blank
Fikret Gökçe tarafından
17 Ocak, 2022 10:30 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:12
A+ A-

KEKEMELER ÖĞRETMEN OLUR MU ?                                               

“YETER Kİ; ŞANS VE FIRSAT VERİN, HER İŞİ BAŞARIRLAR SAYIN BAKAN “ 14 Ocak Cuma günü Milli Eğitim Bakanı Mahmut ÖZER’in mülakatlarda elenen öğretmenlerle ilgili gazetelerde yer alan açıklamasında “Kekeme öğretmen olur mu ? “ sorusu, NİYE OLMASIN ? yanıtını vermemize yol açtı. Olur Sayın Bakan olur, engellilerden siyasetçi de olur, yönetici de, bilim ve iş insanı da, sporcu ve sanatçı da, Konfederasyon Başkanımız, tekerlekli sandalyeli merhum A. Faruk ÖZTİMUR gibi Başbakan Müşaviri’de, hatta İngiltere’de Blair Hükümeti’nde olduğu gibi kör eğitim bakanı da olur. Sizin bu açıklamanız, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü iken engelliler konusunda yaptığınız çalışmalarla, “ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BEÜ “ iddianızla çelişmiyor mu ?  Bakan olunca birileri gibi sizde mi değiştiniz ? Siz belki hatırlamazsınız, Şubat 1999’da toplanan 16. Milli Eğitim Şura’sında bu konu ciddi bir tartışmaya neden olmuştu. Türkiye Sakatlar Konfederasyonu temsilcisi olarak Şura’da iki komisyonda görev almıştım. Son gün Milli Eğitim Bakanı Metin BOSTANCIOĞLU’nun başkanlık yaptığı oturumda eski bakanlar Köksal TOPTAN ve Merhum Avni AKYOL’da bulunuyordu. Konuşmam sırasında elimde salladığım ve o sırada yenisi bakanlık matbaasında basılmaya hazır Öğretmen Seçme ve Yerleştirme Kılavuzunu salondakilere göstererek “ Bu kılavuzdaki; “ KELLER, KÖRLER, TOPALLAR, DÜZTABANLAR, CÜCELER, ŞAŞILAR, KEKEMELER ÖĞRETMENLİK YAPAMAZ “ hükmünün kaldırılmasını istemiş, bunun insan haklarına ve uygarlığa düşmanlık olduğunu ifade etmiştim. Bakan konuşmama kızmıştı ama daha sonra yaptığımız görüşmeler sonucunda bu çirkin ifadeler kılavuzdan çıkarılmıştı. Siz Rektör iken “ engellilere yeter ki fırsat ve şans verilsin, başaramayacakları hiçbir şey yoktur “ söylemini duymuş olmalısınız. Olimpiyatlarda, ulusal ve uluslar arası yarışmalarda başarıdan başarıya koşan sporcularımızı, dünya şampiyonu olan Ampute Milli Takımımızı, İşitme Engelliler Milli Futbol Takımını, yüzücülerimizi, yüzlerce tekerlekli sandalyeli basketbolcularımızı ve daha nicelerini biliyor olmalısınız. Şura’dan iki yıl sonra yine benzer bir durumla karşılaşmıştık. Yüksek öğrenimlerini tamamlayarak öğretmenlik formasyonu kazanan , KMS sınavını da başarıyla verip görev yerlerine atanan engelli öğretmenler bir süre sonra bakanlığa çağrılıyor ve oluşturulan bir komisyon tarafından öğretmenlik yapar-yapamaz şeklinde değerlendiriliyordu. Aileleri ile birlikte türlü zorlukları yenerek büyük çaba ve özverilerle öğretmen olup göreve başlayan bu gençlerin bu komisyon tarafından verilen bir kararla dünyaları karartılıyor, umut ve idealleri yok ediliyordu. 2001-2002 Ders Yılı başında atamaları yapılarak göreve başlayan 154 engelli öğretmen 8-9-10 Ekim günleri ile 8-26 Kasım günleri Ankara’ya çağrıldı ve bunlardan 33’ü için ilgili komisyon öğretmenlik yapamaz kararı verdi. Bunlardan Van İli Mustafa Kemal İlköğretim Okulu’na atanan, Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi Mezunu, aktif sporcu, lisanslı basketbolcu, Adana Martı Spor Kulübü sporcusu, polio sekeli engellisi Ümran Ö. ile Batman İli Zübeyde Hanım İlköğretim Okulu’na atanan Bolu İzzet Baysal Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü mezunu cerebral palsy engellisi Didem S.  Genel Sekreter olarak görev yaptığım Zihinsel Özürlüler Federasyonu'na başvurdular yardımcı olmamızı istediler. Bakan yine Metin BOSTANCIOĞLU idi. Yurdumuzun Van, Bitlis, Batman, Hakkari gibi en uzak köşelerine atanarak engellerine rağmen kutsal bir vatan görevi yapmak sevdasına sahip bu gençlerimizin atamaları yapıldıktan yolluklarını ve ilk maaşlarını aldıktan sonra Ankara’ya çağrılarak görevlerine son verilmesini insanlık dışı, haksız ve adaletsiz bir tutum olarak gördüğümüzü, bu haksızlık düzelene kadar bunun takipçisi olacağımızı belirttiğimiz Bakan, kısa bir süre sonra komisyon kararlarını iptal etti ve haksızlığa uğrayan 33 engelli gencimiz yeniden görev yerlerine döndü. Yazımızın başında YETERKİ ŞANS VE FIRSAT verirseniz… diye başlamıştık. Bizim Eşref ARMAĞAN adlı dünyaca ünlü kör bir ressamımız var. Doğuştan görme engelli, yaşamı boyunca görmediği nesneleri parmak uçlarıyla dokunarak başarıyla resmediyor. Yaşamı ve özellikleri The Colors of Darkens ( Karanlığın Renkleri ) ile Real Super Humans ( Gerçek Super İnsanlar ) adlı belgesellerde yayınlanmıştı. Harward Üniversitesi nöroloji bilim dalı beyin fonksiyonlarını incelemiş, hakkında İngiliz bilim dergisi New Scientist’te bir makale yayınlamıştı. ABD’li bilim insanları ve Discovery Channel tarafından Floransa’ya götürülmüş ve 600 yıl önce Felipo Brunoleci tarafından yapılan vaftizhanenin üç boyutlu bir resmini yapması istenmişti. Sadece maketine dokunarak yaptığı tablo sessizce izleyen büyük bir kalabalık tarafından dakikalarca alkışlanmıştı. Eşref ARMAĞAN Ankara’da yine kendisi gibi görme engelli eşiyle yaşıyor. Size bir önerim var Sayın Bakan. Bir gün O’nu makamınıza davet edin. O’nun gözleri Sayın Bakan Nebati gibi parlamıyor ama eminim parmaklarıyla yüzünüze dokunarak en güzel portrenizi yapacak ve engelliler hakkındaki ön yargılarınızı değiştirecektir. Fikret GÖKÇE Kıbrıs Gazisi-Mak. Müh.