MUSTAFA AKAY
PKK her ne kadar Kürt Halkını temsilen dağa çıktığını söylese de, Amerikan menşeili bir ayrılıkçı harekettir. Bunu, herkes böyle bilmelidir.
Bölgede yaşanan bazı olumsuzlukları öne çıkararak, katliam yapan hareketidir.
Beş yaşındaki çocukların, askerlerin, öğretmenlerin, mühendislerin, işçilerin, köylülerin canına kıyan insanların topluluğudur.
Köyleri basıp, insanları korkutarak dağa çıkmaya zorlayan bir örgüttür.
Okul yakan, yol yapan araçları bombalayan, gözü dönmüşlerin örgütüdür.
ABD’nin Türkiye’yi güçsüzleştirmek için kurduğu oyunun bir parçasıdır.
Bölgede, kökten dincilerle iş birliği yapıp, Türkiye’yi bölme hayalleri kuranların piyonudur.
İşçiden, köylüden, ezilenden, sömürülenden yana değildir.
Amacı sadece karıştırmaktır.
1970’li yıllarda yurt dışında, diplomatlarımıza, insanlarımıza saldıran ASALA’nın yerine kurdurulmuş
kukla bir yapıdan oluşmaktadır.
1984 yılında başlattığı terör olayları ile binlerce cana kıymış, toplu katliamlar yapmış uyduruk bir örgüttür.
40 bin kişinin ölümünden sorumludur.
Türkiye, bütçesinden milyarlarca dolarlık harcamanın yapılmasına neden olan ve gelişmemizi engelleyen kalleş bir yapılanmadır.
İç politikaya yönelik ülkeyi yönetenler, işte böyle bir yapıya karşı açılım politikaları geliştirmişlerdi. Oslo’da Dolmabahçe’de çeşitli görüşmeler yapılmış, “yetmez ama evetçi“ akil adamlar marifetiyle, Türk Halkına masallar anlatılmıştı.
Türk Halkının direnciyle, satılık akil adamlar ereklerine ulaşamadan dağılmak zorunda kalmışlardı. Böyle., bir ekip Karabük’e de gönderilmiş, burada da gereken yanıtı halktan almışlardı.
Kısacası, şimdilerde Ankara’da ilginç şeyler olmaya başladı.
Yeni bir açılımın fişeği yakıldı.
Fişeği yakan da, bir zamanlar “devletin başına Devlet geçecek” denilen Devlet Bahçeli oldu.
Erdoğan’la yaptığı görüşmeden sonra Bahçeli , birden gündemi değiştiriverdi.
Daha önceleri, DEM kapatılmalı diyen Bahçeli, DEM’lilerin ellerini sıkıverdi.
Devletin başına geçemeyen ama, AKP’ye stepne olan Bahçeli, en son 40 bin kişinin katili APO’ya çağrı yaptı. Bakın neler dedi, APO’ya?
"Türkiye'ye getirilirken 'Her türlü hizmete hazırım' diyen teröristbaşı buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin. Ama devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse, hiçbir şart altında beklemesin, aklından dahi geçirmesin"
Anayasanın 4. Maddesi değiştirilsin diyen HÜDAPAR’la kol kaldıran, milliyetçi Bahçeli, böylece DEM’e güzel bir pas vermiş oldu.
DEM boş durur mu, hemen APO’nun tecritinin kaldırılmasını isteyiverdi.
Ne diyor DEM’in Eşbaşkanı Tuncay Bakırhan Bahçeli’ye yanıtında, “"Sayın Bahçeli, Öcalan’ın nasıl bir çağrı yapacağını biz de sizin gibi merak ediyoruz. O zaman tecriti kaldırın hep beraber görelim"
Mizansen, bu kadar da değil. Sırrı Süreyya Önder oe devrede. Hem de ne biçim. Erdoğan ve Bahçeli’ye teşekkürlerini saygılarını sunarak, mizanseni tamamlıyor.
Bir tiyatro oyunu sahneye konuluyor. Önemli aktörlerinden birisi de Bahçeli… Ne yazık ki, Bahçeli, bölücülere çağrı yaparken, alışkanlıklarından kurtulamıyor ve yine CHP’yi suçluyor.
Yaşlanıyor mu ne?