan tam karşısında duruyor. Laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılarak gerici eğitim dayatılmaya çalışılıyor. Tarikatlar ve cemaatler eğitimde korunur ve etkin hale gelmişler.
Toplum cinnet geçirmeye başlamış. Her gün kadın, çocuk, iş cinayetleri gazetelerin manşetlerini süslüyor.
Pahalılık almış başını yürümüş. İnsanlar geçinmekte zorluk çekiyorlar.
Uyuşturucu ve kumarın başlama yaşı çok küçüklere inmiş.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

100. Yıl Eczanesi
100. Yıl Eczanesi
Adres

100.Yıl Mahallesi 1003 Caddesi, No:26-28/a Karabük

Telefon

(370) 433-4400

Ülkü Eczanesi
Ülkü Eczanesi
Adres

Şirinevler Mahallesi, Mehmet Akif Caddesi, No:1 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 415-1350

Ateş Eczanesi
Ateş Eczanesi
Adres

Atatürk Mahallesi, Kaya Erdem Caddesi, No:33/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 725-1113

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455