14 Temmuz 2021 25 Haziran 1950 Pazar günü sabahı Kuzey Kore’nin Güney Kore’ye saldırmasıyla başlayan savaşa, Birleşmiş Milletlerin çağrısını dikkate alan Türkiye, TBMM kararı dahi alınmadan gönderdiği dört tugayla katıldı. 5190 mevcutlu ilk tugayımız 17 Ekim 1950’de Pusan limanına ulaşmış bir ay süren deniz yolculuğunun yorgunluğunu atamadan hemen cepheye sürülmüştü. Güney Kore ve ABD 8’nci Ordusu, Çin’in de savaşa katılmasıyla zor duruma düşmüş çekilme kararı almıştı. İşte bu sırada zaman kazanmak ve çekilen birliklerin güvenliğini sağlamak yanında düşmanı oyalamak ve saldırıyı durdurmak görevi tugayımıza verilmişti. Askerlerimiz kullanacakları ABD silah ve sistemlerinin eğitimini tam almadan, iklim ve arazi koşullarına alışmadan aldıkları bu görevi yerine getirmek amacıyla cepheye giderken ABD ve BM birlikleri bekletilen gemilerle ülkeyi terk etmeye hazırlanıyor, Güney Kore halkını kaderleriyle baş başa bırakmanın planlarını yapıyorlardı. 28 Kasım’da düşmanla savaşmaya başlayan birliğimiz, kendisinden sayıca üstün Çin ve Kuzey Kore orduları tarafından Kunuri bölgesinde kuşatılmış, Albay Celal DORA’nın sevk ve komutasında kıran kırana savaşarak üç gün sonra kuşatmayı yarmayı başarmıştı. Bu başarının bedeli ağırdı, 218 şehit, 94 kayıp ve 455 yaralımız vardı. ABD ordusu ve müttefikleri yine kaçıyor. 20 yıldır bulundukları, 2.5 trilyon dolar harcadıkları ve 3 bin 500 kayıp verdikleri Afganistan’ı, koalisyon ortağı ülkelerle birlikte yine Türkiye ve Türk Askerini devreye sokarak terk ediyor. Çünkü O'na göre Türk Askeri’nin “ 23 cent’lik “ bir bedeli var. (!) Kabil havaalanının güvenliğini bizim Mehmetçik sağlayacakmış. Ne demek güvenlik ? Bu işin apartman görevlisinin yaptığı iş olduğu mu sanılıyor ? Bu nizamiye nöbetçiliği değil…İçinde savaşmakta var ölmekte…İŞİD’in yaptıkları unutuldu mu ? Taliban’ın onlardan aşağı kalır yanı mı var ? Zaten şimdiden tehdide başladılar bile. Dünya basını ABD’nin önerisinin Türkiye tarafından çoktan kabul edildiğini yazıyor. Bu arada birçok ülkenin Afganistan’daki temsilciliklerini boşalttığı belirtiliyor. Taliban ise; ABD çekildikten sonra Türk Askeri’nin bölgede kalmasını “ işgal” olarak tanımlıyor ve işgalci güçlere karşı “ cihad politikası” uygulayacağını söylüyor. Bölgeye yerleşecek Türk Askeri Afganistan Ordusu’yla işbirliği yaparak bu güvenliği sağlayacakmış. Hangi Afgan Ordusu’yla ? Eski cumhurbaşkanı Karzai’nin dediği ; “ kendi ülkesini soyan çeteler “ dediği orduyla mı ? Yapmayın beyler., ABD çıkarları için Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ile Emanullah Han zamanında başlayan dostluğa, tarihsel, kültürel ve dini bağlarımıza zarar verecek bu kararınızdan vaz geçin. Bu macera ‘hayra alamet’ değil. Aksi durumda gelecek günlerde Albayrağımıza sarılı tabutlar içinde yurda dönecek Mehmetçiklerimizin hesabını hiç birimiz veremeyiz. Hani, hep diyorsunuz ya; “ Biz Demokrat Parti’nin devamıyız “… Onların ABD uğruna Kore Savaşı’nda yaptığını yapmayın. Orada verdiğimiz şehitlerimizin hiç biri yurdumuza getirilemedi. 741 şehidimizin 462’si Pusan BM Şehitliği’nde yatıyor. Diğerlerinin mezarları bile yok. Çünkü Kuzey Kore topraklarında kaldılar. Fikret GÖKÇE Kıbrıs Gazisi-Mak. Müh.