Karabük Postası tarafından
14 Ağustos, 2014 14:28 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

KBÜ ‘den “Hayvansal atıklardan enerji ve gübre üretimi” Projesi

Enerjinin çok değerli olduğu günümüzde dünya, enerji dönüşümüne büyük önem verirken, bu noktada Karabük Üniversitesi  öğretim üyeleri de kendilerine düşen görevi fazlasıyla yaparak biyoenerji ve biyo ürün konusunda yürüttükleri “Hayvansal atıklardan enerji ve gübre üretimi”  projesi ile gündemde yer aldılar. Kandıra Belediyesi ve Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) arasında gerçekleştirilen “Kandıra’ya Mekansal Planlama Protokolü” imza töreninde, Kandıra’nın Araman Köyü’nde Karabük Üniversitesi işbirliği ile yapımına başlanan “Hayvansal atıklardan enerji ve gübre üretimi” projesi ve yatırımlar konusunda Karabük Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Öğretim Üyesi Enerji ve Çevre Teknolojileri Birimi Müdürü Prof. Dr. Durmuş Kaya bilgi verdi. Konuya ilişkin olarak değerlendirme yapan Rektör Prof. Dr. Burhanettin Uysal: “Üniversitemiz Teknoloji Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Öğretim Üyesi Enerji ve Çevre Teknolojileri Birimi Müdürü Prof. Dr. Durmuş Kaya ve ekibini tebrik ediyor, başarılarından dolayı kutluyorum. Üniversitemiz adına böyle bir proje ile anılmaları ve gerçekleştirmelerinden dolayı çok mutlu oldum. Türkiye bir tarım ve hayvancılık ülkesidir. Fakat bunların yan ürünlerinden asla bugüne kadar optimum şekilde faydalanmayı başaramamıştır. Ama 7 yıllık Karabük Üniversitesi hayvansal atıklardan biyoenerji ve biyo ürün üretimi, konusunda örnek bir proje yürütmektedir. Bu projenin daha büyük projelerin başlangıcı olacağını düşünüyorum. Dünyadaki bütün savaşların enerji üzerine yapıldığı bir dönemde, Ülkemizin kalkınmasında, ülke ve dünya geleceğinde bu türlü projeler önemli yer tutmaktadır. Kandıra İlçemize ve ülkemize hayırlı olsun.” dedi.  
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Okuyucudan Gelenler tarafından
11 Mayıs, 2025 13:24 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Demirden Kalplere Yazılan Bir Destan: Anneler Günü’ne Dair

Karabük… Adı, demirle özdeş; ruhu, alın teriyle yoğrulmuş bir kentin adıdır. Bu şehirde güneş, fabrika bacalarından sızan dumanlarla selamlar sabahı; çekiç sesleriyle uyanır sokaklar; her demir vuruşunda bir annenin duası işitilir göğe yükselirken. İşte böylesi mukaddes bir toprağın bağrında yeşeren annelik, yalnızca şefkat değil, bir var oluş biçimidir.

Bu mübarek şehirde, sabah ezanıyla birlikte uyanan anneler vardır ki, elleriyle ekmek yoğurur, yüreğiyle sabır… Ocağa düşen kıvılcımı dualarıyla söndürür, evladının nasibini yufka açar gibi incelikle serer önüne. Karabük’ün bütün anneleri, bu toprakların en kadim şiiridir; mısraları alın teriyle, kafiyeleri fedakârlıkla yazılmıştır.

Bugün, bu çelik yürekli kentin her hanesinde, her sokak başında, her fabrika kapısında, bir anne vardır ki, yüreğiyle zamanın ağırlığını taşır. Onlar ki demirin hararetini soğutacak kadar serin, ama evladının ateşine yanacak kadar narindir. Karabük’ün her bir annesi, bu şehrin en sağlam sütunudur; ne fırtına sarsar, ne zaman çürütür.

Ey Karabük’ün eli nasırlı, gönlü ipekten dokunmuş anaları!
Sizler ki, çekiç seslerinin arasında büyütüp evlatlarınızı, kalbinizde ezanla uyanan merhameti hiçbir zaman eksiltmediniz. Her lokmayı bölüp pay ettiniz; her yorgunluğu gülüşle örttünüz. Sizin sabrınız, demir ocaklarından daha sıcaktır; sizin sevdanız, fabrikaların dövdüğü metallerden daha sağlam…

Anneler Günü’nü, Karabük’ün bütün anneleri nezdinde, bir bayramdan öte, bir vefa yemini gibi kutluyoruz. Çünkü sizler sadece evlatlarınızı değil, bu kenti de büyüttünüz. Sizin sessiz dualarınızla ayakta kalıyor bu şehir, sizin alın çizgilerinizde yazıyor tarih.

Bugün gökyüzü biraz daha mavi, bugün duman biraz daha narin yükseliyor semaya… Çünkü bugün, bu şehrin en kıymetli cevherini kutluyoruz: Anneleri…

Ey sabrın adı, sevdanın tarifi olan analar!
Gökyüzünün en yıldızlı gecesi, toprağın en bereketli sabahı sizin adınızla başlar. Ve biz, sizden öğrendiğimiz her güzellikle eğiliyoruz huzurunuza…

Anneler Günü’nüz, demir gibi sağlam, çelik gibi parlak ve yürek kadar derin olsun…

Demirin Gölgesinde Ana Yüreği

Bir ocağın başında ağardı saçı,
Demir erirken yandı içi.
Çelikten değil, sabırdan dokunur
Karabük’te annenin bakış açısı.

Çekiç sesinde sustu nice düş,
Gözyaşı aktı, içine düşmüş.
Bir mendile sarılı sevda kadar temiz,
Ana yüreği… Demirden daha ateşli, sessiz.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.