“Uyuşturucuyu ağrılarımı dindirmek için kullanıyordum” dedi, 16 yıl hapse çarptırıldı
Anadolu Otoyolu’nun Bolu geçişinde otomobilinin bagaj kısmındaki döşemenin altına gizlenmiş halde 648 gram metamfetamin maddesiyle yakalanan sanığın yargılanmasına devam edildi. Savunmasında, "Uyuşturucuyu ağrılarımı dindirmek için kullanıyordum. Kesinlikle satıcı değilim" diyen sanık, 16 yıl 3 ay hapse çarptırıldı.
Edinilen bilgiye göre, yaklaşık 6 ay önce Anadolu Otoyolu’nun Bolu geçişinde trafikte şüpheli hareketlerle araç kullanılan Ahmet Sakallı (54), polis ekiplerinin denetimine takıldı. Bolu İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından durdurulan Ahmet Sakallı’nın, kimlik soruşturması yapıldı. Sakallı’nın daha önceden uyuşturucu olaylarına karıştığının tespiti üzerine otomobilde inceleme ve arama çalışması yapıldı. Yapılan arama çalışmaları neticesinde Sakallı’nın kullandığı aracın bagaj kısmındaki döşemenin altına gizlenmiş halde 648 gram metamfetamin maddesi ele geçirildi. Ahmet Sakallı, uyuşturucu madde ile yakalandıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.
"Uyuşturucuyu ağrılarımı dindirmek için kullanıyordum"
Hakkında "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama" suçundan dava açılan sanığın, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanmasına devam edildi. Savunması için söz hakkı verilen sanık, "Pandemi döneminde iflas ettim. Hastalandım ve çok ağrılarım oldu. Şu anda da kanser oldu. Eşim kanserden öldü. Cezaevi şartlarında yaşamam mümkün değil. Çocuklarım bile beni terk etti. Bu uyuşturucuyu ağrılarımı dindirmek için kullanıyordum. Kesinlikle satıcı değilim. Ne olursunuz bana ev hapsi cezası verin. Cezamı evimde çekeyim" dedi.
Sanık, "uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan 16 yıl 3 ay hapis ile 75 bin lira adli para cezasına çarptırıldı.
KBÜ’de Türkmenistan’ın Daimi Tarafsızlık Statüsü’nün 30. Yılına Özel Program
Karabük Üniversitesinde düzenlenen programda, Türkmenistan’ın Daimi Tarafsızlık Statüsü’nün 30. yılı ve Birleşmiş Milletler tarafından 2025’in “Uluslararası Barış ve Güven Yılı” ilan edilmesi dolayısıyla iki ülke arasındaki kardeşlik bağları vurgulandı.
Karabük Üniversitesi (KBÜ), Türkmenistan’ın Daimi Tarafsızlık Statüsü’nün 30. yıl dönümü ile Birleşmiş Milletler tarafından 2025’in “Uluslararası Barış ve Güven Yılı” ilan edilmesi dolayısıyla düzenlenen programa ev sahipliği yaptı.
KBÜ ev sahipliğinde gerçekleştirilen program, saygı duruşu ve Türkiye ile Türkmenistan’ın milli marşlarının okunmasıyla başladı.
Etkinliğe; Türkmenistan Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Handurdu Turayev, Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berdi Sarıyev, KBÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Yakşi, KBÜ Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) Müdürü Doç. Dr. Mustafa Polat, akademisyenler ve çok sayıda Türkmenistanlı öğrenci katıldı.
“DAİMİ TARAFSIZLIK, BARIŞÇIL DIŞ POLİTİKANIN TEMEL TAŞIDIR”
Türkmenistan Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Handurdu Turayev, Türkmenistan’ın 12 Aralık 1995’te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla “Daimi Tarafsızlık” statüsü kazandığını hatırlatarak, bunun yalnızca diplomatik değil, aynı zamanda küresel barış açısından da tarihi bir kazanım olduğunu söyledi.
Turayev, Türkmenistan’ın 30 yıldır barışçıl dış politika anlayışıyla hareket ettiğini belirterek, “Daimi tarafsızlık; yalnızca çatışmalardan uzak durmak değil, aynı zamanda diyalog, güven, iş birliği ve barışçıl etkileşim üzerine inşa edilmiş bir dış politika yaklaşımıdır.” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler’in 2025 yılını Türkmenistan’ın girişimiyle “Uluslararası Barış ve Güven Yılı” ilan ettiğini hatırlatan Turayev, 12 Aralık 2025’te Aşkabat’ta düzenlenecek “Uluslararası Barış Konferansı”nın dünya liderlerini barış ve güven temelinde bir araya getirmeyi amaçladığını ifade etti.
Konuşmasında üniversitelerin barış kültürünün gelişmesindeki rolüne de değinen Turayev, Karabük Üniversitesinin bu alanda önemli bir misyon üstlendiğini belirterek, akademinin kültürlerarası diyaloğun gelişmesine katkı sunduğunu söyledi.
KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, üniversitenin uluslararası öğrenci çeşitliliği bakımından Türkiye’nin önde gelen yükseköğretim kurumları arasında yer aldığını ifade etti.
Türkmenistan’dan 600’ün üzerinde öğrencinin KBÜ’de eğitim gördüğünü belirten Karaş, “Bu tablo, aslında neden burada olduğumuzu çok iyi anlatıyor. Geniş bir uluslararası topluluğa sahibiz. Bu potansiyel Türkiye’de çok az üniversitede var.” ifadelerini kullandı.
“TÜRKMENİSTAN’IN BARIŞÇI DIŞ POLİTİKASI KÜLTÜREL BİR MİRASA DAYANIYOR”
Karabük Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Yakşi, Türkmenistan’ın tarafsızlık politikasının tarihsel ve kültürel birikime dayandığını belirterek, bu anlayışın Türkmen düşünce dünyasında önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
Yakşi, Türkiye ile Türkmenistan arasındaki ilişkilerin tarihî ve kültürel temellere dayandığını vurgulayarak, gençlerin bu ilişkilerin geleceğinde belirleyici rol oynayacağını ifade etti.
“TÜRKMEN VE TÜRK BAYRAKLARI 34 YILDIR YAN YANA DURUYOR”
İki ülke arasındaki kardeşlik vurgusunu güçlü ifadelerle dile getiren Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berdi Sarıyev, Türk ve Türkmen kimliklerinin yakınlığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bu iki bayrağa bakın; 34 yıldır yan yana duruyor. İki milleti birbirine bağlayan kelimeler bile neredeyse aynı: Türk ve Türkmen… Aradaki ‘men’, hepimiz demektir. Bizim hepimizi temsil eder. Bu birliği hiçbir zaman unutmamalıyız.”
Program kapsamında şiir dinletisi ve müzik performansları sunulurken, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğrencileri tarafından Türkmenistan’ın UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan Küşdepdi dansı sahnelendi. Etkinlik, geleneksel kıyafet defilesi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.(