TÜRKİYE HUZURU KAÇAN ÜLKE
blank
Mustafa AKAY tarafından
29 Aralık, 2024 15:13 tarihinde yayınlandı
A+ A-

TÜRKİYE HUZURU KAÇAN ÜLKE


Türkiye'nin huzuru giderek bozuluyor. Huzur olmayan ülkede insanlar da mutsuzluğun pençesinde yuvarlanıp duruyorlar.
Her gün, felaket haberlerinin gündemi sarstığı bir ülkede, insanların huzur içinde olmalarının mümkün olmadığı apaçık ortada.
Sabahları televizyonu açanlar, bol bol felaket haberlerini dinlemek zorunda kalıyorlar. Gazetelerin neredeyse, tüm sayfalarında üzücü olaylar yer alıyor. Haliyle insanlar, bu durumda sıkıntıya düşüyorlar.
Nasıl düşmesinler ki?
Trafik kazalarında ölen canların, acısı yürekleri dağlıyor. Eline tabancayı, bıçağı alan sokağa fırlıyor, önüne geleni doğruyor.
Kadın ve çocuk cinayetleri insanın kanını donduruyor.
Hasmını sokak ortasında kurşuna boğan caniler hiç durmuyorlar.
İş cinayetleri onlarca insanın boşu boşuna ölmesine neden oluyor.
Emekliler, aldıkları üç kuruş parayla geçinmekte zorlanıyorlar. İşçiler haklarını alamıyorlar. Üniversite okumuşlar ve genç işsizler burunlarından soluyorlar.
Okuyup, devlete millete hizmet edeyim düşüncesinde olan on binlerce öğretmen adayı, atanamamamın sıkıntısı içindeler.
İşe girmek, başlı başına bir sorun haline gelmiş. Adam kayırma, iltimas, torpil olağan bir şeymiş gibi görülüyor.
Çiftçi, ürünüm para etmiyor diye sızlanıyor. Esnaf, para kazanamıyorum diye bağırıyor. Şehit ve gazi ana babaları, yüreklerine gömüyorlar acılarını.
Sokaklarda madde bağımlıları ve suç makineleri ulu orta dolaşıyorlar. Suç oranının alabildiğine artması bir de terör belası huzursuzluğu tetikleyen unsurlardan birisi olarak karşımızda duruyor. İnsanlar, yaşam haklarının tehlikede olduğunu gördükçe, huzursuzlukları artıyor.
Böyle bir ülkede, huzuru tesis etmek kolay mıdır?
Bir insanın huzurlu olabilmesi için gönül rahatlığı içinde olması gerekir. Başı dinç, yüreği dingin olmalı huzuru yakalayabilmesi için.
Huzurlu insan kendisini iyi hisseder. Bu duyguyla çevresiyle barış içinde yaşar. Bir insan ruhsal ve bedensel olarak rahatlığı yakalamalı ki, topluma da bunu yansıtabilsin.
Oysa ülkede ve çevresinde yaşadığı olaylar, insanı stres ve kaygıya sürükler. Kaygılı insan karamsarlıktan kurtulamaz. Stres günümüzün en yaygın ve tehlikeli hastalıklarından birisidir. İnsanın beynini kemirir, gelecek kaygısı ve yaşanan üzücü olaylar.
İnsanı huzurlu olmayan bir ülkenin tümü huzuru yakalayabilir mi?
Bir de ülkeyi yönetenler, huzuru tesis etme yolunda gereken çabayı göstermiyorlarsa, huzur gelir mi?
Halkına tepeden bakan, onları istismar eden, mutsuz çoğunluğu düşüneceğine, bir avuç mutlu azınlığın gönenci için çalışan hiçbir devlet, insanlarına huzuru yaşatamaz.
Vatani görevini kaçmadan adam gibi yapan, vergisini veren, üretim için çaba göstererek, ülkenin kalkınmasında pay sahibi olanların gerçek haklarını vermeden ülkeye huzur gelmez.
Siyaset kurumu ülkeye huzur gelsin istiyorsa, önce kendi aralarında kavgayı bırakmalı, insanlara sevgiyle yaklaşmasını öğrenmelidir.
Birilerinin siyasi ikbali için insanları huzursuz kılmanın affedilecek bir tarafı yoktur.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.