SALDIRILDIKÇA BÜYÜYEN ATATÜRK
blank
Mustafa AKAY tarafından
09 Eylül, 2024 15:08 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:10
A+ A-

SALDIRILDIKÇA BÜYÜYEN ATATÜRK

Son zamanlarda, Atatürk'e karşı anlamsız saldırıların arttığını görüyoruz. Ancak, saldırıları yapanların göremedikleri bir şey var. Atatürk saldırıldıkça büyüyor. Saldırılar ve yok saymalar Atatürkçü damarı kabartıyor. Ülkeyi yönetenlerin de Atatürk'ün izlerini silme çabaları boşa çıkıyor. Özellikle, Milli Eğitim'de,  Atatürk'e ait ne varsa, silinmek isteniyor. Ülkenin başında bulunan zat, Atatürk'ün adını anmıyor. Adeta yok sayıyor. Kurum ve kuruluşlarda da aynı yöntem izleniyor. Ancak, bunlar hep nafile çaba olarak kalıyor. Çünkü, milyonlarda Atatürk  ve devrimleri kabul görüyor. Kurulduğu ilk günden bu yana, Atatürk'e alerji duyan bir yönetim var başımızda. Ajanlarının bir kenarında, Atatürk'e düşmanlık yazıyor olsa gerek ki, gizli de olsa kinlerini kusuyorlar. Adamlar, gençliklerini savaş meydanlarında geçirmişler. Yedi düvelin paylaştığı ülkeyi, kurtarmışlar. Kurtuluşu ve kuruluşu sağlamışlar. Her alanda tam bağımsızlık ilkesiyle, kalkınma hamlesini başlatmışlar. Yönetimde oldukları süre içinde harikalar yaratmışlar. Hor görülen insanları, birey yapmışlar.  Ulus olma bilincini vermişler. Okutmuşlar, meslek sahibi yapmışlar. Fabrikalar, limanlar, hastaneler kurmuşlar... Cumhuriyet olmasa çıkrıkçı başı bile olamayacaklar, demokrasinin olanaklarından  yararlanarak belli makamlara gelince büyük bir hazımsızlık çeker duruma geliyorlar ne yazık ki... Bunların Atatürk ve Cumhuriyet'le  alıp veremediklerinin altında, geçmişe özlem yatmaktadır. Geçmişte ne olduğunu , Osmanlının nasıl Hasta Adama dönüştüğünü kavraya bilseler, bu kadar nankörlük yapmazlar. Yaptıkları tam bir nankörlüktür. Hem iç hem dış politikada, ülkeyi zora sokanların,  Atatürk ve Cumhuriyete laf atma hakları da yoktur, hadleri de.. Onlar, Atatürk'e saldırdıkça milyonlar, Mustafa Kemal Atatürk'e koşmaktadır. 23 Nisanlarda, 19 Mayıslarda, 30 Ağustoslarda, 29 Ekimlerde, Anıtkabir'in dolup taşması işte o nedenledir. Genç teğmenlerin, kılıç çekmelerinden, "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" diye bağırmalarından bile darbe vehmine kapılanların akıl sağlıkları da yerinde değildir. "İki ayyaş" dedikleri, bu ulusun kahramanlarıdır. O ,İki Ayyaş  ve silah arkadaşları, ülkeyi düşman işgalinden kurtarmışlar ve bize cennet bir vatan hediye etmişlerdir. Kısacası, Atatürk'ü, bu milletin gönlünden silmek mümkün değildir.