Günümüzden 90 yıl önce bugün Girit’li bir ailenin çocuğu olan öğretmen, yedeksubay Kubilay, yobazlar tarafından Menemen’de şehit edilmişti. Cumhuriyetimizin kurucusu, Büyük Önderimiz Atatürk ve devrimlerine karşı önce sinsi sinsi başlayan hareket, bugün olduğu gibi bazı çevrelerden de destek bularak genişlemiş ve din sömürüsü yapanları cesaretlendirmişti. Bağımsızlık ve çağdaşlığa da karşı olan bu hareketin Manisa ve çevresinde yaygınlaşması Menemen’de ayaklanmaya neden oldu. Menemen olayı dini duyguların sömürülerek insanların nasıl vahşileştirildiklerinin somut bir örneğidir. Aynen Sivas Madımak, Çorum, Kahramanmaraş olaylarında olduğu gibi… Menemen olayı şöyle gelişti: İstanbul Erenköy’de Şevki Paşa Köşkü’nde yaşayan Nakşibendî Tarikatı liderlerinden Şeyh Esat, şehzade olarak adlandırılan oğlu Mehmet Ali ile birlikte Osmanlı döneminden kalan geniş ve varlıklı bir çevreye sahipti. Menemen Askeri Hastanesi imamlığından emekli Laz İbrahim şeyhin en yakın adamlarından biriydi. Şeyh Esat, Laz İbrahim’i Manisa’ya “Baş Halife “ olarak atadı. Laz İbrahim Manisa’da Muradiye Camiinde imamlığa başlayarak 15–16 yaşlarındaki çocukları çevresine topladı. Çocukları etkileyerek tarikatını genişleten Laz İbrahim, Tevhid-i Tedrisat (Eğitimin birleştirilmesi) kanunuyla, tekkeler, zaviyeler, medreseler kapatıldığı için toplantılarını ocaklarda ve daha çok Tevfikiye Mahallesi’nde yaptı. Gerekli ortam hazırlandıktan sonra tarikatın önde gelenlerinden olan Derviş Mehmet’in “ Menemen’in 72 bin Müslüman Arap tarafından kuşatıldığı, halkın yeşil bayrak altında toplanmasının gerektiği” şeklindeki kışkırtması sonucu, Manisa sokaklarında başlayan ayaklanma giderek büyüdü. Tamamen bir irtica olayı olarak ve cumhuriyete karşı başlatılan bu hareket, Menemen’de Yedeksubay Mustafa Fehmi KUBİLAY ile Şevki ve Hasan isimli iki bekçinin şehadetinden sonra ordu birliklerinin bastırmasıyla son buldu. Kubilay’ın başını kesip sırık tepesinde sokaklarda dolaştıran Derviş Mehmet ve iki adamı öldürüldü. Manisa, Balıkesir ve Menemen’de sıkıyönetim ilan edildi. Askeri Mahkeme 2200 sanığı yargıladı. Sanıkların 29’u Kubilay’ın şehit edildiği yerde idam edildi. 23 Aralık 1930’da şehit edilen Kubilay’ı rahmet ve saygıyla anıyorum. Fikret GÖKÇE Fotoğraf : Eşimle birlikte ziyaret ettiğimiz Menemen'deki Kubilay anıtı