“Taşkömürü ve Demir-Çelik” Paneli

Karabük Postası tarafından
22 Haziran, 2016 08:27 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

ZONGULDAK ’ta “Taşkömürü ve Demir-Çelik” paneli düzenlendi. Panelde, Zonguldak kömür havzasının tarihi ve bugünü anlatıldı. Panelde, Türkiye Taşkömürü Kurumu’na yatırım yapılması ve işçi alınması konuşuldu. Genel Maden İşçileri Sendikası, Zonguldak’ın Kurtuluşu’nun 95. Yıldönümü ve Uzun Mehmet’in Kömürü Buluşunun 187. Yılı etkinlikleri kapsamında “Taşkömürü ve Demir-Çelik” paneli düzenledi. GMİS Şemsi Denizer Konferans Salonu’nda gerçekleşen paneli GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci yönetti. Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sencer İmer ile Bülent Ecevit Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuri Ali Akçin, panele konuşmacı olarak katıldı. Panelde; Zonguldak Maden Havzası’nın geçmişi, bugünü değerlendirildi ve geleceğe ilişkin öneriler ortaya konuldu. Panelin açılış konuşmasını GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci yaptı. Demirci, “Türkiye bugün ciddi sosyal sorunlar yaşıyor. Aslında bunların ekonomik nedenleri de var. Özellikle 1990’lardan sonra uygulanan ekonomi politikalar dengeyi bozdu. Tüketim arttı, üretim geriledi. Borçlar arttı, Türkiye emperyalist güçlerin doğrudan ve dolaylı müdahalelerine açık hale geldi. Biz GMİS olarak Zonguldak halkı olarak 1990 yılından bu yana uyarılarımızı yapıyoruz. Burada 1 milyar tonun üzerinde kömür rezervi var. Türkiye’nin sadece bu bölgesinde bulunan ve koklaşabilir özelliği ile demir-çelik sektörünün güvencesi olan taş kömürün yeterince üretemediğimiz için bölgemizdeki Kardemir ve Erdemir dışarıdan kömür alıyor. Özelleştirilen ÇATES, ithal kömüre dönme hesabı yaparken kömür var gerekçesiyle bölgemize kurulan enerji santralleri; tamamen ithal kömür kullanıyor. Yeni santral projeleri hazırlanıyor” dedi. “YERLİ KAYNAKLARA DÖNÜŞ YOLU ARIYORUZ” Türkiye Taşkömürü Kurumu’nu dolduracak hiçbir şirketin olamayacağına dikkat çeken Genel Başkan Ahmet Demirci, “Çevre, doğa ve insan sağlığı hiç önemsenmiyor. Kömür havzamız en çok kömür ithal edilen bölge oldu. Cari açığı kadar enerji ithalatımız var. Şimdi yerli kaynaklara dönüş yolu arıyoruz. Yerli kaynaklarımıza döneceğiz ama bu iş devlet ciddiyeti ile yapmak Soma faciası gibi yüzümüze gözümüze bulaştırmadan yapmak mecburiyetindeyiz. TTK’nın yerini doldurabilecek hiçbir şirket yoktur. Biz özelleştirme düşüncesine karşı her zaman mücadele ettik. Ve devam ediyoruz. Türkiye’nin koklaşabilir özellikteki kömüre ihtiyacı var. Tek çıkar yol işçi açıklarını gidermek ve gerekli yatırımları yapmaktır” diye ifade etti. “GEMİCİLİK SANAYİ ANINDA DURUR” Türkiye’nin herhangi bir şekilde kömür ithalatı yapamadığı takdirde gemicilik sanayisinin anında duracağını söyleyen Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sencer İmer, “Türkiye herhangi bir şekilde dışarıdan kömür alamasa, ambargoya uğrasa veya başka bir durumla karşılaşsa gemicilik sanayi anında durur. Bunu harekete geçirebilecek tek kaynak burasıdır. Zonguldak’tır. Dolayısıyla Zonguldak’ın koklaşabilir taş kömürü üretimi kesinlikle kullanılmalıdır. Zonguldak bu değerli kömürü enerjiye çevirip, elektriğe çevirip harcaması esasen lükstür. Bu kömür Türkiye’nin çelik ihtiyacını karşılamak için olması gereken kömürdür” şeklinde konuştu. “YAPILMASI GEREKEN YATIRIM VE İŞÇİ ALMAKTIR” Filyos Projesi’nin önemine değinen Sencer İmer, konuşmasını şöyle tamamladı: “Şu anda Türkiye’nin Erdemir’de yaptığı üretim 10 milyon ton civarındadır. Toplam çelik üretiminin Türkiye’de ancak biz Erdemir’de yüzde 25’ini yapıyoruz. Yüzde 75’ini ark ocaklarında yapıyoruz. Türkiye şu anda Erdemir’de ürettiği sacın iki katını ithal ediyor. Türkiye’nin Erdemir gibi iki tane daha demir-çelik fabrikasına ihtiyacı var. Bunun için Filyos Projesi’ni geliştirdik. Filyos aynı zamanda Zonguldak’ın ayağa kalkması için gerekli olan bir projeydi. Her şeyden önce mevcut olan 1 milyar tonun üzerindeki taşkömürünü çıkartmak gerekiyor. Şu anki düşük üretim seviyesinden 5 milyon tonu asgari çıkartmamız gerekiyor. Şu anda ihtiyacımız olan kömür de 6 milyon ton civarında. Zonguldak Türkiye’nin metalürjik kömür ihtiyacını karşılayan bir kurum haline gelecek. Bu kömür elektrik üretmek için yakılarak ortadan kaldırılmayacak. Bu çok önemlidir. Yer altında üretim işçisi ve aynı zamanda hazırlık işçisi ihtiyacı var. Yapılması gereken şey yatırım artı işçi almaktır.” Panelde, BEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuri Ali Akçin de bilgiler aktardı.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Trabzon Şehir Hastanesi inşaatının yüzde 75’i tamamlandı

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
15 Mayıs, 2025 12:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Trabzon’da Şenol Güneş Spor Kompleksi’nin yanındaki dolgu alanında üretimi süren 900 yataklı Şehir Hastanesi inşaatının yüzde 75’i tamamlandı. İnşaatında yaklaşık 760 kişinin çalıştığı kent hastanesinin temelinde 5 bin kazıkla taban güçlendirilmesi yapıldı.
Şenol Güneş Spor Kompleksi’nin yanındaki dolgu alanında geçtiğimiz yıllarda imaline başlanan Trabzon Kent Hastanesi’ndeki çalışmalar sürüyor. Toplam 900 nitelikli yatak sayısı sahip olacak halde projelendirilen ve yatak kapasitesi arttırılabilir durumda olan Trabzon Şehir Hastanesi inşaatı yüzde 75 düzeylerine geldi. 5 bin fore kazığın kullandığı şehir hastanesi sarsıntıya güçlü olarak inşa edilen sismik izolatörler ile korunacak. Kentteki ağır bakım kapasitesini de 2 katına çıkartacak olan Trabzon Kent Hastanesi’nde 300 poliklinik ve 33 ameliyathane olacak.
Hastane inşaatın yüzde 75 düzeylerine ulaştığını kaydeden Trabzon Vilayet Sıhhat Müdürü Dr. Hakan Usta, "Hastanemizin 4 kulesinde hayli bir ara aldı. İç donanımlarla ilgili de önemli çalışmalar yapıldı. Yer döşemeleri, kapıların montajı, elektrik tesisatına varıncaya kadar birçok süreçler yapıldı ve yapılmaya da devam ediyor. Yılsonuna kadar da firma bitmesini taahhüt etti biz de o günü sabırsızlıkla bekliyoruz. Şehir hastanesi devlet imkânlarıyla yapılan bir tesis. O nedenle de elimizde var olan aygıtlar teşrif gereçleri işçi ve gibisi tıbbı aygıtlarla alakalı fizibilite envanter çalışmalarını yaptık, bakanlığımıza sunduk. Eksik kalacağını ön gördüğümüz bir kısım materyallerin de taleplerini yaptık. Bakanlığımız bunlarla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. İnşallah bittiği vakit eksiksiz bir halde hizmet vermeyi hedefliyoruz. Bilhassa vilayetimizde bir yapılanmaya muhtaçlığımız var. Bu bağlamda da hizmetlerin kaydırılması kelam konusu olacak. Bir kısım hizmetleri bilhassa kent hastanemizde vermeyi planlıyoruz. Bu planlama dâhilinde de yakın bir gelecekte aslında kamuoyuyla paylaşılacak" diye konuştu.
Hastanenin ulaşım alt yapısı ile ilgili de konuşan Usta "Doğuda Fatih ve Fakülte, batıda Haçkalı Baba Hastanesi ile birlikte esasen 112’nin uyumu komutası bizde olduğu için çok rahat acil olayları yönetebilir durumda olacağız. Ona karşın yollarla ilgili çalışmalar hem Büyükşehir Belediye Başkanlığımız hem de Karayolları Bölge Müdürlüğü nezdinde önemli bir biçimde yapılıyor. Hem hafif raylı sistem orada planlanıyor. İnşallah yakın bir vakitte o da başlayacak. Karayolları da önemli bir formda hem kavşak hem kent hastanesinin dört bir yanından yollar olacak formda çalışmalarını yakın bir vakitte açıklayacaktır. Zira son evrelere geldiler. Bir ulaşım probleminin olmayacağını ön görüyoruz. Birçok hizmetin tek çatı altında olması vatandaşımızın lehine olacağını hizmet almaya başladığında görecektir" biçiminde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.