blank
Mustafa Akgün tarafından
18 Haziran, 2025 11:54 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Yenice’de Gençlik Kampı İçin Önemli Adım Atıldı

Yenice ilçesinde gençlere yönelik büyük bir yatırımın ilk adımı atıldı. Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Gençlik Kampları Daire Başkanlığı öncülüğünde ilçeye bir Gençlik Kampı kazandırılması için çalışmalar başlatıldı.

Bu kapsamda Bakanlıktan gelen uzmanlar Mehmet Masum ve İbrahim Terzi, Süheyla Çamlığı bölgesinde yerinde incelemelerde bulundu. Teknik ekip tarafından yapılan değerlendirmelerde bölgenin doğal yapısı, ulaşım olanakları ve fiziki koşulları itibariyle kamp için uygun ve güçlü bir alan olduğu tespit edildi.

Projeyle yalnızca bir kamp alanı oluşturulması hedeflenmiyor. Aynı zamanda Yenice ilçesinin ekonomik gelişimi, istihdamın artması ve gençlerin sosyal ve kültürel yönden desteklenmesi gibi birçok açıdan katkı sağlanması bekleniyor.

Yenice Belediye Başkanı Sertaş Karakaş da süreci yakından takip ediyor. Karakaş, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Her alanda olduğu gibi bu süreçte de tüm imkansızlıklara rağmen mücadelemizi sürdürüyoruz. İnancımız tam, hedefimiz büyük: Yenice’yi yatırımlarla büyütmek! Bu önemli projeye destek veren herkese teşekkür ediyor, gelişmeleri kıymetli hemşehrilerimizle paylaşmaya devam edeceğiz. Gençlik Kampı projesi hayata geçirildiğinde, Yenice yalnızca doğal güzellikleriyle değil, gençlere sunduğu olanaklarla da öne çıkan bir ilçe haline gelecek."

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Fevzi Aydın tarafından
02 Aralık, 2025 15:06 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

SİYASETTE, İKTİDAR ve MUHALEFET…

DÜŞÜNCE VE GÖRÜŞ
Fevzi Aydın

Siyaset, bir meslek değil, topluma fayda sunma aracı olarak görülmeli… İnsanı yaşat ki Devlet Yaşasın felsefesi, siyasetin ve siyasetçinin temel amacı olmalı… Dünya siyaseti de farklı olmasa gerek, Türk siyasetinde daha fazla etkili… Seçim sathında verilen sözlerin, vaatlerin, iktidara gelince unutulması… Siyaset her dönem, seçimlerden sonra iktidara gelince, kendisini seçenleri, asılları unutup vekillerle, devleti yönetmeye devam ediyor… Günümüz siyaseti, işi biraz daha ileri götürerek, devletin vergi yükünün tamamını, çalışanlara ve orta gelirli esnafa yükleyerek, kasayı doldurmaya bakıyor… Çalışanlardan ve orta gelirlilerden aldığı yüksek vergiler, devletten aldığı destek ile daha fazla kazanan, bankalara, büyük sanayicilere finans ve ucuz kredi olarak gitmekte… Uluslararası kabul gören Ortodoks ekonomi politikalarını bırakarak, yerli ekonomi politikaları ile önce ekonomi rayından çıktı… Ardından tekrar Ortodoks ekonomi politikasına dönerek halkı, Dünya Bankası ve IMF politikalarının, acı reçetelerine mahkûm etti… Seçim sathında bu politikaların uygulanmayacağı, halkın acı reçetelerden kurtarılacağı vaat edilmişti… PKK terör örgütü ve İslam karşıtları aslında iktidarın kırmızı çizgileriydi… Bugünün kırmızı çizgileri ise, Terörsüz Türkiye’de baş aktör terörist başı ve PKK, Hristiyanlık için bir dönüm noktası niteliğinde olan İznik Konsili'nin 1700'üncü yıldönümünün İznik’te kutlanması… Siyasetin günümüz iktidarı ve ortağı, muhalefette olsaydı; Acaba, Terörsüz Türkiye programında ülkeyi yarım asra yakın, terör kıskacında tutan ve ardından teslim edilerek yargılanan ve ömür boyu hapse mahkûm olan terörist başı ve PKK ile masaya oturan iktidara neler yapardı…? Vatikan'ın Devlet Başkanı ve tüm dünyadaki Katoliklerin ruhani lideri Papa 14.Leo’nun, İznik'te yapılan anma törenine katılması, Hristiyan dünyası açısından konunun ne kadar önemli olduğunu açıkça gösteriyor. Müslüman ülkede, Hıristiyanlık propagandasının yapıldığı İznik ziyaretine ise günümüz iktidarı ve ortağı, muhalefette olsaydı iktidara neler yapardı…? Bugünün iktidarı, muhalefette olsaydı, gerek Terörsüz Türkiye paralelinde PKK-terörist başı ve gerekse Papa’nın İznik ziyaretinde Hıristiyanlık propagandası; ülkede, gösteriler ve yürüyüşlerle, siyaset diline yakışmayan sözlerle kınanır, protesto ve gösterilerle sokaklar şenlenirdi… Ancak kimse gösteri ve protesto yaptığından, eleştiri ve sözlerinden dolayı tutuklanmazdı… Parlamenter sistemden, Türkiye modeli Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçiş, herkesin değişmesini istediği ancak bugüne kadar hükümetlerin değiştiremediği, Anayasa ile uyumlu olmadığından, çeşitli sosyo-ekonomik sıkıntılar yaşanmakta… Günümüz siyasetinin iktidarında, yapılacak yeni Anayasa’nın da Türk toplumunun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak kalacağı düşünülmekte… Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.