Başkan Yıldırım, küçük esnafın kendi imkanlarıyla geçimini sağladığını, devlete yük olmadan ekonomiye katkıda bulunduğunu vurguladı. Ancak mevcut vergi sistemi ve bürokratik yüklerin esnafı zor durumda bıraktığını ifade eden Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Esnaf sürekli zorlaşan ekonomik şartlarda ve yapılan sık denetimlerle adeta savrulmaktadır. Esnafın yok olması, enflasyonun yükselmesi, hayat pahalılığı ve tekelleşme demektir. Esnaf bu piyasada denge unsuru olarak önemli bir rol üstlenmektedir. Bu denge bozulduğunda ekonomik çöküş, hayat pahalılığı ve enflasyon daha da artacaktır."

Vergi sisteminde adaletin sağlanması gerektiğine dikkat çeken Yıldırım, küçük esnaf ile zincir mağazaların aynı oranda vergi ödediğine değinerek, şunları kaydetti.

"1.000 TL kazanç sağlayan bir küçük esnaf ile bir zincir mağaza %15 oranında gelir vergisi ödüyor. Bu durum adaletsiz bir tablo ortaya koyuyor. Çoğu küçük esnaf kendi işyerinde kendi çalışıyor. Teknolojinin gelişmesine rağmen mevcut vergi sistemi iş yükünü artırıyor. E-arşiv fatura, çok sayıda beyanname, irsaliye, pos cihazı, uyumlu ödeme kaydedici cihazlar, perakende satış fişi, e-defter gibi birçok işlem esnafın yükünü ağırlaştırıyor."

Vergi sisteminin sadeleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, basit usul verginin kaldırılmasının esnaf üzerinde büyük bir baskı oluşturacağını ifade ederek, şunları söyledi.

"Basit usul verginin kalkmasından dolayı bugün çok sayıda telefon aldım. Bu kapsamdaki birçok esnafımız, ‘Eğer bizi kapsarsa iş yerimizi kapatırız’ diyor. Vergide adalet gelire göre vergi ve gelire göre ceza sistemi ile sağlanmalıdır. Evrak yükünden arındırılmış, ortalama kazanca bağlı tek vergi sistemine geçilmelidir." Başkan Yıldırım, küçük esnafın korunmasının hem ekonomik istikrar hem de enflasyonun kontrol altına alınması için kritik öneme sahip olduğunu sözlerine ekledi.