Karabük Postası tarafından
07 Aralık, 2018 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

116. Park 5000 Evler Mahallesinde Hizmete Açıldı

Karabük Belediyesi tarafından 5000 Evler 75. Yıl Mahallesi 68. Sokak’ta “Her Mahalleye Bir Park” projesi kapsamında yapımı tamamlanan 116. çocuk parkı düzenlenen tören ile hizmete açıldı. Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin katılımları ile gerçekleştirilen temel atma törenine meclis üyeleri, daire müdürleri, mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldılar. Açılış töreni öncesi bir konuşma yapan Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili; " 9,5 yıldan günümüze Karabük'e hizmet etmeye çalışıyoruz.  Sizler için ne gerekiyorsa yapıyoruz ama sizler için ne kadar az olduğunu da görüyoruz. Hepinizden Allah razı olsun. Seçim zamanı yine geldi. Biz elimizde projeler ile 9,5 yıl evvel ortaya çıktığımızda herkes "Rafet Vergili yalan söylüyor, palavra atıyor, yıldızları gökten indiriyor" derken şimdi herkes yapılan işleri küçümsemeye başladı. Biz bugün ki bedel ile Karabük'e en az 500 milyar liralık hizmette bulunduk. Meydanı, alt geçidi, kütüphanesi, dolmuş durakları, yürüyen merdivenleri, hal binası, mezbaha binası, bazıları ortak kullanım içerisinde olmak üzere 23 tane sosyal yaşam merkezi ve şu an açacağımız 116'ıncı park. Bu parkların çoğunu satın alarak yaptık. Yine sosyal projelerimizden yaşlı bakım hizmetleri derken bugünlere kadar geldik. Şimdi yine başlayacağız. Siyaset sahnesinde kimler neler yapıyor, neler yapmıyor bunları ölçmeye, tartmaya başlayacağız. Bizim geldiğimiz gün Karabük Belediyesi'nin elektrikleri kesildi. İşçinin 11 ikramiye alacağı vardı. Bugün itibariyle Karabük Belediyesi işçisinin 1 kuruş alacağı yoktur. Ayrıca görevde bulunduğum günden bugüne işçinin maaşını bir gün dahi geç verdirtmemişimdir. Yapmış olduğumuz iş merkezleri ve satın almış olduğumuz arsalar ile belediyenin varlığını en az üçe katlamış olduk. Ben şuna inanıyorum; "Biliyorum ki biz bu hizmetleri yaparken tüm Karabüklülerin duaları bizimleydi" herkese buradan şükranlarımı sunuyorum,  Allah razı olsun diyorum” dedi. KARABÜKLÜLER KİMİ SEÇECEĞİNİ, KİME YOL VERECEĞİNİ ÇOK İYİ BİLİR Kısır siyaset yapıldığını ifade eden Başkan Vergili, buna örnek olarak bir tane akademisyenin ana okullarda anket yapmasını göstererek, “Bakın o kadar kısır siyaset yapıyoruz ki bir tane akademisyen arkadaşımız ana okullarda anket yapmaya başladı. Karabük Belediyesi ile ilgili çöp konteynırına kadar sorulan sorular var. Yönlendirici soru. Bu akademisyen arkadaşımız tez hazırlıyormuş. Ben partimin Avrupa Birliği Yerel Yönetimler üyesiyim. Avrupa da konsey üyesiyim. Biz yerel yönetimlerin problemlerinin neler olduğunu çok iyi biliyoruz. Hangi konularda tez hazırlanması gerektiğini de çok iyi biliyoruz. Bir kere yerel yönetimlerdeki en önemli hadise rüşvet ve şeffaflık olayıdır. Bu arkadaşlarımız Karabük'te talebe okutacak, üniversite talebesi yetiştirecek beyinlerini dahi geliştirememiş. Ama bir taraftan yalakalık yapmayı kendilerine şiar kabul ediyorlar. Yine bir Kredi Yurtlar Müdürü  bugüne kadar biz öğrencileri Karabük'e kaydettirmeye çalışırken ben bu müdürü Fetullah'ın imamları vasıtasıyla tanıdım. Daha önce ben bu müdürü tanımıyordum. Benim yanıma ilk gediğinde Fetullah'ın imamlarıyla gelmişti. Şimdi yurtlarda talebe kaydettirme peşinde. Bırak kardeşim bu işi. Karabüklüler Karabük'ü idare eder. Karabüklüler kimi seçeceğini çok iyi bilir. Kime yol vereceğini de çok iyi bilir. Biz bugüne kadar Karabük Belediyesi'nin kasasına kimsenin elini sokturmadık. Hiç kimseye torpil yapmadık. Hiç kimseye arazi rantı sağlamadık. Ben Karabüklülerin aynı idareyi devam ettireceklerine canı gönülden inanıyorum. Bu bir şeffaflık örneğidir gelsin bunları incelesin. Hocam 116 tane park yaptık Karabük'te. Avrupa'da dahi bu kadar park sayısı yoktur. Ana okullarındaki anket ile bu sorunları çözemezsin. Bildiğim kadarıyla doçentsin gel Karabük Belediyesi'ne burada doktoranı tamamla biz seni profesör yapalım. Siz söylenilenlerin hepsini anlıyorsunuz. Karabük'ü benden dahi daha fazla tanıyorsunuz. Önümüzdeki dönemdeki mega projelerimiz onları bir kere daha şaşırtacak. Cenab-ı Allah inşallah bizlere Karabük'e 5 yıl daha görev yapma görevini verirse bu mega projeler ile Karabük'ü Türkiye'de ön plana çıkartacağız. Hepinize çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum" dedi. Yapılan konuşmaların ve duanın ardından 5000 Evler 75. Yıl Mahallesi 68. Sokak parkının açılışı gerçekleştirildi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Berkay Doğan tarafından
27 Mayıs, 2025 13:39 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

AK Parti’den 27 Mayıs Darbesine Ortak Tepki, Karabük’ten Demokrasi Vurgusu

Türk demokrasi tarihinin kara lekelerinden olan ve Türk milletinin vicdanında derin yaralar açan 27 Mayıs 1960 darbesinin üzerinden 65 yıl geçti.

AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından 27 Mayıs 1960 Darbesi’nin yıl dönümü dolayısıyla 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması yapıldı. Karabük’te de açıklama AK Parti Karabük İl Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Birim Başkanı Mustafa Tekelioğlu tarafından gerçekleştirildi.

Tekelioğlu, darbe zihniyetini kınamak amacıyla yaptığı açıklamada, “AK Parti olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde adalet, kalkınma ve demokrasi mücadelemizden bir an bile geri durmayacağız" dedi.

Tekelioğlu konuşmasında, 27 Mayıs’ın sadece bir darbe tarihi olmadığını belirterek, o tarihle birlikte Türkiye’de vesayet düzeninin kurulduğunu ve sonrasında gelen darbelerin zeminini oluşturduğunu ifade etti. Adnan Menderes ve yol arkadaşlarını rahmetle anan Tekelioğlu, darbe sürecindeki hukuksuzlukları ve Yassıada yargılamalarını hatırlatarak şunları kaydetti:

“27 Mayıs sadece tek bir darbe tarihi değildir. Maalesef ülkemizde darbeci zihniyetin doğuşunu ve vesayet mekanizmalarının kurgulanmasını temsil eder. O günden sonra birçok darbeci ve cuntacı cesaretini 27 Mayısçılardan almış ve 27 Mayısçıların kurguladığı düzenin içinde sivil ve demokratik siyaseti kontrol altında tutmak istemiştir.

Milletin iradesi yerine vesayet zihniyeti geçirilmiştir. Bu bakımdan 27 Mayıs siyasi tarihimizde sürekli tekrar edecek olan bir zihniyetin tohumlarını saçmıştır. Darbeye giden yolun taşlarının döşenmesinden, darbenin yapılışına; hukuksuz Yassıada yargılamalarından millî iradeye kasteden idam kararlarına kadar her yönüyle demokratik siyasetimiz üzerinde büyük yaralar bırakmıştır. Halbuki 14 Mayıs 1950’de milletin teveccühüyle iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşları büyük bir kalkınma hamlesi başlatarak milletin gönlünde taht kurmuştu.

Evvela ezan aslına döndürülmüş ve söz artık milletin olmuştu. Büyük hizmetlerle de adeta ihya olan millet, tek parti yıllarının ne denli bir zulüm dönemi olduğunu daha çok idrak etmişti. İşte tüm bu gelişmeleri hazmedemeyenler ilk günden itibaren Demokrat Parti’yi devirmenin peşinde olmuştu.

Özellikle 1957’den sonra darbe tehditleri aleni bir hal almış ve darbe planları ayyuka çıkmıştır. Üniversite öğrencileri sokaklara dökülmüş, yalan haberlerle ve kışkırtma siyasetiyle darbe kazanı kaynatılmıştır. Darbeye giden yollar adım adım döşenmiş, milletin seçilmiş iradesine karşı her türlü kumpas kurulmuş ve darbecilerin yolu açılmıştır.

Darbenin kışkırtıcıları maalesef cuntacıları sevinçle karşılaşmıştır. Dönemin CHP Genel Başkanı İsmet İnönü darbenin başına geçen ve hemen ertesi sabah kendisini arayıp “emrinizdeyiz Paşam” diyen Cemal Gürsel’e “büyük iş başardınız asıl ben sizin emrinizdeyim” diyerek CHP’nin darbecilikle tarihi ilişkisini açıkça dile getirmiştir.

O tarihten bugüne CHP her türlü darbenin ya önünde ya arkasında ya da yanında durmuştur. Darbeciler milletin iradesini devirmekle kalmadılar. Adına mahkeme denilen Yassıada tiyatrolarını da kurarak Demokrat Partilileri haksız suçlamalarla aşağılayarak idama mahkûm ettiler. Yetmedi; bir daha millet iradesi bu ülkede muktedir olamasın diye devasa bir vesayet mekanizması inşa ettiler.

Bu vesayet mekanizması her on yılda bir demokrasimize vurulan darbelerin kolaylaştırıcısı ve devletin milletten uzaklaştırılmasının kaynağı haline geldi. On yıllar boyunca milletin seçtiği hükümetler darbe ve idam tehditleri altında görev yapmak zorunda kaldı. Milletin iradesi yok sayıldı. Maalesef, takip eden yıllarda ülkemiz bu vesayet düzeninin yarattığı darbelerle sürekli geriletilmiştir. Milletin onayıyla iş başına gelen her iktidar, karşısında bu anti-demokratik düzeni bulmuştur. Ancak bu necip millet içinden demokrasi kahramanları çıkarmaya devam etmiştir.

AK Parti hükümetleri olarak göreve geldiğimiz ilk günden bu yana bu vesayetçilerle ve cunta heveslileriyle defalarca yüzleştik ve sonuna kadar mücadele verdik. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti döneminde bu vesayet mekanizmalarını milletimizin desteğiyle teker teker çökerttik. Devlet millet kucaklaşmasını inşa ederek milletin iradesini yeniden tesis ettik. Ancak unutmamak gerekir ki vesayet çökmüş olsa da bazı adreslerde vesayetçi zihniyet hâlâ yaşıyor…

Vesayetçi ve cuntacı zihniyet; yine öğrencileri sokaklara dökenlerde, boykot çağrısı yapanlarda, sokakları yakıp yıkanlarda, tencere tava çalanlarda, kutsallara zarar verenlerde, “Ordu göreve” pankartı açanlarda, Cumhuriyet mitingleri düzenleyenlerde, darbe teşebbüsünü tankların önünden sıvışıp kahve içerek seyredenlerde tekrar tekrar tecessüm ederek hâlâ diri olduğunu bizlere her fırsatta gösteriyor.

Ancak biz de buradayız. Demokrasi için hukuk için her türlü vesayet zihniyetine karşı dik duruşumuz sürecektir. Bu ülkenin vesayetçi ve cuntacı zihniyete feda edecek bir dakikası bile yoktur. Bizler “Durmak yok, yola devam” şiarıyla çalışmaya devam edeceğiz.

27 Mayıs darbesini ve onun getirdiği karanlığı bir kez daha kınarken, AK Parti olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde adalet, kalkınma ve demokrasi mücadelemizden bir an bile olsun geri durmayacağız.”

Bizi sosyal medyadan takip edin