Ülke siyaseti ve hükümetlerini, sosyo-ekonomik krizlerde, kamuoyu ve halkın tepkisinden kurtaran sihirli kelime, Dış Güçler…
Daha çok gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde kullanılan dış güçler ifadesi, ülke siyaset ve hükümetlerini, krizlerde kamuoyu ve halkın tepkilerinden kurtaran sihirli sözcükler…
Geçmişten günümüze hemen, hemen tüm hükümetler dış güçler sözcükleriyle, her türlü kriz anında kamuoyu ve halkın yoğun tepkisinden kurtulmayı başarmış…
Ülkemiz siyaseti de bu sihirli sözcükleri kullanan ve medet uman ülkelerden…
Ekonomi başta olmak üzere, terörün her türlüsünde, hükümetlerin sığındığı dış güçler sözcüklerinin etkili ve doğru olduğu alanlar da yok değil..
Geçmiş yıllarda olduğu gibi günümüzde de hükümetler, ülkeyi değil kendi iktidarını sağlamlaştırmak için aldığı kararlar sonucu, ortaya çıkan sosyo-ekonomik krizleri dış güçlere havale ederek kamuoyu ve halkın tepkisinden kurtulma senaryolarını uygulamış ve uygulamaya devam etmekte…
Siyasi iktidarın yanlış ekonomik kararları, komşu ülkeler, stratejik ve ekonomik birliklerle, dış politikada ortaya çıkan sorunlar da dış güçler tabiriyle, kamuoyunun tepkisinden kaçırılmış ve kaçırılmakta…
Her iktidarın kendi dünya görüşüne göre, devlete, sosyo-ekonomiye hükmetme isteği, uluslararası ekonomi ile uyuşmadığından, gelişmekte olan ülke ekonomisinden çıkmayı zorlaştırmakta…
Sosyo-ekonominin, uluslar arası ekonomik sisteme entegresinde ortaya çıkan krizleri, ekonomik kriterler yerine, siyasetin ortaya koyduğu kabul görmeyen sistemlerle çözmek, istikrarsızlığa yol açmakta…
Ekonomik verilerin iktidar tarafından baskılanarak açıklanması, rakamlar üzerinden ülke ekonomisi yükselişte göstermekte…
Bu durum siyasete kısa vadeli primler yaptırsa da, sonuçta ekonominin gerçekleriyle yüzleşildiğinde, sosyo-ekonomik piyasaya verilen zararlar ortaya çıkmakta…
Sözün kısası siyasi iktidar, ortaya çıkan olumlu gelişmeleri kendi hanesine, olumsuz ve ekonomik krizleri de, dış güçlerin hanesine yazarak, kendine has ekonomik model uygulamakta.
Bugün uygulanan, iktidara has ekonomik sistemin eksi ve artıları yaşanarak görülmekte…
Dış güçler, terör, sınırlarda vesayet savaşlarıyla ekonominin büyük kısmının bu alanlara aktarılmasıyla oluşan ekonomik krizler, Türkiye gerçeklerini ortaya koymakta…
Kısa süreli pansuman tedbirlerle yapılan sosyo-ekonomik müdahale ve tedbirler de kısa süreli fayda sağlamakta…
Güçlü ve sürdürülebilir ekonomiler için, dış güçler gibi başka yerlere havale edilmeden, ekonomik gerçeklere dayanan sosyo-ekonomik yönetim tarzları ortaya konulmalı..
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…