Karabük Postası tarafından
05 Temmuz, 2023 10:08 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Yapay resifler balık popülasyanu arttırdı, ekonomiye büyük katkı sağlayacak

ADANA (İHA) - Adana'da balık popülasyonunun artırılması amacıyla denize bırakılan yüzlerce yapay resif, balık popülasyanunu arttırdı. Su altında oluşan yeni yaşam alanları su altı kamerasıyla görüntülendi. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Karataş Belediyesince yürütülen "Karataş Yapay Resif Projesi" çerçevesinde her biri 850 kilogram ağırlığında olan 400 resif, denizin 2 mil açığında belirlenen 4 noktada geçen Aralık ayında suya bırakıldı. Balıkçılığa ve ekonomiye büyük katkı sağlaması planlanan proje çerçevesinde su altında adeta yeni bir yaşam alanı oluştu. Balıkların yeni yaşam alanında yumurtalarını bırakmaya başladığı popülasyonunun da arttığı İhlas Haber Ajansı tarafından su altı kamerasıyla görüntülendi. Ekonomiye büyük katkı Öte yandan oluşan yeni yaşam alanı bu seneki av sezonunda av yasağı bölge olarak ilan edileceği belirtildi. Böylelikle gelecek seneki av sezonunda daha fazla balık popülasyonunu oluşacak ve tutulan balıklar ekonomiye büyük katkı sağlayacağı kaydedildi. Karataş Belediye Başkanı Necip Topuz, “Balık popülasyonunun azalmasıyla birlikte bu projeyi biz hayata geçirmek için çalışmalara başladık. Bunun yanında dalış turizmini de geliştirmek istedik. Resifleri suyla buluşturduk ve orayı av yasağı bölge ilan edeceğiz. Bölgenin uzun vadede gelişmesi ve ilerleyen dönemlerde dalış turizmi ve av turizmi noktasında alan oluşmasını istiyoruz” diye konuştu. Ayrıca Topuz, bölgede daha önce olmayan bazı balık türlerinin de artık bölgeye geldiğini belirterek, “Şu anda ekonomik anlamda çok değerli balıkların bölgeye yerleştiğini gördük. Bu hayvanlar kendilerine güvenli bir yer arıyor. Bu balıkların bölgeye gelmesi ekonomik anlamda balıkçılarımıza katkı sunacak” ifadelerini kullandı.

blank
İsmail AKCA tarafından
10 Nisan, 2025 01:38 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİZE 3 NİSAN YETER..!

Uzun zamandır alışkın değildi bu şehir sazlı sözlü 3 Nisan kutlamalarına,

Yabancılaştık bu tür kutlamalara ama hatırlayacağız yeniden böyle etkinlikleri, birlikte eğlenmeyi ve bu durumu gelenek haline getirmeyi.

Şehrin sahipsizliği ve eşraf yokluğu hep konuşulur, yazılır, çizilir. Bu şehrin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan ve ben Karabüklüyüm diyen bir halkın şehir olma savaşını görmek isterdik. Lakin maalesef henüz görebilmiş değiliz o arzuyu, isteği, hevesi.

Yine de, Teşekkürler Özkan Başkan…

Türkiye’de ağır sanayinin odak noktası Karabük Demir Çelik İşletmelerinin ve şehrin kuruluşunun yıldönümünü belleğine yerleştiremeyen Karabük, Karabüklüler gününü nasıl kutlayacak anlamış değilim.

Ticaret ve Sanayi Odasındaki toplantıda Vali Mustafa Yavuz’un önerisi ile 7 Ağustos günü Karabüklüler günü olarak kabul edilmiş, çok tuhaf!

Bana kalsa özentiden başka bir şey değil…

Ağustos ayı nereden çıktı ayrı mesele, o tarihte bu şehirde kimi bulacaksında bu günü Karabüklüler günü olarak kutlayacaksın ayrı mesele.

Şunu diyorsanız belki anlarım, Karabüklüler Günü şehirde değil de sosyal medyada kutlansın, sanal kutlansın, halk katılmasa da olur, o da başka bir garabet.

3 Nisan her platformda Karabük ve Kardemir’in kuruluş günü olarak kabul edildiğine göre, ayrıca bir başka tarihte Karabüklüler gününe ne gerek var? Şayet illa Karabüklüler Günü diye bir gün kutlamak istiyorsanız buyurun 3 Nisan’da kutlayalım.

Bu plaka merakı nereden geliyor. Tuhaf..!

Bakın bizim bir Üniversitemiz var.

Bu şehrin üniversitesi ve bünyesinde binlerce öğrenci ve öğretmeni barındıran Karabük’ün bacasız fabrikası.

Bu sözüm, bu şehri ve üniversiteyi şekilden şekle sokan bir zihniyete dur demek yerine alkış tutan ve susanlaradır, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenleredir.

Bu şehre, bu şehrin halkına, değerlerine dil uzatanlara sessiz kalanlar, bu şehrin dilsiz şeytanlarıdır.

Karabük Üniversitesi şehir merkezine bir fakülte açma kararı aldı.

Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ile Rektör Fatih Kırışık inisiyatif alarak şehir merkezine fakülte ya da fakülteler kurma kararı aldı. Tartışılabilir lakin bizce güzel karar, günden güne ölüp giden şehri canlandırabilir.

Eften-püften işlerle uğraşacağınıza şehrin ağır abilerini bir araya getirip şehir merkezini canlandırın. Öğrenciyi şehir merkezine çekecek projeler üretin, şehir bambaşka bir havaya bürünsün, cıvıl cıvıl, rengarenk görüntüler ortaya çıksın.

Safranbolu önümüzde en güzel örnektir.

Bir Sağlık Meslek Yüksekokulu Üniversite kampüs alanına geri gidiyor diye ilçe ayağa kalktı, şehrine sahip çıkıyor.

Neden..?

Esnafın en önemli gelir kapısından biri kapanmasın diye.

Peki biz ne yapıyoruz..?

İpe sapa gelmez işlerle uğraşmaktan şehre faydası olacak asıl konulara değinmiyoruz, değinemiyoruz..!

Ne 3 Nisan’da, ne 23 Nisan’da, ne 19 Mayıs’ta, ne 30 Ağustos’ta, ne de 29 Ekim’de yapılan törenlerde zoraki katılan protokol ve öğrencilerin haricinde kimseler olmuyor, halkı bu tür etkinliklere çekemiyoruz.

Lütfen kendimizi kandırmayalım.

Allah aşkına boş işlerle uğraşmayalım,

Bu şehir ve bu şehrin insanı için neler yapabiliriz bunu konuşalım, buna kafa yoralım.

Yaygın basında “3 Nisan Sanayi Günü” değerlendirmesi yapılıyor,

Çok güzel, ama

Bu şehrin üniversitesini düşürdüğümüz hale bir bakmamız gerekmiyor mu?

Dün, Burhanettin Uysal vardı, Refik Polat vardı.

Bugün Fatih Kırışık var

Yarın o da gider. Karabük Üniversitesi kalır.

Bu şehrin kıymetini ve değerlerini bilmek lazım…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.