Karadeniz'de bahçelere dadanan ağaçların yapraklarını yiyip suyunu emdiği bitkilerin kökünü kurutan "kahverengi kokarca" adlı böcek türü Karabük'ü de istila etti. Tüm çabalara rağmen popülasyonunda ciddi artış görülen istilacı böceğe ilişkin uzmanlar, bir çift kahverengi kokarca böceği ile yetişkin olmayan böceklerin sezonda 14 bin tane yumurta bıraktığının altını çizdi. Karabük'te sonbaharda son birkaç yıldır sık sık rastlanan böceğin havalar serinlediğinde kapalı mekanlara yuvalandıkları görüldü. 2016 yılından itibaren Gürcistan'dan bölgeye geldiği ve Türkiye'de yayılımının hızlandığı saptanan böcek, günde 35 km yol katedebildiği biliniyor. Bu böcek istilası için geçtiğimiz ay Çin'den samuray arıları doğaya salınmıştı ancak havaların soğuması ile bu böceklerin evlere dadandığı kaydedildi. Evlere nereden ve nasıl girdikleri belli olmuyor Safranbolu'nun üzüm bağları ile ünlü köyü Yazıköy'deki sakinler, böceklerin neden olduğu zararı önlemek için çabalıyorlar ancak sonuçlar pek umut verici değil. Genel olarak elle toplanarak müdahale edilen böcekler, bahçelerdeki bitkilerin yapraklarını yiyor ve suyunu emiyor. Bu böcekler, bitkilerin sağlığını olumsuz yönde etkiliyor ve köklerin kurumasına sebep oluyor. Karabük genelinde ise özellikle sonbahar mevsiminde, bu böcek türünün kapalı mekanlara yuvalandığı gözlemlendi. Havaların serinlemesiyle birlikte, bu böcekler evlere ve diğer kapalı alanlara girerek kendilerine sığınak arıyor. Bu böceğin tarım alanlarına daha fazla zarar vermeden önleminin alınması gerekiyor. Tarımda ülke genelinde 5 milyar Türk Lirası zarara yol açan istilacı böceğin son olarak görüldüğü Yazıköy'de yok edilmesi için vatandaşlar kendi imkanlarıyla çaba sarf ediyor. Türkiye'de 500 rakıma kadar ulaştı Yerel uzmanlar, kahverengi kokarca böceklerinin kontrol altına alınması için önlemler alınması gerektiğini belirtiyor. Ancak bu istilacı böceğin popülasyonundaki hızlı artış, mücadelenin zorlu olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, çiftçiler ve bahçe sahipleri tarafından daha fazla önlem alınması ve böceklerin yayılmasını engellemek için gereken adımların atılması gerekiyor. Aksi takdirde, 508 metre rakımda bulunan Yazıköy'de ve diğer bölgelerde özel coğrafi işaretli tarım alanlarına ve bitkilere büyük zararlar verebileceği öngörülüyor. (Bölgenin Sesi Gazetesi)