Çankırı'da "Radyocu Ferit" olarak bilinen Ferit Akalın'ın 1923'ten 1970 yılına kadar biriktirdiği ve bağışladığı 90 radyonun yer aldığı müzede, eski telefonlar ve telefon santrali, telgraf, posta pulları, televizyonlar ve yerel gazetelerin bulunduğu yaklaşık 200 araç gereç sergileniyor. Müzede Zeki Müren'in Çankırı'da askerlik yaptığı süreçte verdiği konserde kullandığı mikrofon da sergileniyor.
VİZONTELE, ÇANKIRI VE FERİT AKALIN’IN ÖYKÜSÜ MÜ ?
Türkiye’de bilinmiyor olsa da, Çankırı’da hemen herkes Çankırı’ya ilk radyo ve ilk televizyonu getiren ve kuran kişinin Ferit Akalın olduğunu ve o dönem Çankırı Lisesinde okuyan Yılmaz Erdoğan’ın yıllar sonra Ferit Akalın’ın televizyonu kurarken yaşadığı tüm öyküleri doğuda başka bir ilde yaşanmış gibi Vizontele ismiyle sinemaya taşıdığını iddia ediyor.
Öncelikle Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesi’nin kuruluş öyküsünü anlatan Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesi Rehberlerinden Sibel Atulkan anlatısında ; “1870 yılında "Sarık Kadı Konağı" olarak inşa edilen yapı, Osmanlı sivil mimarisinin önemli örnekleri arasında yer almaktadır. Haremlik ve selamlık olarak iki ayrı bina şeklinde tasarlanmış konakta, dönemin önemli isimlerinden Sarık Kadı hem resmi olarak yürütmüş hem de ailesiyle birlikte ikamet etmiştir.
2000'li yıllarda Çankırı Kültür Müdürlüğü ve Belediye tarafından restore edilen yapı, müzeye dönüştürülme kararı alınırken, ilginç bir gelişme yaşandı. Çankırı radyo koleksiyoncusu ve radyocu 1939 doğumluRadyocu Ferit olarak bilinen Ferit Akalın, müzeye 90 antika radyosunu bağışladı. Bu birikimi nedeniyle müzeye adı verildi. Günümüzde İzmir'de yaşayan ve sağlık sorunları nedeniyle çocuklarının yanında ikamet eden Ferit Akalın, hala radyolarla evinin bir odasında iç aksamıyla dış aksamıyla ilgilenmeye devam etmektedir.” dedi.
VİZONTELE FİLMİ FERİT AKALIN'IN HAYATINDAN MI ESİNLENDİ ?
Yılmaz Erdoğan'ın babası Nazım Erdoğan’ın , 1968-1974 yılları arasında Çankırı Gençlik ve Spor Müdürlüğü'nde görev yaparken ailesiyle birlikte Çankırı'da ikamet ettiğini vurgulayan Rehber Atulkan şu ifadelerde bulundu.
“Bu dönemde Yılmaz Erdoğan eğitimlerini Çankırı Lisesi'nde sürdürdü. Ferit Akalın’ın ilk radyo ve ilk televizyonu getirme çalışmalarında yaşadığı olayların yıllar sonra , Yılmaz Erdoğan Vizontele olarak sinema filmini yapıyor. Öykünün tamamı Çankırı’da Ferit Akalın’ın yaşadıklarıdır.Vizontele filminin çekimlerini Van'ın Erciş ilçesinde gerçekleştirdiği biliniyor. Yılmaz Erdoğan aslen Hakkarilidir.Akalın’ın ailesi Yılmaz Erdoğan ile görüşmek istediler ama dönüş alamadılar.Sonrasında Yılmaz Erdoğan’ı dava ettiler ama sonrasında ne gelişmeler olduğunu bilmiyorum.”

Zeki Müren’de Bizi Görecek Mi ?repliğinin nereden çıktığının öyküsünü de anlatan Rehber, Sanat Güneşimiz Zeki Müren’in 1958 yılında askerliğinin üç aylık bir dönemini Çankırı'da Yedek Subay olarak yaptığını ve bu süreçte askerlere ve halka konserler verdiğini belirterek, “ O dönem konserlerde kullanılan 1958 yılına ait mikrofonunu müzeye hediye eden sanatçının, Çankırı sokaklarında gezerken izlenen üniformalı fotoğraf ve müzede sergilenen vesikalık fotoğrafı müzeye sergileniyor. Zeki Müren de bizi görecek mi repliği de Çankırı’da yaşanmıştır.” Şeklinde konuştu.
“FERİT AKALIN’IN YAŞADIKLARI YILLAR SONRA BEYAZ PERDEYE Mİ TAŞINDI ?
Ferit Akalın'ın hayatı ile Vizontele filmi arasındaki benzerlikler nedeniyle Ferit Yılmaz’ın ailesi, Yılmaz Erdoğan ile görüşmeye çalıştığını, ancak herhangi bir yanıt alamadığını belirten Rehber Atulkan, Vizontele’nin öyküsünün tamamı Çankırı ve Ferit Akalın’ın yaşadıklarından alıntılandığını, bunun üzerine ailenin, konuya ilişkin yargıya başvurduğunu, sonrasındaki gelişmeleri bilmediğini aile ile görüşmek gerektiğini belirterek, Çankırı Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesi’nin ve Ferit Akalın'ın hikayesinin daha geniş kitlelere duyurulması lazım.” Sözleriyle açıklamasını noktaladı.