Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

 “Disiplinler Arası Tıbbi Araştırmalar Çalıştayı”

Gündem Yayın: 04.12.2017 14:34
Yazar:
 “Disiplinler Arası Tıbbi Araştırmalar Çalıştayı”

Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesi ev sahipliğinde “Disiplinler Arası Tıbbi Araştırmalar Çalıştayı” düzenlendi. Tıp Fakültesi ve Demir Çelik Enstitüsü Konferans Salonları’nda gerçekleşen ve 2 gün süren çalıştayın kapanış oturumuna Rektör Prof. Dr. Refik Polat katılarak bir konuşma yaptı. Rektör Polat disiplinler arası çalışmalar konusunda uluslararası üniversitelerle iş birliği yapmanın önemine vurgu yaptı.

Rektör Prof. Dr. Refik Polat: Disiplinler arası çalışmalar konusunda uluslararası üniversitelerle iş birliği yapılmalı 

Cumartesi ve Pazar olmak üzere iki gün boyunca devam eden ve 50 sunumun yer aldığı çalıştayın Demir Çelik Enstitüsü Konferans Salonu’nda düzenlenen kapanış oturumunda Rektör Prof. Dr. Refik Polat disiplinler arası çalışmaların kendileri için çok önemli olduğunu ve bundan sonra da bu tür programların desteklenerek sürekli hale gelmesini sağlayacaklarını belirtti.

Ayrıca bu alanda Uluslararası diğer üniversitelerle de iş birliği yapılabileceğini belirten Rektör Prof. Dr. Refik Polat; “Bizim ziyaret ettiğimiz ve ikili iş birliği anlaşmaları imzaladığımız çok sayıda üniversite var. Bunların arasında nobel ödülü almış ve disiplinler arası çalışmalarda ön plana çıkan bazı üniversiteler de yer alıyor. Bu konuda onlarla görüşülüp iş birlikleri geliştirilebilir.” ifadelerini kullandı.

Rektör  Prof. Dr. Refik Polat, çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

Prof. Dr. Bünyamin Şahin: 2018 yılında bu çalıştayı ulusal düzeyde yapmayı planlıyoruz

Çalıştayın açış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Şahin çalıştay fikrinin çıkışıyla ilgili katılımcıları bilgilendirerek şunları söyledi: “Tıp Fakültemizde yaptığımız akademik kurul toplantısı sırasında öğretim üyelerimiz, disiplinler arası yeteri düzeyde iletişim olmaması sebebiyle tatminkâr düzeyde bilimsel çalışma çıkmadığı konusunda geri bildirimde bulundular. Biz de bunun üzerine harekete geçtik ve bu çalıştayı organize ettik.”

Çok kısa sürede öğretim üyelerinden talep ettikleri sunumların ellerine ulaştığını ve bu sunumları kitapçık haline getirdiklerini söyleyen Prof. Şahin; “Bu sunumları bir hakem incelemesinden geçirerek değerlendirdik ve nihayetinde kitapçık haline getirdik. Şu anda isteyenler bu kitapçığa tıp fakültesi sayfamız üzerinden ulaşabilir” dedi.

Dekan Prof. Şahin konuşmasının sonunda çalıştayı düzenlemelerindeki amaca da değinerek şöyle konuştu: “Bu toplantıyı yapmamızın asıl amacı disiplinlerin birbirlerini tanımaları, üniversitemizde mevcut cihaz envanterinin buradaki dinleyicilere aktarılması ve bilgi paylaşımı ile mevcut altyapı çerçevesinde sağlığın her alanı ve onunla birlikte mühendislik, teknoloji alanlarında nasıl iş birliği yapabiliriz, hangi ürünleri çıkarabiliriz bunun üzerine odaklaşmış durumdayız. Bundan iyi neticeler alacağımız kanaatindeyiz. Bu çalıştayı kısa sürede organize edebilmek bize ayrıca cesaret verdi. 2018 yılında bu çalıştayı ulusal düzeyde yapmayı planlıyoruz. Ben sözümün sonunda katkı sağlayan herkese teşekkür ederken özellikle bu çalıştayın düzenlenmesi noktasında desteklerini esirgemeyen Rektörümüz Prof. Dr. Refik Polat hocama ayrıca teşekkür ediyorum.”

Prof. Dr. İbrahim Kültür: Dünya’da yeni trend disiplinler arası çalışma moduna doğru gidiyor

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Kürtül de bir konuşma yaptı. Eskiden her öğretim üyesinin çalıştığı ana bilim dalı dışındaki alanlara karışamam gibi yaklaşımlarının olduğunu söyleyen Prof. Kürtül dünyada yeni trendin disiplinler arası çalışma moduna doğru ilerlediğini ifade etti. Prof. Kürtül “Bu bağlamda böyle bir çalıştayın Üniversitemizde yapılması gerçekten sevindirici bir olay. Dekan hocam bu konuyu ulusal bir boyuta taşıyalım dedi ama bunu aslında uluslararası boyuta taşımamız lazım. Çünkü bu çok önemli bir konu” dedi.

Çalışmalarda eksik olan noktaları bulmanın çok farklı disiplinlerdeki insanların bir araya gelmesiyle sağlanabileceğini belirten Prof. Kürtül konuşmasının sonunda şunları söyledi; “Üniversitelerde mutlaka lisans üstü düzeyinde disiplinler arası ana bilim dallarının teşekkülü çok önemlidir. Son yıllarda Türkiye’de üniversitelerde disiplinler arası ana bilim dalları kuruluyor. Bunlar bizler için çok sevindirici gelişmeler. Ben bu bağlamda bu çalıştayın yapılmasında emeği geçen başta desteklerinden dolayı Rektörümüz Prof. Dr. Refik Polat’a ve herkese teşekkür ediyorum.”

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Çöl tozuna karşı uzmanından korkutan uyarı: “Ölüme kadar götürebilir”

Dünya Yayın: 03.05.2024 20:00
İhlas Haber Ajansı
Çöl tozuna karşı uzmanından korkutan uyarı: “Ölüme kadar götürebilir”

Afrika üzerinden gelen toz taşınımı nedeniyle geçtiğimiz gün Bolu’da gökyüzünün renk değiştirmesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Doç. Dr. İlhan Sağsen, renk değişiminin normal olduğunu ancak çöl tozlarının insan ölümüne kadar götürebileceğini söyledi.

Afrika üzerinden gelen toz taşınımı nedeniyle Bolu’da gökyüzü kırmızı, mor ve sarı renklerine büründü. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından geçtiğimiz gün Bolu için sarı kodlu uyarı yapılmıştı. Yapılan açıklamada toz taşınımının meydana getireceği başta sağlık problemleri olmak üzere görüş mesafesinde azalma, hava kalitesinin düşmesi, çamur yağışı ve ulaşımda aksamalar konusunda uyarı yapıldı. Sarı kodlu uyarı verildiği kentte toz bulutunun etkisi tekrar görüldü. Toz taşınımı nedeniyle geçtiğimiz gün akşam saatlerinde kentte gökyüzü kırmızı, mor ve sarı renge büründü. Bolu Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç. Dr. İlhan Sağsen, toz taşınımının etkileri hakkında İHA’ya özel açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. İlhan Sağsen, toz taşımının ciddi sağlık problemlerinin oluşturabileceğini dile getirdi.

“Hayat kaybetme noktasına kadar getirebilecek ciddi bir problem”

Toz taşınımının olumsuz etkilerinden bahseden Doç. Dr. İlhan Sağsen, “İnsan sağlığına olumsuz etkileri var. Özellikle yetkililerin uyarıları; nefes darlığı ve alerjileri olan insanların daha çok kapalı alanlarda kalması yönündeydi. Bunun dışında daha fazla solunum problemlerine, halsizlik, baş ağrısı gibi sağlık problemlerine yol açtığı biliniyor. Havada ciddi partikülleşme olması insan sağlığını ciddi şekilde etkiliyor. 1952 yılında da Londra sisi yaşanmıştı. Kış ayında fazlaca kömür harcanmış, yakılmış ve hava sirkülasyonunun olmamasıyla şehre çöken karbondioksit yaklaşık 5 binin üzerinde insanın ölümüne sebep olmuştu. Bu kamuoyunu ilgilendiren, daha çok kamuoyunu bilinçlendiren ilk çevre-sağlık problemi ilişkisi. Bu çöl tozları da aslında yine bunun bir benzeri şekilde sağlık problemlerine hatta hayat kaybetme noktasına kadar getirebilecek ciddi bir problem” diye konuştu.

“Havanın kararması, kırmızılaşması, havanın kalitesini bozması ve sağlık problemlerine sebep oluyor”

Havanın kırmızı renk olmasının normal olduğunu söyleyen Sağsen, “Kırmızı hava olması normal çünkü çöl tozları geliyor. Dolayısıyla bu ince partiküller çok uzun kilometreleri aşıyor. Çöl tozları okyanusları geçiren ve Amerika kıtasına kadar ulaşan aynı zamanda bizim coğrafyamızda da Almanya, Türkiye’ye ulaşan hatta Çin’de yine aynı şekilde bu tozların etki bıraktığını görüyoruz. Bu tozun 2-3 günlük etkisi oluyor. İşte bu etki havanın kararması, kırmızılaşması, havanın kalitesini bozması ve sağlık problemlerine sebep oluyor. O yüzden bunun oluşturduğu bu görsellik bu noktada normal” dedi.