Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

ZAMAN ASLA UNUTMAZ…

Köşe Yazıları Yayın: 20.11.2022 13:33
ZAMAN ASLA UNUTMAZ…

‘’10’ların İzleriyle Türkiye’’ isimli kitabımı; insanı mükemmel bir görüş açısı ile anlatan, bilginler bilgini ve tasavvuf âlimi, Büyük Mevlana’nın o güzel gönül sesini yansıtan: ‘’Eğer bir gün, büyük bir derdin olursa; benim büyük bir derdim var deme! Derdine dönüp, benim büyük bir Rabbim var de…’’ cümlesi ve divan şairimiz Baki’nin, her faninin bu yalan dünyaya veda ettikten sonra nasıl anlatılacağını tanımlayan o güzel seslenişi ile bitirmiştim:

‘’Baki kalan bu kubbede hoş sada…’’

Pekiyi ya dert ve veda?

Aslında bu yalan dünyada hangimizin büyük bir derdi olmamıştır ki? İnsanoğlunun dertsiz geçen bir yaşam süreci olabilir mi? Hangimiz yaşadığımız her dertte; Yüce Yaratan’ın o eşsiz varlığına, ilahi ve mucizevî gücüne sığınmamış, ondan yardım istememişizdir?

Bir ülkenin, o ülke topraklarında yaşayan insan topluluğunun ortak dertleri olduğunda; Allah’ın o ilahi kudretine sığınıp yardım talep edilirken, bu ulvi yakarışın yanı sıra, bu dertlere ortak aklın, gönül birlikteliğince kabul edilebilecek bir çözümün üretilebilmesi de önemlidir.

Veda ise; göreceli bir kavramdır!

Yaşanan ve yaşatılan her ne varsa sona eren; kimisi için veda, kimisine göre yeni bir başlangıç olur hayatın bilinmez ufuklarında…

Hiç şüphesiz parıltılı bir ışık gibi olmalıdır yaşam. İçimizi ısıtmalıdır, bize yol göstermelidir doğasıyla, doğal güzellikleriyle, insani ilişkileriyle ardımızda kalan tüm yaşanmışlıklar…

Ama gelin görün ki! Biz insanlar; yaşadığımız bu gezegeni, sadece kendimize değil, bu gezegende yaşayan tüm canlılara çoğu kez zindan etmiş, yaşanacak tüm güzellikleri kendi ellerimizle yok etmişizdir!

Başucumuzda duran hayatımızı sorguladığımızda; doğup büyüdüğümüz bu toprakları vatan belleyerek yaşayan bizlerin, kimlik birlikteliğimizin ortak paydası olan Türk Milletinin yapısal özelliği, dünyada varlığını sürdüren hiçbir millette bulunmayan niteliklerimiz; ardımızda kalan o uzun sürede, her türlü zorluğu birlik ve beraberlik içerisinde aşmamızı sağlayan en önemli kavramlar olmuştur.

Böylesine zor bir coğrafyada yaşayan bizler; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yurttaşları olarak, ardımızda kalan yıllarda; Türk Milletinin birleştirici kavramı içerisinde ne kimliğimizi, ne inancımızı, ne de farklılıklarımızı sorguladık.

Aslında bu günlere gelirken, tasada ve kıvançta bir ve beraberliğimizin en önemli yapı taşı; bu kavramın ta kendisi değil miydi?

Yine öyle. Kim ne derse desin, neyi dayatmaya çalışırsa çalışsın; bu çok önemli niteliğimizde değişen bir şey yoktur, olmayacaktır da.

Aslında hayat, biz insanlara armağan edilmiş bir değerdir. Bu değerli süreci yaşarken düşünmemiz gereken önemli iki şey vardır!

Doğup büyüdüğümüz, hayatımızı geçirdiğimiz vatan topraklarımıza, canım ülkemize biz neler verdik? Bu güzel vatan toprakları bize ne verdi?

Unutulmasın ki, her insanın bir cinsi, bir kimliği vardır. Yüce Allahın verdiği can, daha ilk günden bir cinse bürünmüştür; kimimiz ilk nefesi erkek, kimimiz dişi olarak alırız ana rahminde. Bu yalan dünyaya atılan ilk adım sonrasında bir kimliğimiz olur anadan, babadan kaynaklanan…

Ama vatanı olmayan insanların kimliği neye yarar? Hele, hele kimliğinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin adı, Al Bayrağımızın Ay ile Yıldızı var ise; böylesine bir gurur dünyanın hangi devletinin, hangi milletinin tarihinde, kimliğinde yazar?

Ülkemizin gerçeklerini anlatan tarih sayfaları; günü geldiğinde özellikle milenyumlu yılların ilk çeyreğinde yaşananları, kendilerinin tarihi yeni baştan yazdıklarını sananları da sorgulayacak, kararını yaşanan gerçeklere göre verecektir.

Doğduğumuz, yaşam umutlarını yeşerttiğimiz bu güzel vatan topraklarına bu güne değin kendimiz ve ülkemiz adına ne ektiysek onu biçtik!

Günü geldi; vatana ve millete hayırlı evlatlar yetiştirmenin gururu ile sevinç yaşları döktük. Günü geldi; ellerine kına yaktığımız evlatlarımızı vatanımızın dirliği, milletimizin birlik ve beraberliği uğruna feda ettik; ‘Vatan Sağ Olsun’ dedik. Anaların, babaların acı dolu feryatlarına; gözyaşlarımızla eşlik ettik, yüreklerimiz dağlandı…

Günü geldi; ülkemizin uluslararası toplumda kazandığı her başarı göğsümüzü kabarttı. Milletçe sevinç gözyaşları döktük; kazanılan her başarıda, göndere çekilen Ay Yıldızlı Al Bayrağımızı, hançeremiz yırtılırcasına söylediğimiz istiklal marşımızla selamladık.

Ardımızda kalan yılların başarısına da, acılarına da hep gözyaşlarımız eşlik etti. Çünkü Türk milletinin asırlardan bu yana süregelen en önemli niteliği; acıyı da, sevinci de hep birlikte yaşaması; kimi zaman gönül coşkusuna, kimi zamansa acılar yumağına gözyaşlarını katmasıydı…

Aslında yaşadığımız vatan topraklarımızın hamuru; bu birlikteliğimizin, duygu yoğunluklarımızın, milli ve ulvi değerlerimize olan düşkünlüğümüzün, asırların ötesinden gelen geleneklerimizin, göreneklerimizin ortak çanağında yoğrulmamış mıydı?

Biz buyduk işte. Tarih sayfaları bizi hep böyle tanıdı, bundan sonrada böyle tanıyacaktı. Çünkü bizler sevinçlerimizi de, acılarımızı da gözyaşlarımızla kutsayan bir millettik.

Milenyumlu yılların bu ilk çeyreğinde kimi zaman güldük ama çoğu kez ağladık! Vatan bellediğimiz bu toprak ananın bağrını, en çok da bu son dönemde ama daha çok yüreklerimizi sızlatan duyguların gözyaşlarıyla suladık!

Ardımızda kalan ama ‘Birlikte Yürüdüğümüz Bu Yıllarda’ yaşanmış tüm gerçekler: başucumuzda duran hayatımıza yazıldı…

Ve…

Ardımızda kalan hayatı biz unutsak bile! ‘’Zaman’ın asla unutmayacağını’’ nedense hep ıskaladık…

 

Atilla Çilingir www.atillacilingir.com

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

KBÜ’de yapay zeka toplantısı

İlçe Haberleri Yayın: 28.04.2024 12:48
İhlas Haber Ajansı
KBÜ’de yapay zeka toplantısı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, yapay zeka alanında çalışma yürüten akademisyenlerin katılımı ile bir toplantı yaptı.

KBÜ Senato Toplantı Daosı’nda Rektör Kırışık başkanlığında yapay zeka alanında yapılan çalışmaları değerlendirmek ve gelecek projeleri planlamak amacıyla yapılan toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. Caner Özcan, Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İsa Avcı ile üniversitenin çeşitli akademik birimlerinde görevli yapay zeka alanında çalışmalar yürüten akademisyenler katıldı.

Toplantıda, KBÜ bünyesinde yapay zeka alanına ilişkin projeler üretilmesi, sektörel iş birlikleri ve farklı üniversiteler ile ortak çalışmalar gerçekleştirilmesi konuları ele alındı. Ayrıca Karabük yerelinde ve Batı Karadeniz’deki üniversitelerle iş birliği oluşturmak ve yeni projelere öncülük etmek hedefleniyor. Bu kapsamda, alt çalışma grupları oluşturularak diğer üniversitelerle de iletişim kurulacak, projelerin belirlenmesi ve planlanması gerçekleştirilecek. Farklı kurumların ihtiyacı olan projelerin oluşturulması sağlanacak ve Karabük Üniversitesinin yapay zeka alanındaki misyonu ve vizyonu belirlenerek yeni projelerin oluşturulması ve altyapının sağlanması çalışmaları gerçekleştirilecek.

KBÜ Rektörü Kırışık, yapay zekanın; eğitim, teknoloji, sağlık ve sosyal alanlardaki yenilikleri ve gelecek vizyonunu ele almak için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Yapay zeka sayesinde gelecekte dünyanın bambaşka bir hale geleceğini aktaran Kırışık, “Yapay zekanın bütün sahaları tutacağını, her sahaya tam bir kontrol ve baskı oluşturacağını öngörüyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemiz, Yıldız Teknik Üniversitesinde Mart ayında gerçekleştirilen yapay zeka konulu toplantıda Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) aldığı kararla yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni lisans ve ön lisans programlarının açılacağı üniversiteler arasında yer aldı. Geleceğin nasıl şekilleneceği yapay zeka ve dijital dönüşüm sürecinin neler getireceği ile ilgilidir. Bu anlamda Üniversitelerimizde öğrencilerimize çağın ihtiyaçlarına uygun olarak eğitim imkanları sunmak büyük önem taşıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, verilen eğitimler ve yetiştirilen insan kaynağı ülkemize büyük katkılar sunacak, ülkemizin dijital dönüşümüne destek olacaktır. Karabük Üniversitesi olarak birçok farklı alanda yapay zeka uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütmeye, ülkemize ve insanlığa faydalı olmaya, öğrencilerimize ileri teknoloji ve dijitalleşme alanlarında güçlü bir eğitim ve kariyer fırsatı sunmaya devam edeceğiz” dedi.

Toplantının sonunda yapay zeka alanında KBÜ’de görevli bilişim personelleri ile birlikte ortak bir vizyon oluşturma, bu alandaki gelişmeleri teşvik etme, açılacak bölümler konusunda yol haritasını belirleme, çalışma grupları ile yapılacak işlemler ve adımlar konuşuldu. Akademisyenler bu tür etkinliklerin teknoloji alanındaki ilerlemeye katkı sağlamaya devam edeceğine inandıklarını dile getirdiler.