blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
16 Temmuz, 2024 12:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Yayla tutkunlarına oksijen uyarısı

Özellikle kalp yetmezliği, KOAH ve astımı olan yayla tutkunlarının yüksek rakımlı yaylara çıktıklarında oksijensiz kalabilecekleri ve geri dönülmez sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabilecekleri belirtildi.
Temmuz ayı ile birlikte yaylalarda insan yoğunluğunun arttığı bu günlerde sağlık yönünden uyarılarda bulunan uzmanlar, yüksek rakımlı yerlerde oksijen basıncının düşeceğine dikkat çekti.
Konuyla ilgili uyarılarda bulunan Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Özellikle kalp yetmezliği, KOAH, astımı, solunum yetmezliği olan hastalar yüksek rakımlı yerlerde oksijensiz kalabilirler. Çünkü yaylalarda oksijen parsel basıncı düşüyor” dedi.
Kronik hastalığı olanlar özellikle astım, KOAH, ya da akciğer sertleşmesi olan kişilerin iklim değişikliğinden daha çok etkileneceğini kaydeden Özlü, “Sadece nem değil sıcaklık da değişiyor güneş faktörü de var nem faktörü de önemli. Bunun dışında havada kirlilik de önem arz ediyor. İklim şartları özellikle yaz mevsiminde farklı. Kronik hastalığı olanlar özellikle astım, KOAH, ya da akciğer sertleşmesi gibi hastalığı olan kişilerin iklim değişikliğinden daha çok etkileneceğini tahmin edebiliriz. Yine yüksek tansiyonu, kalp yetmezliği olan hastalar da buna eklenebilir. O açıdan iklim şartlarına göre tedbir almak gerekiyor. Özellikle sıcak ve nemli ortamlarda ısı çarpmaları, güneş altında çarpma olabilir. Onun için kapalı ortamlarda, sıcak ortamlarda bulunmamak lazım. Mümkün olduğu kadar rahat, bol pamuklu ya da ipekli giyilmeli. Sentetik, dar, üst üste kıyafetler giymemek lazım. Bol su, maden suyu, tuzlu ayran içmek lazım eğer tuz kısıtlamanız yoksa. Sıvı gıdaları çok tüketmekte fayda var. Aşırı yemek yememekte fayda var çünkü sıcağın etkisini artırır. Alkol ve uyku yapıcı ilaçlardan uzak durmakta fayda var, bunlar sıcağın etkisini artıran durumlar” diye konuştu.

"Yaylalarda oksijen parsel basıncı düşüyor"
Yaylalarda oksijen parsel basıncının düştüğü bundan dolayı özellikle kalp yetmezliği KOAH, solunum yetmezliği bulunan hastaların çok dikkatli olmaları gerektiğine işaret eden Özlü, “Özellikle bölgemizde yaylalara çıkılıyor, eskiden gelen bir alışkanlık var. Yaz mevsiminde yüksek rakımlı yaylalara göç edilir, bu aslında çok güzel bir çözüm. Sahil kesiminde çok sıcak ve nem bir arada olduğu için bunaltıcı olabiliyor. Yaylalar hava akımının iyi olduğu ferah yerler, özellikle gece serin oluyor. Ancak yaylaların da şöyle bir özelliği var. Yüksekte güneş ışınları daha dik açıyla geldiği için özellikle saat 11.00-16.00 arasında güneşte kalmamak lazım. Yalnız çok yüksek rakımlar söz konusu ise özellikle kalp yetmezliği olan KOAH’ı olan ya da astımı, solunum yetmezliği olan hastalar yüksek rakımlarda oksijensiz kalabilirler, oksijen parsel basıncı düşüyor. Dolayısıyla böyle sorunları olanların yaylaya çıkmadan önce hekimlerine danışmalarında fayda var. Yayla ortamı sahil kesimine göre daha rahatlatıcı bir ortam daha temiz bir hava soluyorlar ve hava kirlenmesi de yok. Ancak orada polenler olabilir, o açıdan astım gibi alerjisi olan hastalar yayla ve polen ortamında sorun yaşayabilirler” dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Mustafa Akgün tarafından
03 Ekim, 2025 09:53 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Başkan Çapraz’dan Haddehaneler İçin Hayati Uyarı

Karabük TSO Başkanı Çapraz, yeni DİR genelgesiyle getirilen zorunlu yurtiçi alım şartı ve kısalan izin sürelerinin ihracatçı haddehaneleri vurduğunu belirterek, "Uluslararası pazarlarda iş yapamaz hale geleceğiz. Bu şartlar kaldırılmazsa üretim durmak zorunda kalabilir" dedi.

Karabük Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Fatih Çapraz, Maden, Metal ve Orman Ürünleri Sektörlerine ilişkin Dahilde İşleme Rejimi (DİR) Genelgesi’nde yapılan son değişikliklerin demir çelik sektörünü olumsuz etkileyebileceğini belirterek, düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.

Söz konusu Dahili İşletme Rejimi  (DİR) Genelgesi'nde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Genelge'ye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çapraz, sektör adına yetkililerden destek talebinde bulundu.

"ULUSLARARASI PAZARDA İŞ YAPAMAZ HALE GELECEĞİZ"

Değişiklikle getirilen %25 zorunlu yerli mamul kullanma şartının haddehaneler üzerinde yaratacağı etkilere dikkat çeken Çapraz, şunları söyledi:
"Demir çelik sektöründe faaliyet gösteren haddehaneler, kütük ihtiyacının bir kısmını KARDEMİR ve diğer yerli tesislerden, bir kısmını da ithalat yoluyla temin etmektedir. Yurt içi kütük fiyatları, ithal kütük fiyatlarının çok üzerinde seyrediyor. İşçilik, finansman ve enerji maliyetlerinin zaten yüksek olduğu bir dönemde gelen bu düzenleme, dış pazarlardaki rekabet gücümüzü derinden sarsacaktır. Üretim maliyetlerimizi de göz önüne aldığımızda uluslararası pazarlarda iş yapamaz hale geleceğiz."

"ÜRETİM DURABİLİR"

Çapraz, bu şartın kaldırılmaması halinde zorla ayakta durmaya çalışan birçok haddehanenin üretimi durdurmak zorunda kalabileceği uyarısında bulundu.

4 AYLIK SÜRE YETERSİZ

Aynı genelge ile 7207 GTIP'li sıcak haddeleme tesisleri için verilen DİR izin belgesi süresinin 4 aya indirilmesini de eleştiren Çapraz, "İthalat, üretim ve ihracat sürecinin 4 ay gibi kısa bir sürede sağlıklı bir şekilde tamamlanabilmesi mümkün değildir" ifadelerini kullandı.

Başkan Çapraz, sektörün devamı için iki hayati talep ilettiklerini belirterek,  "Sonuç olarak; %25 oranındaki yurtiçi asgari alım şartının tamamen kaldırılması ve 7207 GTIP ile işlem gören sıcak haddeleme tesislerine verilen DİR izin belgesi sürelerinin 4 aydan en az 6 aya çıkarılması sektörümüz açısından hayati önem taşımaktadır" diye konuştu.

Çapraz, demir çelik sektörünün omurgasını oluşturan haddehanelerin varlığını sürdürebilmesi için bu taleplerin acilen dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi.

DAHİLDE İŞLEME REJİMİ

Dahilde İşleme Rejimi, ihracat yapmak amacıyla ithal edilen hammaddelerin gümrük vergisinden muaf tutulduğu bir sistemdir. Yapılan son değişiklikler, özellikle demir çelik sektöründe yüksek maliyetlerle mücadele eden ve ihracata dayalı büyüyen haddehaneleri doğrudan etkilemektedir.

Bizi sosyal medyadan takip edin