Dünyayı etkileyen covid-19 salgını küresel krize dönüşürken, tüm ülkeler de aynı zamanda ekonomik kriz ile karşı karşıya kaldı.. Vatandaş ekonomik kriz ile boğuşurken, kurumsal firmalar ve bankalar karlarını katlamaya devam ediyor… Türkiye sosyo-ekonomisinde, bir taraftan hükümet piyasayı ekonomik paketler ile desteklerken, hükümetin önleyemediği fahiş fiyatlar ise vatandaşın ekonomisini alt-üst etti.. Yapılan zamla ikiye katlanan asgari ücretin, ekonomik rahatlama sağlayacağı beklenirken, dengesi bozulan piyasa ekonomisinin yaptığı zamlar, çalışanlara ve asgari ücrete yapılan zamları adeta yuttu… Ekonomik krizlerde elini taşın altına koyan her zaman olduğu gibi bugün de yine vatandaş oldu… Hükümet, kurumsal firmalar ve bankalar elini taşın altına koyacağı yerde, vergi ve zamlarla yükü vatandaşın üzerine yüklemekte… Piyasa ekonominin çeyrek dönemsel karlarında, kurumsal firmaların ve bankaların açıkladıkları, beklentilerin çok üstünde kâr elde etmeleri, ekonomi yönetimine göre başarı, vatandaşa göre ise ekonomide dengesizlik… Günümüz ekonomisinde kurumsal firmalar ve bankalar çeyrek dönemlerde açıkladığı kâr oranlarıyla ekonominin güçlü olduğunu gösterseler de halka yansımadığı için sıkıntı yine vatandaşın üzerinde kalmakta.. Sık değiştirilen ekonomi politikaları, piyasada istikrarın sağlaması yerine istikrarsızlığa yol açmakta… Hükümetin ekonomi kurmayları, kurumsal firmalar ve bankalar ile vatandaş arasındaki ekonomik dengeyi gözetecek istikrarı sağlayıcı tedbirler almalı… Kurumsal firmalar ve bankalar, beklentilerin üzerinde kâr elde etmelerine rağmen, piyasa ekonomisine zam olarak yansıması, piyasada istikrar yerine istikrarsızlığa yol açmakta… Siyasi kaygı düşünülmeden alınacak ekonomik istikrar paketleri, piyasanın tamamına eşit şartlarda yansıtıldığında, tüm kesimler elini taşın altına koymuş olurlar… Finansal olarak kuruluşlar, kârlarını katlarken halka, çalışma hayatına ve tüketici kesime bedel ödetilmesine siyasi iktidar artık dur demeli… Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…