Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
16 Temmuz, 2024 12:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Yayla tutkunlarına oksijen uyarısı

Özellikle kalp yetmezliği, KOAH ve astımı olan yayla tutkunlarının yüksek rakımlı yaylara çıktıklarında oksijensiz kalabilecekleri ve geri dönülmez sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabilecekleri belirtildi.
Temmuz ayı ile birlikte yaylalarda insan yoğunluğunun arttığı bu günlerde sağlık yönünden uyarılarda bulunan uzmanlar, yüksek rakımlı yerlerde oksijen basıncının düşeceğine dikkat çekti.
Konuyla ilgili uyarılarda bulunan Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Özellikle kalp yetmezliği, KOAH, astımı, solunum yetmezliği olan hastalar yüksek rakımlı yerlerde oksijensiz kalabilirler. Çünkü yaylalarda oksijen parsel basıncı düşüyor” dedi.
Kronik hastalığı olanlar özellikle astım, KOAH, ya da akciğer sertleşmesi olan kişilerin iklim değişikliğinden daha çok etkileneceğini kaydeden Özlü, “Sadece nem değil sıcaklık da değişiyor güneş faktörü de var nem faktörü de önemli. Bunun dışında havada kirlilik de önem arz ediyor. İklim koşulları özellikle yaz mevsiminde farklı. Kronik hastalığı olanlar özellikle astım, KOAH, ya da Akciğer sertleşmesi gibi hastalığı olan kişilerin iklim değişikliğinden daha çok etkileneceğini tahmin edebiliriz. Yine yüksek tansiyonu, kalp yetmezliği olan hastalar da buna eklenebilir. O açıdan iklim koşullarına göre tedbir almak gerekiyor. Özellikle sıcak ve nemli ortamlarda ısı çarpmaları, güneş altında çarpma olabilir. Onun için kapalı ortamlarda, sıcak ortamlarda bulunmamak lazım. Mümkün olduğu kadar rahat, bol pamuklu ya da ipekli giyilmeli. Sentetik, dar, üst üste kıyafetler giymemek lazım. Bol su, maden suyu, tuzlu ayran içmek lazım eğer tuz kısıtlamanız yoksa. Sıvı gıdaları çok tüketmekte fayda var. Aşırı yemek yememekte fayda var çünkü sıcağın etkisini artırır. Alkol ve uyku yapıcı ilaçlardan uzak durmakta fayda var, bunlar sıcağın etkisini artıran durumlar” dedi.
"Yaylalarda oksijen parsel basıncı düşüyor"
Yaylalarda oksijen parsel basıncının düştüğü bundan dolayı özellikle kalp yetmezliği KOAH, solunum yetmezliği bulunan hastaların çok dikkatli olmaları gerektiğine işaret eden Özlü, “Özellikle bölgemizde yaylalara çıkılıyor, eskiden gelen bir alışkanlık var. Yaz mevsiminde yüksek rakımlı yaylalara göç edilir, bu aslında çok güzel bir çözüm. Sahil kesiminde çok sıcak ve nem bir arada olduğu için bunaltıcı olabiliyor. Yaylalar hava akımının iyi olduğu ferah yerler, özellikle gece serin oluyor. Ancak yaylaların da şöyle bir özelliği var. Yüksekte güneş ışınları daha dik açıyla geldiği için özellikle saat 11.00-16.00 arasında güneşte kalmamak lazım. Yalnız çok yüksek rakımlar söz konusu ise özellikle kalp yetmezliği olan KOAH’ı olan ya da astımı, solunum yetmezliği olan hastalar yüksek rakımlarda oksijensiz kalabilirler, oksijen parsel basıncı düşüyor. Dolayısıyla böyle sorunları olanların yaylaya çıkmadan önce hekimlerine danışmalarında fayda var. Yayla ortamı sahil kesimine göre daha rahatlatıcı bir ortam daha temiz bir hava soluyorlar ve hava kirlenmesi de yok. Ancak orada polenler olabilir, o açıdan astım gibi alerjisi olan hastalar yayla ve polen ortamında sorun yaşayabilirler” diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
29 Ağustos, 2025 12:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Uzmanından uyarı: “Diz kireçlenmesine karşı erken önlem şart”

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Göksel Gültekin Şahiner, "Toplumda çok sık gördüğümüz bir rahatsızlık olan diz kireçlenmesi, hareketsizlikten ve çok kullanımdan ötürü diz ekleminin aşınmasıdır. Kireçlenmede erken tedbir ve yanlışsız tedavi şart" dedi.
Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Göksel Gültekin Şahiner, dizlerdeki kireçlenme ile ilgili açıklamalarda bulundu. Hastalığın olma sebebi ve kimlerde görüldüğü ile ilgili bilgi veren Opr. Dr. Göksel Şahin, "Diz ekleminizin yüzleri neredeyse pürüzsüz bir eklem kıkırdağı ve ortada menüsküs yapıları ile kaplıdır. Diz kireçlenmesi evvel menüsküslerin aşınması ve yırtılması sonra eklem kıkırdağının vakitle aşınması, yıpranması ve incelmesi sonucu ortaya çıkar. Kıkırdak incelince, kemikler birbirine daha yakın hale gelir ve sürtünme başlar. Bu sürtünme dizde ağrıya, şişliğe ve hareket kısıtlılığına neden olur. Bu rahatsızlık ekseriyetle ileri yaşlarda ortaya çıkar. Yaşlılıkta sorun oluşturabilecek en büyük manilerden biridir. Fakat çok kilo, dizde daha evvel geçirilmiş yaralanmalar yahut genetik yatkınlık üzere faktörler hastalığın daha erken yaşlarda başlamasına yol açabilir. Erken yaşlarda ortaya çıkan diz kireçlenmesinin tedavisi daha sıkıntı ve sonuçları daha az yüz güldürücüdür" diye konuştu.

Kireçlenmenin belirtileri ve yapılması gerekenler
Hastalığın belirtileri ile ilgili Dr. Şahiner, "Dizde, özellikle merdiven ve yokuş çıkarken, inerken yahut uzun mühlet ayakta kaldıktan sonra ortaya çıkan ağrı, sabahları dizde tutukluk ve hareket zorluğu Dizde ağrı ve şişlik beraberinde eklemden ses gelmesi belirtileridir. Unutmayın ki diz kireçlenmesi engellenebilen, oluştuktan sonra da büsbütün ortadan kaldırılamasa da yönetilebilen bir hastalıktır. Ağrılarınızın hafifletilmesi, hareketliliğinizi, müdafaanız ve günlük hayat kalitenizi artırmanız mümkündür. Bunun için en değerli adımlar şunlardır:
Kilo Denetimi: Dizlerinizdeki yükü azaltmak için fazla kilolarınızdan kurtulmak. Nizamlı antrenman: Bedeni ve bilhassa diz kaslarını güçlendiren antrenmanlar yapmak diz kireçlenmesi başladıktan sonrada diz eklemini yormayan, bilhassa uyluk kaslarını güçlendirici idmanlar yapmak (yüzme, bisiklet sürme gibi).
Dinlenmek: İnsan bedeni ortalama 8 saat çalışmaya uygundur. Bilhassa fizikî işlerde çalışan beşerler bedenlerini yeteri kadar dinlendirmediklerinde iskelet ve kas sistemi hastalıklarına yatkınlıkları artar. Türk toplumunda bayana yüklenen sorumluluklar göz önüne alındığında diz protezi ameliyatları ile sonuçlanan diz kireçlenmesinin bayanlarda çok çok daha fazla görülmesi şaşırtan değildir.
Gerekli Durumlarda Tıbbi Dayanak: Ağrı kesiciler, fizik tedavi yahut hekiminizin önereceği öbür tedaviler. Diz kireçlenmesi sağlıklı bir yaşlılık yaşanmasının önündeki en büyük pürüzlerden biridir. Erken yaşlarda alınacak birtakım tedbirlerle ileri yaşlarda hayat kalitesinin arttırılması, ağrıların geçirilmesi ve olası kimi büyük eklem cerrahilerinin önlenmesi mümkündür" halinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin