Karabük Postası tarafından
04 Nisan, 2022 08:08 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu ilçesinde yaşayan ve dünyanın en uzun kadını olarak bilinen Rumeysa Gelgi, el, parmak ve sırt rekorlarını da elde ederek 5 kez Guinnes Rekorlar Kitabı’nda yer almaya hak kazandı. Weaver Sendromu rahatsızlığı nedeniyle çocukluğundan itibaren boyu uzayan Rumeysa Gelgi (24) geçtiğimiz yıl Ekim ayında ‘Dünyanın en uzun boylu’ kadını olarak ikinci kez Guinnes Rekorlar Kitabı’na girmişti. Gelgi, bu yılda dünyanın en uzun el, parmak ve sırtı kendisinde olduğunu belirterek Guinnes’e başvuru yaptı. Yetkililerin yaptığı ölçümde Gelgi’nin sağ eli 24.93 santimetre, sağ orta parmağı 11.2 santimetre, sırtı 59.90 santimetre olarak belirlendi. Bu rakamlarla birlikte Gelgi, toplamda 5 kez Guinnes Rekorlar Kitabında yer almış oldu. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Rumeysa Gelgi, bir ay kadar önce dünyanın en büyük ellerine, parmaklarına ve sırtına sahip kadını unvanını elde ettiğini söyledi. Başvuru yapma süreci hakkında bilgi veren Gelgi, “Aslında dürüst olmam gerekirse bu rekorlar için başvuru yapmak geçtiğimiz yıl dünyanın en uzun boylu kadını elde ettiğim zamanlardan beri aklımdaydı. Bu yılbaşında da bu 3’ü için başvuru yaptım. Ölçüm süreci gerçekleştirdik ve yeni rekorlarım onaylandı” dedi. “Ciddi fiziksel rahatsızlıklarla dünyaya geldim ve mümkün olduğu kadar tanınmasını ve kutlanmasını istedim” diyen Gelgi, şunları söyledi: “Umuyorum bu yaptığım görünür farklılıklara sahip her birey için kendilerini olduğu gibi kabul etmeleri yönünde bir ilham kaynağı olur. Aslında kendilerini olduğu gibi kabul ettiklerinde dünyanın da onları kabul ettiklerini ve bu sıra dışı özellikleriyle onları ödüllendirdiğini göstermiş oluyorum. Motivasyon tamamen buydu.” Gelgi, toplamda 5 kez rekorlar kitabına girmiş olmanın kendisi için onur ve gurur olduğunu belirtti. (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Fevzi Aydın tarafından
29 Temmuz, 2025 13:02 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DOĞAL MÜCADELE…

Günümüzde insanoğlunun, doğayla mücadele alanları hızla artıyor…
Tamamına yakını, dikkatsizlik, ihmal ve insan kaynaklı orman yangıları, sosyo-ekonomik hayatın da en büyük tehlikesi olarak görülmekte…
Doğal afetler tüm dünyanın en büyük sorunu…
Deprem, Yangın, Sel, Hortum, Çığ, Kasırga, Heyelan, Yanardağ ve diğer doğal afetler…
Bazı doğal afetleri önceden kestirmek imkânsız…
Doğal afetlerin bazıları ise ihmal, dikkatsizlik, insan kaynaklı, kazalar, tabiat olayları ve bilgisizlik…
Ülkemizde çıkan yangınlarının çoğunluğu ise, insan kaynaklı olarak sınıflandırılmakta…
Karabük tarihinin en büyük orman yangınını yaşıyor…
Bir hafta önce başlayan yangınlar, Karabük’ün değişik bölgelerine sıçrarken, tam olarak kontrol altına alınabilmiş değil…
Karabük’le başlayan, ülkenin dört bir yanında art arda çıkan orman yangınları, ülke gündemini, hızla çoğalan yangınlara çevirdi…
Yüzölçümüne düşen ormanlık alan bakımından, Türkiye'de birinci sırada yer alan Karabük, sahip olduğu "orman denizi" ile dünyada pek az ormanda görülebilecek kadar, çok sayıda ağaç ve bitki türünü bünyesinde barındırıyor…
Doğal afetlerle mücadele, ülkelerin çok iyi koordine olması gereken konulardan birisi olmalı…
Ülkenin sosyo-ekonomik bakımdan güçlü olması, doğal afetlerin ülkeye verdiği zarar ile de ölçülebilir…
Türkiye’de, birinci sırada yer alan, çok sayıda ağaç ve bitki türünü barındıran, orman denizi, Karabük ormanları için özel önlem alınmalı…
Günümüzde Türkiye’de doğal afetlerin yönetilmesi, AFAD İçişleri Bakanlığına bağlı, doğal afetler ise ayrı ayrı bakanlıklar tarafından yapılmakta…
Türkiye’de doğal afetlerin takibi ve önlenmesi, ayrı ayrı mücadele yerine, Doğal Afetler Bakanlığı bünyesinde organize ve koordine edilmeli…
İlgili bakanlıklarca, alt ve üst yapıların, doğal afetlerden en az etkilenecek şekilde, yapılması sağlanmalı…
Afetlerle mücadele için, Doğal Afetler Bakanlığının, tam teçhizat donatılarak, olaylara müdahalenin tek merkezden kontrolu ile daha başarılı sonuç alınabilir…
Aynı zamanda Doğal Afetler Bakanlığı, ilgili bakanlıkların, doğal afetleri zafiyete uğratacak çalışma ve yapılarına anında müdahale ederek, oto kontrol sağlanır…
Geçmişten günümüze doğal afetlerin, dünyada ve Türkiye’de, yaptığı tahribatı görmezden gelerek, günübirlik mücadele ile çözülemeyeceği kabul edilmeli…
Bugün Karabük, tarihinin en büyük orman yangını yaşamakta…
Ülke genelinde, Doğal Afetler ile mücadele için sistem ve strateji geliştirilmezse, daha çok doğal afetlere davetiye çıkarılacaktır…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.