Yıldırım, “Kayıt dışı çalışanlar birçok haktan yoksun kalmaktadırlar”

Ihlas Haber Ajansı tarafından
23 Ekim, 2024 16:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Sosyal Güvenlik Kurumu Karabük İl Müdürü İsmail Yıldırım, kayıt dışı çalışanların, emeklilik hakkı, malullük aylığı, ölüm aylığı, işsizlik sigortası hakkı, her türlü sağlık ve izin hakları, ücret ve kıdem tazminatı hakkı gibi haklardan yoksun kaldığını belirtti.
Yıldırım, beraberinde, SGK Müdür Yardımcısı Fevzi Altunkaya ile birlikte İhlas Haber Ajansı (İHA) Karabük Bölge Müdürlüğünü ziyaret etti.
Bölge Müdürü Yasin Erdem’e misafirperverliğinden dolayı teşekkür eden Yıldırım, yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
“Çalışanların sosyal güvenlik sistemine dahil olmaları hak ve aynı zamanda bir yükümlülüktür” diyen Yıldrım, “Çalışmaya başlayan herkes kanunen mutlaka sosyal güvenlik sistemine dahil olmak zorundadır. Çalışanlar kanunen bu hakkın yerine getirilip getirilmediğini işverenden isteme ve yerine getirilmediği takdirde yasal yollara başvurma haklarına sahiptir. İşverenler açısından da, gerek kendisini gerekse yanında çalıştırdığı kişileri sosyal güvenlik kurumuna bildirmek zorundadır” ifadelerine yer verdi.
Kayıt dışı çalışma ya da çalışanların ücretlerindeki kayıt dışılığın verdiği zararların oldukça önemsenmesi gereken bir konu olduğunu belirten Yıldırım, “Kayıt dışı istihdam, kayıt dışı ekonominin istihdam piyasasındaki yansıması olarak öne çıkmaktadır. Karabük Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü olarak her yıl kayıt dışı istihdam konusunda farkındalık oluşturmak adına çalışmalar yürütülmektedir. 2024 yılı rehberlik ve bilgilendirme programı çerçevesinde kurum olarak kayıt dışı istihdamla mücadeleye yönelik uygulanan temel politikalardan biri de, denetimin yanında sosyal güvenlik konularında yapılan rehberlik ve bilgilendirme çalışmalarıyla kayıt dışı istihdama geçit verilmemesi hedeflenmektedir. İl Müdürlüğümüzde bu çerçevede iş yerleriyle ilgili STK’lar, basın-yayın kuruluşları ile toplantılar ve yüz yüze görüşmeler yapılmakta olup, bu görüşmelerde işverenlere ve çalışanlara sosyal güvenliğin önemi, kayıt dışı istihdamın olumsuz sonuçları, sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri, yabancı çalışanların sosyal güvenlik hakları ve çalışma izinleri, uygulanmakta olan sigorta prim teşvikleri, yapılandırma gibi konulara ilişkin bilgiler verilmektedir” dedi.
Yıldırım, “Çalışanlar açısından kayıt dışılık emeklilik hakkı, malullük aylığı, ölüm aylığı, işsizlik sigortası hakkı, her türlü sağlık ve izin hakları, ücret ve kıdem tazminatı hakkı gibi haklardan kayıt dışı çalışanlar yoksun kalmaktadırlar. İşverenler açısından kayıt dışı istihdam; işverenlerin olası idari para cezalarına maruz kalmasına, yararlanılan teşviklerin durdurulmasına, iş kazası durumunda ağır idari ve mali yükümlülükler ile karşılaşmalarına neden olmaktadır. Diğer taraftan kamuda vergi, prim kaybı, emekli, çalışan dengesinin bozulması, primsiz ödemelerin artması, gelir dağılımının bozulması gibi zararlara yol açmaktadır” diye konuştu.

Öğrencileri arasında annesi ve ablası da bulunuyor

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
02 Şubat, 2025 12:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Trabzon’da Ortahisar Halk Eğitim Merkezi bünyesinde bulunan Alacahan’da açılan kursta, el nakışları öğretmeni olarak vazife yapan Eda Turan’ın öğrencileri ortasında annesi ve ablasının bulunması dikkat çekiyor.
Kursiyerlerden anne Nuran Şahin, kızından eksiklerini öğrenmeye çalıştığını belirtirken abla Ebru Şen de, kız kardeşinden ders almanın kendisi için farklı bir his olduğunu kaydetti.
Ortahisar Halk Eğitim Merkezi el nakışları öğretmeni Eda Turan, bilhassa eskiye yönelik işlemeleri daha da modernize ederek günümüze uyarlamaya çalıştıklarını tabir ederek "Türk el nakışlarına yönelik çabucak hemen her şeyi yapıyoruz. İşlemelerin tarihi aslında çok eski. Anadolu’da yapılan hafriyatlarda birinci bulgulara cilalı taş döneminde rastlanıyor ancak birinci yapıtlara 15. yüzyılda birinci örneklerine rastlanıyor. Türk el nakışları en parlak devrini de 17. ve 18. yüzyılda yaşamış sonrasında da günümüze kadar geliyor. Şu anda Halk Eğitim Merkezlerinde bilhassa eskiye yönelik işlemeleri daha da modernize ederek günümüze uyarlamaya çalışıyoruz. Türk el nakışlarının birinci ortaya çıkma sebebi temel gereksinimler. Kıyafetlerde elbiselerde örtülerde perdelerde o halde kullanılmış sonrasında çeyiz olarak dekoratif eserler olarak günümüze kadar gelmiş. Şu andaki çağımız bilgisayar çağı. Gençlerimizin yüzde 99’u ona yönelmiş durumda. Muhakkak bir yaştan sonra yaşadıkça bunları kullandıkça pahasını anlıyoruz ve özümsüyoruz. Gençlerimiz de şu anda önemsemiyorsa da yarın önemseyeceklerdir" dedi.
Kursiyerlerden anne Nuran Şahin, eksiklerini kızından öğrenmeye çalıştığını belirterek "Çocuk yaşlardan beri dikiş nakış işi yapıyorum kızlarım da meraklı olduğu için onlar da devam ettiler. Şu anda birtakım şeyleri kızımdan öğreniyorum eksiklerimi tamamlıyorum. Evvelce başörtülerdeki örnekler şimdilerde oda kadrolarında kullanılıyor" diye konuştu.
Kursiyerlerden kızı Ebru Şen ise, "Yaklaşık 15 yıldır çeşitli kurslara katılıyorum. İnsan için farklı bir meşgale oluyor. Burada farklı şeyler öğreniyorsunuz farklı beşerler tanıyorsunuz. Kız kardeşimden ders almak ayrıyeten hoş. Vaktinde birlikte de tekrar kurslara katıldık" formunda konuştu.
Kursiyerlerden Fatma Taşkara da bilmediklerini öğrenmeye çalıştığını kaydederek "Sağ olsun devletimiz bize bu türlü bir imkân tanıdı. Bilmediklerimizi öğreniyoruz. Kursumuzda iki kız kardeş bir anne var ikisi de çok düzgün beşerler. Onun için daha istekli geliyoruz" tabirlerini kullandı.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.