Dünya Gaziler Federasyonu'nun (WVF) 26-28 Mayıs 2011 de Kiev'de yapılan toplantısına Değerli Ağabeyim Kore Gazisi (E) Yzb. Cengiz TÜRKOĞUL ile birlikte gittik. 25 Mayıs Çarşamba akşamı Kiev Büyükelçimiz A. Bülent MERİÇ ve Bayan A. Kumiko MERİÇ'in rezidansta düzenledikleri resepsiyona davet edildik. Bu resepsiyonda sivil giyimli İngilizce konuşan konuklarda vardı. Kim olduklarını sorduğumda ABD'li ve İngiliz subaylar olduğu yanıtını aldım. Aralarında üç Türk subayımızın da bulunduğu bu grubun bir NATO faaliyeti olarak Ukrayna'da sürdürülen " NATO MÜKEMMELİYET KURSU " diye adlandırılan bir askeri çalışma için orada olduklarını öğrendim.   24 Şubat'ta başlayan Rusya-Ukrayna savaşı 100 günü aşmış bulunuyor. Bu süre içinde iki tarafta çok kayıplar verdi. İkinci Dünya Savaşı'nda Alman saldırısı sırasında en şiddetli çarpışmaların yaşandığı bölgede milyonlarca insan yaşamını kaybetmiş, büyük ekonomik kayıplar meydana gelmişti. 1917 Ekim Devrimi'nden sonra Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği içinde yer alan Ukrayna SSCB'nin dağılması üzerine 24 Ağustos 1991 tarihinde bağımsızlığını ilan etmişti.   ABD'nin kışkırtması ve dayatmasıyla NATO bünyesinde yer almak isteyen Ukrayna, böylece emperyalizmin uzantısı olarak Rusya Federasyonu'nun batıdan kuşatılmasına hizmet edecekti. Aynen 2008 yılında Gürcistan kullanılarak Kafkaslardan kuşatmak istedikleri gibi., Soros'un kirli paralarıyla kışkırttıkları muhalefeti "Gül Devrimi" operasyonuyla ayaklandırarak bu ülkenin sevilen cumhurbaşkanı Shavarnadze'yi devirmişler, yerine ABD yetiştirmesi Saakaşvili'yi getirmişlerdi. Bu senaryoyu hazırlayan ABD'nin asıl amacı Montrö'yü delerek Karadeniz'e girmek ve burada 6. filo gibi bir deniz gücü oluşturmaktı. Rusların pasif kalacağını umarak Gürcüleri bir gece komşusu Osetya'ya saldırttılar. Bu saldırıya anında müdahale eden Rusya Gürcistan'ı ezdi geçti. Saakaşvili Türkiye üzerinden Ukrayna'ya kaçtı. Bir süre sonra orada Odesa Valisi oldu.   Şimdi, 100 günü aşan bir süredir benzer bir olay Ukrayna'da yaşanıyor. ABD ve AB ülkelerinin dolduruşuna gelen Zelenski, yalnız kalışını ve ülkesinin mahvoluşunu seyretmekle yetiniyor. Yahudi asıllı ve aslında komedyen olan bu adam, (Volodimir Zelenskiy), yetersizliğine, politik ve siyasi deneyimsizliğine karşın oligarkların ve ülke içindeki etkili ve silahlı nasyonal sosyalistlerin (Nazi yandaşları) desteğiyle bir kukla olarak ülkenin başına getirilmişti.   Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dostum" diye hitap ettiği Zelenski, 2018 yılında sergilediği bir skeçte, Türklüğü ve Türk Ulusu'nu aşağılamış ve "Hamamböceği" yakıştırmasını yapmıştı. Ayrıca, savaşla ilgili bilgi vermek üzere 8 Mart'ta video konferans yoluyla Yunan Parlamentosu'na yaptığı açıklamada; Yunan isyanı sırasında 40 bin Türkü vahşice katleden ırkçı Filika Eterya örgütüne övgüler yağdırmış, bu sözleri Yunan Parlamenterler tarafından ayakta alkışlanmıştı. Kiev'de, Büyükelçiliğimizdeki resepsiyon sırasında tanık olduğumuz "NATO MÜKEMMELİYET KURSU" nun neyin hazırlığı olduğu böylece anlaşılmıştı. Yazık oldu güzel Ukrayna'ya ve sıcak kanlı insanlarına, tarihi ve mimari zenginliklerle dolu, kent dokusunu özenle koruyan Kiev'e.,   Bize gelince; kaldığımız 6 gün boyunca bizi çok iyi ağırladılar. Toplantı sırasında Cengiz Ağabey'in İngilizce olarak hazırladığı 1934 yılında Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup Tesud Temsilcisi  (E) Alb. Faruk TOSUN tarafından okundu ve ayakta alkışlandı. Sırbistan delegesinin yaptığı konuşma sırasında METOHİA adlı bir bölgeyi bir devlet gibi ifade etmesi Hırvat ve Sloven delegelerin tepkisine yol açtı ama bu ifadenin metinden çıkarılmasıyla olay tatlıya bağlandı. Federasyon Başkanı Mr. Mohammed BENJELLOUN ile yaptığımız görüşmede GKRY gibi KKTC'ninde üye olmasını istediğimizde başvuruda bulunsunlar, kabul edelim dedi. KKTC Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı rahmetli Ertan ERSAN'a bunu bildirdik ama sonuç ne oldu bilmiyorum.   Evet, gerçek ortaya çıktı, ABD ve NATO'nun asıl amacı anlaşıldı ama Ukrayna'ya yazık oldu, durum ortada...   Fikret GÖKÇE Kıbrıs Gazisi-Mak. Müh.