Ihlas Haber Ajansı tarafından
30 Nisan, 2024 00:36 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

KEİPA Türkiye Delegasyonu Başkanı Dönmez: “Gazze’de kalıcı ateşkese varılması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız”

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Ekonomi ve Kalkınma Politikası Komisyon Toplantısı açılışı Zonguldak’ta gerçekleştirdi. Türk Delegasyonu Başkanı Fatih Dönmez, “KEİPA ülkeleri olarak derhal kalıcı bir ateşkese varılması ve insani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız” dedi.
KEİPA Ekonomi ve Kalkınma Politikası Komisyon toplantısı açılış toplantısı KEİPA Türk Delegasyon Başkanı Fatih Dönmez Başkanlığı’nda Zonguldak’ta gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Fatih Dönmez, son uluslararası gelişmelerle birlikte küresel enerji ağırlık merkezinin kaydığına dikkat çekti.
Enerji güvenliği başta olmak üzere işbirliğinin bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde ortak hedefler çevresinde geliştirmeyi amaçladıklarını belirten Dönmez, Karadeniz bölgesindeki enerji kaynaklarına vurgu yaptı.
Dönmez, “Günümüzdeki son uluslararası gelişmeler ışığında küresel enerji ağırlık merkezinin kaydığını eminim sizler de doğrulayacaksınız. Bunun bilincinde olarak enerji güvenliği başta olmak üzere iş birliğimizi bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde ve ortak hedeflerimiz çevresinde geliştirmeyi amaçlamalıyız. Karadeniz bölgesi; enerji kaynakları, ticaret rotaları ve coğrafi konumu nedeniyle jeostratejik ve jeopolitik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Ancak bölgedeki artan gerilimler ve tansiyonlar, çeşitli ülkeler arasında rekabetin artmasına da neden olmakta, bölgedeki istikrarı ve güvenliği de tehdit etmeye devam etmektedir. Bu nedenle üye ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin güçlü tutulması, birlik gücümüzü korumak için hayati önem taşımaktadır. İmkânların ve meydan okumaların küreselleştiği; ülkelerin aynı anda ele alması gereken konuların nitelik ve niceliğinin benzersiz bir hale geldiği ve hiçbir devletin karşı karşıya olduğu sorunların üstesinden yalnız başına gelemeyeceği bir dönemi yaşıyoruz. Salgınlar, savaşlar, küresel ekonomik krizler, tedarik zincirlerinin kırılması, kuraklık, düzensiz göç hareketleri, tüm dünyada yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, hibrit tehditler, uluslararası şirketlerin ulusal mevzuatları hiçe sayması, keyfi yaptırımlar, uluslararası sistemde denge arayışları, yapay zekâ teknolojilerinin akıl almaz hızı gibi birçok eski ve yeni nesil meseleyle karşı karşıyayız. Tarihte siyasetin, sosyolojinin ve ekonominin bu kadar hızlı ve derinden dönüştüğü ve kırgınlaştığı; hukukun yaşanan dönüşümlerin hızına yetişmede bu kadar çaresiz kaldığı bir dönem herhalde yaşanmamıştır” dedi.

“Türkiye olarak bölgedeki barış ve huzurun şartsız tesisi için elimizden geleni ve daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz”
Karadeniz coğrafyasının tehdit ve dönüşümlerden en derinden etkilenen coğrafyaların başında geldiğine dikkat çeken Fatih Dönmez şöyle devam etti:
“Başta doğal gaz olmak üzere zengin enerji kaynaklarına sahip olan Karadeniz coğrafyası; tüm bu tehdit ve dönüşümlerden de belki de en derinden etkilenen coğrafyaların başında geliyor. Bu sebeplerle, Türkiye olarak bölgedeki barış ve huzurun şartsız tesisi için elimizden geleni ve daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz. Ukrayna’da devam eden savaş bölgemiz ve ötesi açısından ciddi endişe oluşturmaya devam etmekte, olumsuz etkilerini gün geçtikçe arttırmaktadır. Savaşın müzakere yoluyla çözümü dışında hiçbir alternatif çözüm günümüzde mümkün değildir. Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güvence altına alan adil bir barışın ancak diplomasi yoluyla sağlanabileceğine ilişkin görüşümüzü koruyoruz. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin barış planını prensipte desteklemekle beraber Rusya’nın dışlandığı üst düzey bir toplantının pek bir anlamı olmadığı da ifade etmek isteriz. Tüm ilgili taraflardan, ülkemizin diplomatik çabalarının devamını sağlamak için yardımcı olmalarını talep ediyoruz. Bölgesel güvenlik açısından önemli bir diğer konu da Güney Kafkasya’da barış ve istikrarın sağlanmasıdır. İkinci Karabağ Savaşı’nın sona ermesi, bu hedefe ulaşmak için önemli bir fırsat sunmaktadır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının henüz imzalanmamış olması, bölgede kapsamlı bir çözümün önündeki temel engel olmaya devam etmektedir. Her iki tarafı da taslak metindeki karşılıklı görüş ayrılıklarını aşarak anlaşmayı bir an önce imzalamaya teşvik ediyoruz. Öte yandan, ABD, AB ve bazı Batılı ülkelerin Azerbaycan-Ermenistan ihtilafına yönelik sergilediği dengesiz ve bir tarafı kayıran, diğer tarafın endişelerini göz ardı eden tutumdan da memnun değiliz. Bu tutum, Güney Kafkasya’daki sorunların çözümünün temeli olması gereken tarafsızlık ve kapsayıcılık ilkelerine de zarar vermektedir ve devam eden barış sürecini daha da karmaşık hale getirebilecek sonuçlar doğurma potansiyeline sahiptir.”

“Uluslararası kuruluşları kendi emelleri etrafında şekillendiren devletlerin kudretli yetkilileri de maalesef yalnızca izlemekle yetiniyor”
Filistin’de her 10 dakikada masum bir çocuğun öldürüldüğünü ve bugüne kadar 40 binden fazla Filistinlilerin hayatını kaybettiğini aktaran Dönmez şöyle dedi:
“Sadece yüreğinde Filistinlilerin acısını taşıdığı için dillerinde dua, gözlerinde çaresiz bir öfke ile izleyen vicdan sahibi sıradan insanlar izlemiyor; uluslararası sistemin köşe taşı olduğunu iddia eden, evrensel değerlerin banisi ve savcısı olduğunu öne süren ve dünya barışının muhafazası misyonuna sahip uluslararası kuruluşları kendi emelleri etrafında şekillendiren devletlerin kudretli yetkilileri de maalesef yalnızca izlemekle yetiniyor. İsrail’in Gazze’de sivil, çocuk, kadın ayrımı gözetmeksizin süren katliamlarında bugüne dek 40 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Gazze’de her 10 dakikada bir masum çocuk hayattan koparılıyor. Uluslararası hukukun tüm çizgileri hiçe sayılıyor. Vicdan sahibi bir insanın, İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamlar ve genişleyen işgal nedeniyle derin bir acı hissetmemesi mümkün değil. İsrail hükûmetinin eylemleri, barış ve güvenlik zeminini ortadan kaldırmaktan başka bir amaca hizmet etmiyor. Soykırım boyutlarına varan katliama bir son vermek, akan kanı durdurmak ve Gazze’nin yaralarını sarmak adına tüm insanlık tarihi bir görevle karşı karşıya 2. dünya savaşı yıllarındaki katillerine öykünen bir yönetimin adeta intikamını masum ve mazlum bir halktan alırcasına sürdürdüğü zulmün ve psikozlarının kara lekesine ortak olamayız. KEİPA ülkeleri olarak derhal kalıcı bir ateşkese varılması ve insani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız.”
Dönmez, “1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan tam bağımsız bir Filistin Devleti kurulana dek bu kriz son bulmayacaktır. Tek ve gerçek çözüm budur. Türkiye adil ve kalıcı bir barışa giden yolda elinden geleni sonuna kadar yapmaya devam edecektir. Barışın ve Filistinlilerin hak ve hukuklarının korunması için garantörlük de dahil olmak üzere, üzerimize düşeni yapacağız” dedi.
Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu da Filistin’de yaşananlara vurgu yaparak "Orada insanlık ölüyor. İnsanlığın ölmesine müsaade etmemek gerekiyor" dedi. KEİPA Genel Sekreteri Asaf Hajiyev de teşekkür ederek Vali Osman Hacıbektaşoğlu’na hediye takdim etti.
Üye ülkelerin aile fotoğrafı çektirdiği toplantı gündem maddelerinde belirlenen konuların görüşüldüğü oturumlar ile devam edecek.

blank
Berkay Doğan tarafından
09 Nisan, 2025 17:17 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

Türkiye Sözleşmesi İmzalandı

Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) ile Özçelik-İş Sendikası arasında yürütülen 17. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde taraflar, anlaşmayı şirketin Genel Müdürlük binasında düzenlenen törenle resmiyete döktü.

Özçelik-İş Sendikası ile KARDEMİR arasında sona eren 17. Dönem Toplu İş Sözleşmesi imzaları Şirketin Genel Müdürlük salonunda düzenlenen törenle atıldı. İmza töreninde konuşan KARDEMİR A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, sürecin zorlu geçtiğini ancak her iki tarafın da elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını belirtti. Demir, "Sektörün durumu malum, Karabük ağır sanayinin kalbi. KARDEMİR, Türkiye’nin ilk ağır sanayi tesislerinden biri. Burası bir işçi şehri ve eğer Kardemir daha güçlü bir şekilde yarınlara yürüyecekse, bunun lokomotifi çalışanlarımızdır" dedi.
Çalışan memnuniyetinin şirket başarısı için vazgeçilmez olduğuna dikkat çeken Demir yaptığı konuşmada, "Çalışanının memnun olmadığı, işvereniyle el ele, omuz omuza, kol kola olmadığı bir Kardemir'in bir yere gidebileceğine inanmıyoruz. Hiç bir zaman için işçinin kesesinden, cebinden keserek tasarruf edilebileceğine, şirketin kalkınabileceğine inanmış bir kültürümüz yok bizim inancımız şudur Şeyh Edebali'nin söylediği "İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın" düsturunu benzeri burada da çalışanını yaşat ki, çalışanını memnun et ki ondan memnun olman için onu memnun etmen lazım. İnşallah bu adımımızın sonrasında ve şuna yürekten inanıyorum sayın başkan ve sendika yöneticilerimiz, çalışanlarla, temsilcilerimizle mutabakat içindeyiz bundan sonra atacağımız her adımda ileriye doğru tesisimizin iyileştirilmesi, fabrikamızın iyileştirilmesi, veriminin artırılması, düzenlenmesi, Kardemir'in daha karlı, daha verimli, daha atak yarınlara doğru çok daha güvenli adımlarla yürüyen bir şirket olmasının temelini İnşallah attık diyoruz bu temelde çalışan arkadaşlarımızın var güçleriyle şirketi daha ileriye taşımak, daha karlı hale getirmek için elinden gelen her türlü fedakarlığı beraberce yapacağına inancımız tamdır. Bu anlayış içinde toplu iş sözleşmesinin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu bağlam içinde bütün kem gözlere, kem sözlere, dışarıdan gazel okuyanlara inat bizler bu adımın ülkemiz için, Kardemir için, Karabük için ne kadar hayırlı olduğunu el ele ispat edeceğiz bu azim ve kararlılık içindeyiz, bu adımı atarken de yöneticilerimiz ve bizler yapabileceğimiz maksimum, azami fedakarlığı yapmakla ilgili her türlü tedbiri, çalışmayı yaptık ve burada da içimiz ferah, çünkü biz çalışanımızın memnun olduğunu düşündüğümüz bizimde içimizi ferahlatan bir sözleşme yaptığımıza inanıyoruz. İnşallah hayırlara vesile olur, emeği tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" ifadelerine yer verdi.
DEĞİRMENCİ: “KARDEMİR VE EMEKÇİSİ BİR BÜTÜNDÜR, AYRI DÜŞÜNEMEYİZ”
Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci da yaptığı konuşmada, Özçelik-İş Sendikası, Kardemir ve emekçilerinin bir bütün ve bir aile olduğunu belirterek, "Bu anlayışla toplu sözleşme masasına oturduk, bu anlayışla müzakerelerimizi yapıp el sıkışarak ayrıldık. 40 yıla yakın sendikacılık hayatımın en kolay toplu iş sözleşmesini imzalama şerefini, onurunu bana ve yönetimime yaşatan Yönetim Kurulu Başkanıma ve Yardımcılarına, Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür ederim.
Geçmişte de kamil bey döneminde de kıdem zammı adı altında yeni bir maddeyi bize hediye ettiği gün yaptığımız mitingde Kamil Baba diye bağıran Kardemir işçisinin neler söyleyeceğini merak ediyorum. Biz Kardemirsiz, Kardemir de bizsiz olamaz, Karabük bizsiz, biz Karabüksüz olamayız, biz burada bir aileyiz, burada doğdur, Türkiye'de büyüdük. Büyümemizin ana faktörü Kardemir ve Kardemir emekçileridir. Dolayısıyla biz Kardemir'e gözümüz gibi bakan bir anlayışla yolumuza devam ediyoruz. Geçmiş dönemde yaptığımız toplu sözleşmelerde işçi arkadaşlarımızdan, üyelerimden isteğimiz vardı bu ücret artışını verimlilikle, üretim artışıyla telafi etme sözünü almıştım ve bu toplu sözleşmenin Kardemir'e maliyetinin olduğunun farkındayız bunu gidermek için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Allah Kardemir'e zeval vermesin. Ola ki başına bir iş gelir, bir sıkıntıya düşerse ben ve üyelerim burada ücretsiz çalışmaya hazırız. Bunu da laf olsun diye söylemiyorum. Geçmişte yaptığımız fedakarlığı herkes bilir başımız derde düştüğü zaman da bir ailenin evladı gibi ferdi gibi üzerimize düşen fedakarlığı yapmak için canla başla yönetimin yanında oluruz. ben bu fedakarlıkları için Yönetiminden Genel Müdürüne katkılarından dolayı her birine üyelerim adına, sendikam adına Karabüklüler adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu toplu sözleşmede yaptığınız fedakarlıkta gözünüz arkada kalmasın. Belki 2024 yılında çeşitli sebeplerle zarar etmiş olabilirsiniz ama 2025 yılında iç ve dış pazarda üretebileceğiniz siparişlerin daha fazlasını üretmek için çalışma arkadaşlarım ve üyelerim emrinizde olmaya devam edeceğiz ve utandıracağımız öyle çok kişi var ki söylenen sözleri yerin yedi kat dibine sokacak öyle bir heyecanımız var ki İnşallah sizlere mahcup olmayacağız. Toplu sözleşmemiş hayırlara vesile olsun, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum"
dedi.
Yapılan konuşmaların ardından 17. Dönem toplu sözleşmesi imza altına alındı.
İmza töreni sonrası Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, Genel Merkez Yöneticileri, Şube Yöneticileri, Baştemsilcilikte işçilerle bir araya geldi. Genel Başkan Yunus Değirmenci ve Yöneticileri burada işçiler tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı.
Özçelik-İş Sendikası Karabük Şube Başkanı Kenan Yılmaz yaptığı konuşmada, toplu sözleşmenin imzalanmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, işçilere yapılan toplu sözleşmenin analarının ak sütü gibi helal olması temennisinde bulundu. karabük şubesi olarak aldıkları kararı da açıklayan Yılmaz, "Bugün itibariyle yiğidin hakkını veriyoruz. tarihi bir toplu sözleşmeye imza atan Genel Başkanımı için ismi Merkez Baştemsilcilik olan temsilciliğimiz ismini bugün itibariyle Yunus Değirmenci Baştemsilciliği olarak değiştiriyoruz hayırlı olsun" dedi.
Genel Başkan Yunus Değirmenci de yaptığı konuşmada, toplu sözleşme süreci ile ilgili konuşarak, işçilere kendilerine gösterdikleri yakın ilgiden dolayı teşekkür etti.

VİDEO İÇİN TIKLAYIN - 1

VİDEO İÇİN TIKLAYIN - 2

blank

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.