blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
19 Ocak, 2025 16:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

81 ilin muhtarı Rize’de bir araya geldi, Konfederasyon başkanı uyardı

‘Muhtarlarımızla Yeni Yüzyıla Adım Adım Projesi kapsamında gerçekleşen programda 81 ilin muhtarları Rize’de bir ortaya geldi.
Rize Muhtarlar Federasyonu’nun tertibinde gerçekleşen programa İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü Muhtarlıklar Daire Lideri Suna Üstüner, Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, Artvin Valisi Turan Ergün, Rize Milletvekili Harun Mertoğlu, Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Kadir Delibalta, Rize ve 81 vilayetten 250 muhtar katıldı.
Rize’nin mesken sahipliğinde gerçekleşen programda konuşan Rize Muhtarlar Federasyonu Başkanı Remzi Güzel “Seçilmiş olmak yalnızca bir unvan kazanmak değildir. Bu halkın sesi olmak, sorumluluğunu taşımak, onların muhtaçlıklarını karşılamak, beklentilerini yönetmek manasına gelir. Demokrasi ve toplumsal barış için seçilmiş olmanın kıymeti büyüktür. Halkın iradesinin gözetilmesi vazgeçilmezdir. Bu şuur ile halk ve devlet ortasında köprü olmaktan onur duyuyoruz” dedi.
Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Kadir Delibalta, aslen kendisinin de Rizeli olmasına karşın Rize’nin konfederasyona kaydının yeni alındığını kaydederek “Rize Muhtarlarımıza haksızlık ettik. Bunu kabul ediyoruz. Zira konfederasyona alınmadı, delege alınmadı. Cumhurbaşkanı kentinde bu türlü bir yanılgıya düştük lakin bu yanılgıyı düzelttik. Dün akşam Rize Konfederasyonumuz bize karar defteri ile kararını sundu. Rize’yi ortamıza aldık. Rize’yi ortamıza alarak aslında yağmuru, çayı, rahmeti ortamıza aldık. 4 tane federasyonumuzun da yazılarını aldık. Onlarında hazırlanmasını bekliyoruz” diye konuştu.

“Silah belde, mühür elde muhtarlar olmayacağız”
Muhtarların değişen dünya tertibine ayak uydurabilmeleri için kendini geliştirmek zorunda olduğunu kaydeden Delibalta “Silah belde, mühür elde muhtarlar olmayacağız. Çalıştaylarla, sempozyumlarla, değişen dünyaya, değişen meselelere, değişen isteklere nazaran kendimizi yenilemek zorundayız. Zati muhtar sabahtan akşama kadar alanda çalışıyor, kendini geliştiriyor lakin eğitimlerle ülkenin bütün problemlerine parmak basmak zorundayız. Milletin buyruğunda, milletin hizmetinde olacağız diye yola çıktık. Hiçbir vakit, hiçbir kuralda benim işim değil demedik” tabirlerini kullandı.

“Eğer muhtar sendikalı olursa bu kurumun bittiği gündür”
Muhtarlar için sendikalı olma konusunda telaffuzlar olduğunu lisana getiren Delibalta muhtarların sendikalı olması halinde muhtarlık makamının ziyan göreceğinin altını çizerek “Şuan ülkemizde bir sendika olayı konuşuyor. Arkadaşlar özür dilerim; şayet muhtar sendikalı olursa bu kurumun bittiği gündür. Belediye liderinin sendikası var mı? Valinin sendikası var mı? Kaymakamın sendikası var mı? Meclis üyesinin sendikası var mı? Biz seçilmiş başkanız. Cumhurbaşkanımızın ne diyor; ‘Muhtarlar mahallesinin lideridir’. Biz ne koşulları bilerek seçiliyoruz. Seçilene kadar canımızı dişimize takıyoruz. Seçildikten sonra şikayet etme hakkımız yok. Koşullarımızın güzelleştirilmesi, bir yasa diyeceksiniz haklısınız. O aslında hazır, çıkacak. Biraz gecikti. Sendikaymış, oymuş, buymuş, o dernek, bu dernek yok. Devlet bize çatıyı koydu; Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu. Kamu faydasına yaptı. Daha da büyüğünü yaptı bize ‘Muhtarlar günü’ verdi. Belediye başkanı günü yok, vali günü yok, kaymakam günü yok lakin bize gün verdi. Muhtarlar 196 yıldır bu milletin buyruğunda. Devlete en az yük olup, devletin bütün yüküne omuz veren bir yapı” halinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Mustafa Akgün tarafından
22 Haziran, 2025 14:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Gazeteci Alpboğa’dan Başkan Köse ve CHP’ye sert eleştiri: “CHP’nin kurdu, yine kendi içinde”

Karabük Birlik Medya ekranlarında İsmail Akca ile Gündem Özel Programına  konuk olan gazeteci İlhan Alpboğa, CHP ve Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse ile ilgili dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Alpboğa, CHP içindeki çekişmelerin partiye zarar verdiğini belirterek, Elif Köse’nin milletvekilliği hedefi doğrultusunda mevcut milletvekili Cevdet Akay’ı sahada etkisiz bırakmaya çalıştığını öne sürdü.

Alpboğa, özellikle CHP Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse ile Karabük Milletvekili Cevdet Akay arasındaki gerilime dikkat çekerek, “CHP’nin kurdu yine kendi içinden” ifadelerini kullandı.

Alpboğa açıklamasında, Elif Köse'nin ikinci kez belediye başkanı seçilmenin verdiği “şımarıklıkla” hareket ettiğini öne sürerek, “Züccaciye dükkanına girmiş fil gibi davranıyor. Özellikle birinci döneminde destek veren çarşı esnafına karşı tutumu uzun zamandır eleştiriliyor” dedi.

"AKAY MECLİSİN EN ÜRETKEN, EN ÇALIŞKAN MİLLETVEKİLLERİNDEN BİR TANESİ"

CHP Karabük Milletvekili ile ilgilide konuşan Alpboğa, "Şimdi kimse Cevdet Bey’in nasıl bir milletvekilliği yapacağı konusunda pek değerlendirmeler yapamıyordu. Cevdet Bey, Karabük kamuoyu dahil herkesi ters köşe yaptı. Hakikaten meclisin en üretken, en çalışkan milletvekillerinden bir tanesi. Özellikle televizyon programlarında ve meclis kürsüsünde yaptığı konuşmalar Türkiye'nin sorunlarına parmak basan önemli konular. Mesela 55 metre uzunluğundaki çifte maaş alanların listesini yayınlamıştı. Şehrin sorunlarını da TBMM kürsüsünde gündeme getiriyor hep. Cevdet Bey’e Kemal Kılıçdaroğlu’nun adamı gözüyle baktılar ama Cevdet Bey yaptığı icraatlarla, çalışmalarıyla genel başkanın değil CHP'nin milletvekili olmuş olduğunu ispatlamış oldu. Bu çalışmalarıyla CHP genel merkezi ve CHP meclis grubunda dikkatini çektiğini gözlemliyorum. Genel başkanla can alıcı konularda rahatlıkla görüşebiliyor" dedi.

"ELİF KÖSE'NİN  BÜTÜN DERDİ CEVDET AKAY’I SAHA DIŞI BIRAKIP MİLLETVEKİLİ ADAYI OLMAK"

Elif Köse'nin tüm derdinin Cevdet Akay’ı sahada dışı bırakıp milletvekili adayı olabilmek olduğunu ifade eden Alpboğa; "Dün yola çıktıklarıyla bugün kavgalı bir görüntü veren bir yapıda, sadece Safranbolu’yu önceleyerek, Safranbolu parti yönetimini arkasına alarak o hedefe yürümek zor bir iş. Belediye Başkanı hakkında da birçok şeyi genel merkez biliyor. Çifte standartları da. Zaman zaman ruhsat verilmeyen işletmeler de var. Mesela adam bir konak kiralamış, adını Helva Müzesi koymuş, helva ile ilgili bir şey yapacak. Ruhsat alamadığı için kapattılar ya da ilgi görmedikleri için. Belediyenin, zabıtanın yetkisi içerisinde giren konularda birine bir ceza uygularken öbürünün es geçilmesi ya da daha farklı şeyler gündemde var" şeklinde konuştu.

"ELİF KÖSE BİR İLETİŞİM DANIŞMANINDAN DERS ALMALI"

Alpboğa,  Elif Köse'nin  bir iletişim danışmanından ders almasında fayda olacağını belirterek, " Bir de iletişim danışmanının yanına psikolog eklerlerse tadından yenmez. İkisiyle iyi bir ders almalı. CHP kendi içerisindeki kavgalardan sıyrılıp yerelde, yerel gündeme, Türkiye’de Türkiye gündemine dönebilmesi önemli bir şey. Tabii iktidarın parti üzerindeki ciddi baskıları da var. Evet, parti kendi elemanına sahip çıkacak ama kendi elemanına sahip çıkıyorum derken Türkiye'nin sorunlarını, halkın gündemini ötelemek de farklı görüşlere yer açar. Mesela  TBMM’de bir hadise yaşandı. Hepimizin hain olarak nitelendirdiğimiz ve terör örgütüne terör örgütü bile diyemeyen bir parti mensubunun Gazi Meclisimizde Ermeni soykırımı yapılmıştır demesine itiraz etmeyen CHP Meclis Başkanvekili, buna itiraz eden İYİ Partili Denizli milletvekiline kınama cezası verenleri de ben buradan kınıyorum. CHP ne kadar harika işler yaparsa yapsın, ne kadar halka dokunan işler yaparsa yapsın bu gibi adamlar yüzünden kendi meramını anlatmaktan ters düşüyor ve işlerine geldiği zaman Cumhuriyeti kuran parti diyorlar kendilerine. Cumhuriyeti kuran bir partinin mensubunun, Meclis Başkanvekili’nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti Ermenilere soykırım uygulamıştır diyen bir adamın ağzının ortasına yumruğu yapıştırması lazım, savunması değil. Bu tür şeyler halkın CHP’ye olan güvenini sarsıyor. İktidarlar demokratik yollarla gelirler, seçimle gelirler. Güç arttıkça, iktidarda kalma süreleri arttıkça daha fazla ceberrutlaşırlar. Ama ceberrutlaşsa da bir iktidarı göndermenin yolu yine sandıktır, seçimdir. Ama halkın gündeminden uzak işler yaparsan bugüne kadar yaptığın bütün iyiliklerin üzerine bir kalem çekersin. Şu anda CHP'nin bazı mensupları bunu yapıyor. Ben CHP'nin grup yönetimi ya da parti yöneticilerinin yerinde olsam bu tür adamları, herkes biliyor, konuşma yasağı koyarım. Ben CHP Genel Başkanı olsam bugün o Meclis Başkanvekili’nin istifasını alırım. Sen Cumhuriyeti kuran bir partinin TBMM Başkanvekili olarak Türkiye Cumhuriyeti Ermenilere soykırım uygulamıştır, Talat Paşa katildir diyen adamı orada tutarsan halka birçok şeyi anlatamazsın. Zaten CHP kendine oy verecek çevrelerin oylarını alıyor. Orada sorun yok ama o sınır noktasına geldi. Farklı çevrelerden de oy alabilmeli ki hem partisini iktidara taşıyabilsin, hem bu iktidardan milleti kurtarsın. Ama olmuyor, yapamıyor. Hangi partide olursa olsun insanlar koltuk kavgalarından vazgeçmeli." diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin