Zonguldak’ta 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama programı belli oldu
Zonguldak Valiliği tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yılına özel düzenlenecek kutlama, tören ve etkinlik programları açıklandı. İki gün sürecek olan etkinlikler kapsamında Atatürk ve Cumhuriyet Koşusu, resim sergileri, römorkör gösterisi ve fener alayı gibi çeşitli etkinlikler yer alacak.
zonguldak Valiliği, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yılı kutlamaları için iki gün boyunca düzenlenecek etkinlik programını duyurdu. 28 Ekim Pazartesi ve 29 Ekim Salı günlerinde çeşitli etkinlikler ve törenlerle Cumhuriyet coşkusu Zonguldak’ta yaşanacak. İlk gün etkinlikleri, saat 11.45’te Atatürk ve Cumhuriyet Koşusu ile başlayacak. Koşu, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü hizmet binası önünde gerçekleştirilecek. Ardından saat 13.00’te Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu yapılacak. Saat 13.30’da Cumhuriyetin Yaşayan Değerleri konulu resim sergisi Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde açılacak. Saat 15.00’te ise Cumhuriyetin Renkleri konulu resim sergisi Belediye Kültür ve Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluşacak.
Cumhuriyet Bayramı’nın ana etkinlikleri 29 Ekim Salı günü sabah saat 10.00’da Valilik Makamı’nda yapılacak olan kutlama tebrigat töreni ile başlayacak. Saat 11.00’de Karaelmas Kemal Köksal Stadyumu’nda düzenlenecek olan törenle Cumhuriyet Bayramı kutlamaları devam edecek. Ardından saat 13.15’te Zonguldak Limanı’nda düzenlenecek Römorkör Su Gösterisi izlenebilecek.
Tren Garı önünden başlayacak Fener Alayı Yürüyüşü ile bayram coşkusu sokaklara taşacak. Gün boyu, 10.00 ile 17.00 saatleri arasında ise Zonguldak Limanı’nda TCSG-86 Bot Komutanlığı’nın botu ziyaretçilere açık olacak.
Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yılı kutlamalarına tüm vatandaşları davet etti.
MİLLETİN KANINI EMEN BU VAMPİRLERE KİM DUR DIYECEK?
Kamunun yararı yerine, sermayenin yararı gözetilerek yapılan ve gerekli hassasiyet gözetilmeyen özelleştirmelerde, faturanın millete çıkması kaçınılmazdır.
Ulus devletlerin,; enerji, telekomünikasyon, ulaştırma, maden, limanlar, savunma sanayi gibi staretejik kurumları kontrol altında tutması gerekir. Bunlar özelleştirildiğinde kontrol mekanizması gerektiği gibi işlemez. Devletin staretejik kurumlarının elden çıkarılmasını doğru bulmuyorum. 2005 yılında, Türk Telekom özelleştirildiğinde de, tepki göstermiştim. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendine ait özel bir telekomünikasyon sistemi olmadığı için karşı çıkmıştım. TSK, Türk Telekomun santrallarını ve alt yapısını kullanıyor. Ulusal güvenlik açısından telekomun özelleştirmesini yanlış bulmuştum. Konu ile ilgili köşe yazılarım arşivlerde duruyor. Özelleştirmelerde, gerekli hassasiyet gösterilmediğinde!" devletin elinde bulunan kilit noktaların talan edilmesi kaçınılmazdır. Özellikle haberleşme, ulaştırma, iletişim, enerji ve maden gibi stretejik sektörlerdeki özelleştirmeler, ülkelerin geleceğine vurulan en büyük darbe niteliğindedir. Çünkü bunlar bir ülkeleri ayakta tutan kurumlardır.
Dünyada; 1980 li yıllarda gündeme gelen özelleştirmeler Türkiye'de 1985' yılında Sümerbank Iğdır pamuklu dokuma fabrikasının 6.7 milyon dolara özelleştirilmesiyle başlamıştı. Özelleştirmeler günümüzde halen devam etse de, artık eski hızını kaybetti. Zira, artık satacak savacak pek bir şey kalmadı! Yanlış ve şaibeli özelleştirme uygulamaları ülkeleri sadece ekonomik zarara uğratmaz, aynı zamanda iş gücü piyasasını da olumsuz etkiler. Özelleştirme elbetteki olacak. Fakat körü körüne, her alanda değil! Devletin stratejik kurumları mutlaka korunmalı!
YANIT BEKLEYEN SORULAR.
1985' yılından günümüze kadar yapılan özelleştirmelerin kaçında kamu yararı yeterince gözetilmiştir?
Elektrik dağıtım işi özelleştirilirken; yatırım yaptırımları konusu netleştirilmiş midir? Örneğin; enerji nakil hatlarının yer altına alınması için bir yaptırım maddesi konmuş mudur? 31 Mart 2015 tarihinde ülkenin neredeyse tamamında elektrik kesintisi yaşamıştık. 2022 kışında Isparta günlerce elektriksiz kalmıştı. Isparta'da yüksek gerilim hattı taşıyıcı metal direklerin yıkılması sonucu arıza meydana gelmişti. Şehir günlerce karanlıkta kalmış, kombiler kışın ortasında çalışmamıştı.
Kışın ortasında; Isparta'da yaşanan bu vahim olayın diğer illerimizde yaşanmayacağının garantisi var mı? Bu olaydan ders alındı mı?
Özelleştirme işini alan firmalar devlet tarafından önleyici faaliyet çalışmalarına zorlanmış mıdır?
Artık konutların neredeyse tamamı doğal gazla ısınıyor. Kombilerde elektrikle çalışıyor. Doğalgaz dışa bağımlı. Elektrik santrallarımızın yüzde 30'u da doğalgaza bağımlı!
Elektiriği bu kadar yüksek fiyatlardan ödememizin nedeni özelleştirmeler midir?
Elektrik dağıtım şirketleri elektriğin kilowatını devletten kaça alıyor? Vatandaşa yüzde kaç karla satıyor? Bu konuda devletin bir sınırlaması var mıdır?
Enerjide neredeyse tamamen dışa bağımlı olan ülkemizde; elektrik santrallarımızın yüzde 30'unun doğalgazla çalışması doğru bir tercih midir?
Rüzgar ve Güneş enerjisinden elektrik üretimine bugüne kadar yapılan yatırımlar yeterli midir?
GSM şirketleri baz istasyonlarının sayısını artırma konusunda sınıfta kalmıştır. Şehir merkezlerinde bile cep telefonlarının sinyal sorunu yaşadığı alanlar var. Abonelik ücretleri çok yüksek!
Halkın zararına olan ve gerekli verim alınamayan, özelleştirilen kurumlarımızın tekrar kamulaştırması düşünülüyor mu?
Milletin kanını emen Araç Muayene istasyonlarına, Enerji Dağıtım Şirketlerine, Telekom GSM Şirketlerine, Kafalarına göre fiyat belirleyen Malüm market zincirlerine ve benzerlerine kim dur diyecek?