Karabük Postası tarafından
01 Nisan, 2015 15:01 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Yılmaz: “KARDEMİR Her Geçen Gün Daha da Güçleniyor”

Karabük Demir ve Çelik İşletmeleri (KARDEMİR) A.Ş. ve Karabük’ün kuruluşunun 78. yılı etkinlikleri kapsamında Karabük Üniversitesi'nde (KBÜ) "IISS'15 2. Uluslararası Demir ve Çelik Sempozyumu" başladı Karabük Demir ve Çelik İşletmeleri (KARDEMİR) A.Ş. ve Karabük’ün kuruluşunun 78. yılı etkinlikleri kapsamında Karabük Üniversitesi'nde (KBÜ) "IISS'15 2. Uluslararası Demir ve Çelik Sempozyumu" başladı. 3 gün sürecek olan sempozyum KBÜ Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz Konferans Salonu'nda start aldı. Karabük Valisi Orhan Alimoğlu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Metroloji ve Standardizasyon Genel Müdürü Prof. Dr. Necip Cavuşçu, KARDEMİR Genel Müdürü Mesut Uğur Yılmaz, yabancı akademisyenler, çok sayıda iş adamı ve sektör çalışanlarının katıldığı sempozyumda sunumlar ve sektörün geleceği ile ilgili oturumlar yapıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan sempozyumun açılışında konuşan KARDEMİR Genel Müdürü Mesut Uğur Yılmaz, 78 yıl boyunca ülke sanayisinin can damarlarından biri olan, ülke ekonomisine hizmet eden ve her geçen gün daha da güçlenen KARDEMİR ile hep birlikte gurur duyduklarını söyledi. “KURULUŞUNDAN DAHA BÜYÜK BİR KARDEMİR KURULMAKTADIR” Yılmaz, ‘Uluslararası Demir Çelik Sempozyumu’nun, Karabük’ün bilim dünyasına kazandırılmasının önemine de vurgu yaparak, “Sempozyumun üniversitemizin büyüme stratejilerinin bir parçası olması yanı sıra, kentimizin mevcut ve gelecekteki yöneticilerine de vizyon sunması ve özellikle sektörümüzün ihtiyaç duyduğu bilgi paylaşımı platformu niteliğini her zaman önemsiyor, sempozyumun, demir çelik sanayimizin geliştirilmesi bakımından geniş bir kamuoyu oluşturacağına inanıyoruz. Bugün, KARDEMİR içinde kuruluşundan daha büyük bir KARDEMİR kurulmaktadır. Özellikle son 5 - 6 yıldır hızlanarak devam eden ve KARDEMİR tarihinin en büyük sanayi yatırımı olan bu projeler ile sıvı çelik üretim kapasitemizi hedeflerimiz kapsamında arttırıyoruz. KARDEMİR tüm çalışanların katılımı ile başladığı mükemmellik yolculuğuna kararlılıkla devam etmekte, müşterilerine katma değer yaratan ürün ve hizmetler sunmak için çok çalışmaktadır. KARDEMİR, örneğin bu kapsamda Türkiye’nin en büyük kapasiteli ve en ileri teknoloji kullanan kangal haddehanesine de sahip olacaktır. Bugün KARDEMİR, sektöründe yarattığı sinerji ile bölge ekonomisine ciddi katkılarda bulunan, sadece kendisini değil, çevresini de yarattığı katma değerden faydalandıran ve bölgesine büyük istihdam sağlayan bir sanayi kuruluşudur” dedi. "KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÇELİK ÜRETİMİ YAPMAK ZORUNDAYIZ" Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Metroloji ve Standardizasyon Genel Müdürü Prof. Dr. Necip Camuşçu ise, Bakanlığı temsilen bulunduğu toplantıda Türkiye’nin dünya demir çelik pazarındaki yeri Bakanlığın demir çelik sektörüne yönelik yaptığı çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Camuşçu, “Dünyadaki bazik oksijen fırın yöntemi ile çelik üretimi yüzde 70 oranında bulunurken, ülkemizde yüzde 28 civarındadır. Dünyadaki genel eğilim, bazik oksijen fırın yöntemine geçilerek cevhere dayalı tesislerin arttırılması, elektrikli ark ocaklı tesislerde yüksek fırın entegrasyonunda hurda bağımlılığının azaltılması yönündedir. Tonaj bazında demir çelik üretiminin sürekli artış gösterdiği dünyamızda, Çin son yıllarda üretimini önemli ölçüde artırırken, Japonya, ABD ve Rusya gibi dünya devleri bu sektörde paylarını hep korumuşlardır. Türkiye ise, 1990 yılında 19’uncu olarak bulunduğu listede 2013 yılında 8'inci sıraya kadar ilerleme başarısını göstermiştir. Avrupa’da ikinci sırada yer alan ülkemiz Brezilya ve Ukrayna ile kıyasıya yarış halindedir. Ancak bu iyi tablo ekonomik bakımdan Türkiye’nin çelik ürünleri dış ticaretine tam anlamıyla yansımamaktadır. İhracatta 15'inci sırada olan ülkemiz ithalatta ise dünya beşincisi konumunda. Ülkemiz demir çelik sektörünün 15 milyar dolar civarında olan ihracat rakamı 2023 yılı hedefleri çerçevesinde 55 milyar dolara çıkarılması hedeflenmektedir. Bunun da ancak paslanmaz çelik, zırh çelik, kor ve yay çeliği vasıflı çelikler gibi katma değeri yüksek ürünlerle mümkün olacaktır. Türkiye’nin sahip olduğu 50 milyar kapasiteli çelik üretimi tesislerinin sadece 35 milyar tonu kullanıldığı göz önüne bulundurulursa vasıflı çelik üretimin kapasite kullanım oranını artırımını arttıracağı açıktır” dedi. Sempozyumun ilk gününde yabancı akademisyenlerinden katılımı ile çelik sektörü alanında sunumlar yapıldı

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Mart, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük Üniversitesi otomotiv ve havacılık sektörlerinde kullanılmak üzere hafif ve yüksek dayanımlı magnezyum alaşımlarını geliştirdi

Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ) TÜBİTAK takviyeli projeyle geliştirilen magnezyum alaşımlarının hem yakıt tasarruf sağlaması hem de daldaki çevresel sürdürülebilirlik maksatlarına katkı sunması bekleniyor.
KBÜ Metalurji ve Gereç Mühendisliği Kısmından Prof. Dr. Ali Güngör ve doktora öğrencisi Yousef Mustafa Salem Fhail Boom, TÜBİTAK 1002 projesi kapsamında otomotiv ve havacılık dallarında kullanılmak üzere hafif ve yüksek dayanımlı magnezyum alaşımlarını geliştirdi. Bu projeyle, hem yakıt tasarrufu sağlanması hem de sera gazı emisyonlarının azaltılması hedefleniyor.
Enerji kaynaklarının hudutlu olması nedeniyle hafif materyallere yönelik arayışların arttığını vurgulayan Prof. Dr. Ali Güngör, "Enerjiye olan talep her geçen gün artıyor. Biz de ‘Yakıt tasarrufu konusunda ne yapabiliriz?’ sorusuna tahlil arayarak hafif metaller üzerinde çalıştık" dedi. Magnezyumun bilinen en hafif metallerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Güngör, bu özelliğin kara ve hava taşıtlarında değerli avantajlar sağladığını söz etti. "Magnezyum, alüminyuma kıyasla yüzde 36, demire kıyasla yüzde 78 daha hafiftir. Bu da çeşitli araçlarda kıymetli yakıt tasarrufu sağlamaktır" diyen Güngör, magnezyumun dayanımının ve korozyon direncinin düşük olması ve şekillendirilebilme zorlukları nedeniyle endüstriyel kullanımının sonlu olduğuna dikkat çekerek bu dezavantajları gidermek için magnezyuma çeşitli elementler eklediklerini lisana getirdi. Güngör, magnezyum alaşımlarının otomotiv dalında direksiyon simidi, iç kapı iskeleti, koltuk iskeleti, şanzıman kutusu üzere birçok modülün üretiminde kullanıldığını söyledi. Magnezyumun araba sacı olarak kullanılması için 6000 serisi denilen alüminyum alaşımlarının akma dayanımına eşit olması gerektiğini anlatan Güngör, "Biz bu çalışmalarda düşük oranlarda alüminyum, çinko, kalsiyum ve manganez içeren magnezyum alaşımlarını döküm yoluyla ürettik. Akabinde uyguladığımız ısılı süreç ve sıcak haddeleme tekniklerini kullanarak, akma dayanımı 155 megapaskal, çekme dayanımı 240 megapaskal olan ve düzlem şekillendirilebilirlik özelliğine sahip magnezyum alaşımlarını üretmeyi başardık" diye konuştu. Elde edilen sonuçların, daha yüksek performanslı magnezyum alaşımlarının üretilebileceğini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Güngör, bir sonraki kademede üretim süreçlerini daha da geliştirerek patent müracaatında bulunacaklarını aktardı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.