12 Eylül askeri darbesinden sonra Bülend ULUSU’nun başbakanlığı sırasında Turgut ÖZAL ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısıydı. 24 Ocak kararlarının mimarı olan Turgut ÖZAL kapitalist odakların dayatmasıyla ülkede serbest piyasa ekonomisini yürürlüğe sokmuştu.
21 Eylül 1980’den 13 Aralık 1983’e kadar iktidarda kalan ULUSU Hükümeti, 23 Haziran 1983’te kabul edilen ve 25 Haziran’da 18088 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanunu ile Türk Hava Kurumu’na ilk tırpanı attı.
Madde 21 : Kurban derisi, bağırsak, fitre ve zekat zarfı dağıtmak suretiyle yardım toplama yetkisi Türk Hava Kurumu’na aittir.
Madde 22 : THK’nca toplanan kurban derisi, bağırsak ile fitre ve zekat zarflarından sağlanan gelirlerden zorunlu giderler düşüldükten sonra kalan toplam paranın yüzde ellibeşi THK’na, yüzde yirmisi Türkiye Kızılay Derneği’ne, yüzde yirmisi sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na ve yüzde beşi Diyanet Vakfı’na dağıtılır.
Bu ilk darbe bununla sınırlı kalmıyor. 1987 yılında Turgut ÖZAL’ın çıkardığı Sosyal Yardımlaşma Vakfı Kanunu ile kurum bir darbe daha yiyor ve kurumun 60 yıllık deneyim ve birikimi yok sayılarak kurban derisi toplama yetkisi elinden alınarak valilik ve kaymakamlıklara veriliyor. Oluşan tepkiler üzerine bu yetki tekrar THK’na veriliyor ama bu kez de gelirin yüzde ellisinin Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na, yüzde dördünün Kızılay’a, yüzde üçünün Diyanet’e, yüzde üçünün de SHÇEK’e verilmesi şartı getiriliyor. Böylece THK’nun payı yüzde kırka düşüyor.
ALTIN VURUŞ, SON DARBE
Büyük Atatürk’ün eşsiz öngörüsü ve “İSTİKBAL GÖKLERDEDİR” diyerek Türk havacılığını geliştirmek, Türk gençlerine havacılık sevgisini aşılamak amacıyla 16 Şubat 1925’te kurduğu, tam 21 çeşit gelir kaynağına sahip bu kurum hep sağ iktidarların hedefi oldu. Özellikle en büyük gelir kaynağı olan kurban derileri toplama işi, iktidar sahiplerinin bilinçli göz yumması sonucu yasal olmayan bir biçimde şeriatçı bir takım kuruluşların, derneklerin, yurtların, cemaat ve vakıfların eline geçti. Bazı yerel yönetimlerin, dini odakların da kara propagandasının etkisi ve kurumun bazı yöneticilerinin de acizliği yüzünden THK adeta hedef tahtası haline geldi.
Son ve altın vuruşu AKP iktidarı yaptı. 26 Eylül 2013’te 28777 sayılı Resmi Gazete’de İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan yönetmelik değişikliği ile THK’nun bu yetkisi tamamen kaldırıldı.
Daha Cumhuriyetimiz iki yaşındayken, kurtuluş mücadelesi vermiş, acılı, yorgun ve bitkin bir halkın umut kaynağı olan, açtığı kampanya ile kasaba ve şehirlerin yarışırcasına bağışladığı tam 351 uçağı Hava Gücümüze kazandıran, onbinlerce Türk gencini, pilot, planörcü, paraşütçü ve model uçakçı olarak yetiştiren, hasta ve yaralı nakilleri yapan, zirai ilaçlama yaparak ülke tarımına destek olan ve ülkemizde sık sık yaşanan yangınlara müdahale eden Büyük Önderimizin emaneti bu kuruma yapılanlar nasıl açıklanabilir ? Bu düşmanlık değil mi ?
O kurumda planörcü ve paraşütçü olarak yetişenlerden, ekmeğini yiyenlerden biri de benim. 1961 yılında İnönü’de planör, 1962’de Etimesgut’ta aldığım paraşüt eğitimlerinde kazandığım disiplin ve terbiyenin Piyade Takım Komutanı olarak katıldığım Kıbrıs Barış Harekatı’nda bana ne kadar yararlı olduğunu ben bilirim.
Siz bilmiyor musunuz Sayın Tarım ve Orman Bakanı ? Siz de pilot brövenizi alırken o kurumdan yararlandınız. Pilotaj eğitimini arkadaşımız, milli ve rekortmen paraşütçü, pilot öğretmeni Erdoğan MENEKŞE’den aldınız. Sahip olduğunuz dört uçaklı BURAK HAVACILIK ŞİRKETİ’ni merhum babanızla birlikte o kurumun Etimesgut’taki tesislerinde kurdunuz. Dolayısıyla siz de o kurumun ekmeğini yiyenlerdensiniz. Bu yüzden “ o uçaklar uçamaz, motorlarından yağ akıyor, kuşlar içine yuva yapmış” şeklindeki sözlerinizi lütfen geri alın, özür dileyin, daha fazla nankörlük yapmayın. Bakın ta İspanya’dan yangın söndürmek için afet bölgemize gelen yardım uçağı sizin kötülediğiniz bizim uçaklarla aynı model. Bunu göz ardı etmeyin.
Fikret GÖKÇE
Kıbrıs Gazisi-Mak. Müh.