Covid-19 salgınıyla dünya yeni bir düzene ve sisteme yönelirken, Türkiye ise salgınla birlikte doğal afetlerin adeta sınavına tabi tutulmakta… Zaman, zaman ülkelerde izlediğimiz büyük sel baskınları, hortumlar, büyük yangınlar, salgın hastalıklar ve depremler, artık Türkiye’yi de sık, sık ziyaret eden ve maddi ve manevi hasara yol açan doğal afetler haline geldi… 2019 yılının sonunda Çin’de, ardından günümüze kadar, iki yıllık süre zarfında tüm dünyaya bulaşan covid-19 salgını, laboratuar ürünü olduğu söylense de ülkeleri yeni yaşam şartlarına alıştırmaya başladı… Koronavirüs salgını ile mücadele eden Türkiye, iklim değişikliği yapılaşma ve afetlerle ilgili tedbirler konusunda yaşanan zafiyetler sonucu, adeta afetler zincirine yakalandı… Tüm dünyada ortaya çıkan afetler zinciri, insanın daha fazla kazanmak hırsıyla doğanın dengesini bozarak sosyal dengeyi etkisizleştirmesini sağlamakta… İklim değişikliğinin sonucu oluşan ani yağmur ile ortaya çıkan sel baskını, hortum gibi doğal afetlerle yeni tanışmaya başladı Türkiye… Dünya ülkelerinin hemen, hemen tamamına yakınının 2016 yılında imzaladığı Paris İklim Anlaşması, 10 ülke tarafından hala onaylanmamış… Bu onaylamayan ülkeler arasında maalesef Türkiye’de bulunmakta… Dünya, her geçen gün yeni boyutlarıyla ortaya çıkan doğal tehlikenin önüne geçmek için Paris İklim Anlaşması gibi sözleşmeleri göz ardı etmemeli… Bugün, covid-19 salgını karşısında nasıl, maske-mesafe-temizlik uyarısı yapılıyorsa, yavaş, yavaş insan hayatını ve doğayı tahrip eden doğal tehlikeler konusunda da ciddi önlemler almalı… İnsan sağlığını tehdit eden doğal tehlikeler yine insan odaklı… Bugün küresel sermaye, Paris İklim Anlaşmasının yürürlüğe girmesine onay vermiş olsa bile, rantlarını büyük ölçüde düşüreceği için, tedbirlerin ertelenmesi için çeşitli bahaneler üretmekte… Türkiye’de Paris İklim Anlaşmasını onaylamayarak, kendi sermayesini ve küresel sermayenin çizdiği rotayı takip etmekte… Tüm dünya ülkeleri, adım, adım yaklaşan ve tehlikesini her gün artıran doğal tehlikelerin önüne geçmek için tedbir ve önlemler almalı… Küresel sermaye daha fazla kazanacak diye ülkeler tedbirleri görmezden gelerek insan hayatını tehlikeye atmamalı. Zengin ülkelerin yönetimi ve denetimindeki Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü, sadece sözle değil icraatlarıyla da doğal tehlikeler konusunda etkili olabilmeli… Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…