blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Aralık, 2024 16:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vatandaş aldığı ürünün kilosunu kontrol ediyor

Düzce Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleriyle birlikte, Merkez Aziziye Pazaryeri’nde denetim yaptı. Gerçekleştirilen denetimlerde, pazarcı esnafının hijyen kurallarına, fiyat etiketlerine ve gıda güvenliği standartlarına uygunluğu kontrol edildi. Pazaryeri girişinde hassas tartı kurularak vatandaşlar aldıklarının gramajlarını kontrol etti.
Zabıta ile Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, pazarcı esnafına ve vatandaşlara güvenli ve sağlıklı bir alışveriş ortamı sunmak hedefiyle Merkez Aziziye Pazaryeri’nde müşterek bir denetim gerçekleştirdi.
Denetimlerde, satış tezgahlarında fiyat etiketlerinin bulunup bulunmadığı kontrol edildi. Ekipler, ayrıca hileli ürün satışlarını denetleyerek, çürük, ezik veya bozulmuş ürünlerin satışının yapılmadığından emin oldular. Zabıta ekipleri, ölçü ve tartı aletlerinin usulüne uygun şekilde kullanılıp kullanılmadığını da dikkatle inceledi. Pazaryeri girişinde kurulan hassas tartı ile vatandaşların aldıkları ürünlerin doğru tartılıp tartılmadığı kontrol edilerek, eksik ürün tartımının önüne geçildi.
Satıcıların hijyen kurallarının da kontrol edildiği çalışmalarda, toplamda 296 adet tezgah denetlendi. Denetimlerin periyodik olarak devam edeceği vurgulandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Fikret Gökçe tarafından
25 Haziran, 2025 13:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

NAZIM HİKMET BUGÜNLERDE KORE’DE TUTSAK ASKERLERİMİZLEYDİ…

Bugün, tam 75 yıl önce Kore Savaşı başlamış, Birleşmiş Milletlerin ve ABD'nin çağrısına uyan, bir aylık iktidar Demokrat Parti TBMM kararı alınmadan Başbakan Adnan MENDERES'in talimatıyla Kore'ye bir Tugay göndermişti.

25 Haziran 1953'te yapılan "Ateş Kes" ilanına kadar gönderdiğimiz 4 tugayımızın 741 şehidi Kore topraklarında yatıyor. Bunların 462'sinin bulunduğu Pusan Şehitliği'ni Mayıs 2008'de ziyaret ettiğimde şehitlik direktörüne çelik döküm bir Atatürk maskı hediye etmiştim. Diğer şehitlerimiz Kuzey Kore topraklarında kaldığı için kabirlerinin nerede olduğu bilinmiyordu.

Nazım HİKMET 1952 yılının Haziran ayında, yine bugünlerde İtalyan, Yunan ve Fransızlardan oluşan, Dünya Barış Konseyi denilen bir heyetle Kore'ye gitmiş, esir kamplarını ziyaret etmişti. Yalu Nehri kenarında bulunan 5 no.lu esir kampında siyah-beyaz Amerikalılar, Güney Koreli ve Filipinlilerle birlikte 5 subay, 3 astsubayla 239 Türk tutsak ta bulunuyordu. Nazım onlarla görüştü, çok kötü ve olumsuz koşullara dayanmaya çalışan askerlerimizin son derece disiplinli ve yüksek moralli olduklarını yazdıklarıyla anlattı. Emir-Komuta disiplinine uyarak, hastaları koruyarak, yardımlaşarak ve güreş yaparak zinde kalan askerlerimiz Ateş Kes'ten sonra 5 Ağustos 1953'te serbest kaldıklarında hiç kayıp vermeden yurda dönmüştü. Kampta bulunan 7 bin 245 Amerikalı tutsaktan sadece 2 bin 806' sı kötü koşullara dayanabilmiş, diğerleri hastalık, kurallara uymama ve ölümle sonuçlanan birbirleriyle kavgalar sonucu ölmüşler, 21'i ise Kuzey Kore ordusuna katılmışlardı.

Nazım HİKMET, Kore'ye yaptığı bu ziyaretten çok etkilenmiş ve Adnan MENDERES'e hitaben bir asteğmenin duygularını betimleyen aşağıda yer verdiğim DİYET şiirini 25 Haziran 1959'da yazmıştı.

Bugün, Kore Savaşı'na katılan yaklaşık 21 bin gazimizden 350 kadarı yaşamlarını sürdürüyor. Demokrat Parti'nin Amerikan sevdası ve emperyalizm uğruna feda ettiğimiz şehitlerimizi ve yitirdiğimiz gazilerimizi rahmetle ve saygıyla anarken, hayatta olanlara sağlık ve mutluluklar diliyorum.

DİYET

Gözlerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki gözünüzle bakarsınız,
iki kurnaz, iki hayın, ve zeytini yağlı iki gözünüzle bakarsınız kürsüden Meclis'e kibirli kibirli ve topraklarına çiftliklerinizin ve çek defterinize.
Ellerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki elinizle okşarsınız, iki tombul, iki ak, vıcık vıcık terli iki elinizle okşarsınız pomadlı saçlarınızı, dövizlerinizi ve memelerini metreslerinizin.

İki bacağınızın ikisi de yerinde, Adnan Bey, iki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı,
iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna Eisenhower'in,
ve bütün kaygınız iki bacağınızın arkadan birleştiği yeri halkın tekmesinden korumaktır.

Benim gözlerimin ikisi de yok.
Benim ellerimin ikisi de yok.
Benim bacaklarımın ikisi de yok.
Ben yokum.
Beni, Üniversiteli yedek subayı, Kore'de harcadınız, Adnan Bey.
Elleriniz itti beni ölüme, vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.
Gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan ve ben al kan içinde ölürken çığlığımı duymamanız için kaçırdı sizi bacaklarınız arabanıza bindirip.
Ama ben peşinizdeyim, Adnan Bey, ölüler otomobilden hızlı gider,
kör gözlerim,
kopuk ellerim,
kesik bacaklarımla peşinizdeyim.
Diyetimi istiyorum, Adnan Bey,
göze göz,
ele el,
bacağa bacak,
diyetimi istiyorum,
alacağım da.

GÖRSEL : 25 Ocak 1951'de bir keşif taarruzu sırasında karşısındaki Çin Kolordusu'nun 1734 askerini süngü hücumuyla etkisiz hale getiren ve savaşın kaderini değiştiren birliğimiz anısına Kumyang Jang-Ni tepesine dikilen 15 m.lik Türk Süngü Anıtı'nda çelenk sunumu. ( Bu zafer sonunda Çin Kolordu'su çekilmiş, birliğimiz biri astsubay 12 şehit vermişti)

blank

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.