Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Temmuz, 2024 00:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Üniversitede doğal gölet oluşturuldu

Bartın Üniversitesinde (BARÜ) “Yeşil Kampüs” çalışmaları kapsamında yağmur suları biriktirilerek, doğal gölet oluşturuldu. Biyoçeşitlilik, enerji verimliliği, iklimle uyumlu ve sürdürülebilir proje olan doğal gölet üstünde ve çevresinde öğrenciler, eğitim ve spor aktivitelerini de gerçekleştirebiliyor.
Bartın Üniversitesi’nde (BARÜ) 2017 yılında hayata geçirilen “Yeşil Kampüs” projesi kapsamında kısa ve uzun vadeli planlamalarla doğaya saygılı uygulamalar hayata geçirildi. Ağaçlandırma çalışmaları başta olmak üzere yerleşkeler içerisinde yeni yaşam alanlarının oluşturulması için başarılı çalışmalar yürütülen üniversitede, doğal gölet projesi hayata geçirildi. Kutlubey Yerleşkesine kazandırılan 110 bin metrekare yeşil alan ile birlikte yağmur suları biriktirilerek doğal gölet oluşturularak, kampüste ekolojik denge ve ekosistemin korunması amaçlandı.

Örnek bir proje hayata geçirildi
Doğal yaşamın korunduğu gölet, ekolojik, sosyal ve ekonomik boyutlar hesaplanarak gerçekleştirilen peyzaj uygulamaları ile örnek bir proje olarak hayata geçirildi. Mühendislik, Mimarlık ve Tasarım Fakültesinden akademisyenler ile idari insan kaynağının ortak çalışmasıyla Kutlubey Yerleşkesindeki binalar ile alanlarındaki yağmur suları gölet alanına yönlendirildi. Böylece atık su şebeke hattından ayrılan tahliye sistemiyle yağmur suları göleti oluşturarak döngüsel bir süreç başlatıldı.

Biyoçeşitlilik, enerji verimliliği, iklimle uyumlu ve sürdürülebilir oldu
Doğaya saygılı, sürdürülebilir ve geri dönüşüm odaklı bilimsel çalışmalar doğrultusunda oluşturulan gölet ile bitki örtüsü ve ağaçların sulanması da yapılıyor. Böylece gölet alanındaki su dengesi korunurken aynı zamanda önemli miktarda su tasarrufu sağlanıyor. Zengin biyolojik çeşitliliğe de ev sahipliği yapan göletin kampüse kazandırılmasıyla birlikte zaman zaman farklı kuş türleri de görülmeye başlandı.

Doğal gölette “kano” üzerinde ders işlediler
Herkes tarafından yoğun ilgi gören gölet çevresi, öğrencilerin eğitim ve spor aktivitelerini yaptıkları bir alan haline geldi. Eğitim-öğretim ortamına dönüşen gölet çevresinde kano üzerinde ders işleyen öğrenciler edindikleri teorik bilgiyi uygulamalı olarak deneyimleme fırsatı buldu. BARÜ Spor Bilimleri Fakültesi öğrencileri, Doğa Sporları dersinde gölette kürek çekti. Kampçılık ve kampta yapılması gerekenler hakkında bilgilendirilen öğrenciler doğa sporları noktasında uygulamalar yapabiliyor. Ders kapsamında gölette yapılan kano geçişi kampüs içerisinde güzel görüntüler oluşturuyor.

Tasarruflu gölet
BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise tasarruf sağlayan bir gölet oluşturduklarını belirterek, “2017 yılında hayata geçirdiğimiz ‘Yeşil Kampüs’ projesi kapsamında doğaya ve insana saygılı bir anlayışıyla çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Sürdürülebilir peyzaj uygulamaları ile yapılan düzenlemelerde ekolojik, sosyal ve ekonomik boyutlara dikkat ederek yerleşkelerimizi doğayla uyumlu ve çevre dostu kampüsler haline getirmeyi hedefliyoruz. Yağmur suları biriktirilerek hem çevremizi koruyan hem de tasarruf sağlayan bir doğal gölet oluşturduk” dedi.
Rektör Uzun, ‘Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs’ ve ‘Spor Dostu Kampüs’ projeleri ile doğaya ve insana saygılı bir anlayışla örnek uygulamalar hayata geçirdiklerini hatırlatarak, “Yükseköğretim Kurulumuzun öncülüğünce yaptığımız çalışmalarla yarınlarımıza değer katıyoruz. Ayrıca gelecek adına edindiğimiz kazanımların yanında uluslararası sıralamalarda elde ettiğimiz başarılar da tüm yerleşkelerimizi sürdürülebilir yaşam alanları haline getirme noktasında bizleri teşvik ediyor. Bu düşüncelerle doğayla uyumlu kampüs çalışmalarımızda sundukları katkılar dolayısıyla YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a ve YÖK üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

blank
İlyas Erbay tarafından
10 Nisan, 2025 14:34 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DESTEKLE BİLE ZOR AYAKTA DURUYOR, YAZIK !

SGK açıklarını aktüeryal denge sistemiyle kapatamıyor. Gelirler giderleri karşılamaktan çok uzak. Aktüeryal denge; sosyal güvenlik sisteminin finansmanı ve sistemden hak sahiplerine sağlanacak hakların karşılıklı mali durumunu tanımlar. Dengenin bozulması, sosyal güvenlik sisteminin yetersizleşmesi ve giderek çökmesi anlamını taşır.

Türkiye'de çalışan nüfusun yeteri kadar artmaması, buna karşılık emekli sayısındaki anormal artış SGK yı fena halde zorluyor. SGK Hazine desteği ile zar zor ayakta duruyor.
Açık katlanarak artmaya devam ediyor. SGK'nın hazineye yükü son 1 yılda 2 ye katlandı. 2024 yılı Ocak ayında 7 milyar 396 milyon olan açık 2025 Ocak ayında 16 milyar 44 milyona yükseldi.
Ocak ayındaki 417 milyar liralık giderin 290 milyar lirasını emeklilere ödenen maaşlar oluşturdu.
Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren emeklilerin aylıkları 2002 yılındaki seviyelere çıkarılsa, daha açık ifade ile gerçek enflasyon düzeyinde zam almış olsalardı; SGK nın açıkları kat kat daha yüksek olacaktı. Bu haliyle bile Hazine için büyük yük olarak görülen emekli maaşlarında artış beklemek hayal olur. Sistem maalesef aktüeryal olarak sağlıklı işletilememiştir.
Gelir ve gider dengesizliğinden bunu açıkça görüyoruz.

Kısa vadede çalışan nüfusun en az 2 katına çıkarılması mevcut sistemde mümkün değil. İstihdamı büyük oranda artıracak yani 2 ye katlayacak ciddi bir faaliyet yok!

Gelişmiş ülkelerde 3-4 çalışana bir emekli düşerken, Türkiye'de bu oran neredeyse kafa kafaya; yanılmıyorsam son verilere göre 1.3 çalışana 1 emekli düşüyordu. Çalışanlar Türkiye'de emeklileri finanse edemiyor. Gelmiş geçmiş tüm iktidarların oy kaygısıyla uyguladıkları popülist politikaların acı sonucu budur.
Ne yazık ki, bu politikalar uygulanmaya devam ediyor Son örneğini EYT de gördük.

SGK gelirlerinin yeteri kadar yüksek olmamasının önemli nedenlerinden biri de vergi toplamada ki sıkıntı. SSK yeteri kadar vergi toplayamıyor. Ülkenin kaymağını yiyen yüksek gelir sahipleri ya vergi vermiyor yada çok az veriyor. Bu da yetmez gibi bunların milyarlarca lira vergi borcu affediliyor.

Özel hastanelerin SGK ya yükü nü de unutmayalım.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda yer alan veriler, AKP iktidarı döneminde kamunun sağlık hizmetlerindeki payının giderek azaldığını ortaya koyuyor. Verilere göre Türkiye genelinde hastanelerin yüzde 59’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı, yüzde 37’si özel sektörde, yüzde 4’ü ise üniversitelerde bulunuyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den 2022’ye kadar kamu hastanesi sayısındaki artış yüzde 18.22 olarak gerçekleşirken özel hastane sayısındaki artış yüzde 111.7 olarak gerçekleşti. Özel hastane sayısı 2002’de 271 iken 2022 yılında 572 oldu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezinin (DİSK-AR) ''Özel hastanelerin SGK'ye yükü tırmanıyor'' başlıklı araştırma bültenine göre, 2024'ün ilk altı ayında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi. Devlet ikinci basamak hastaneleri için yapılan ödemenin payı ise yüzde 53,9'a düştü.

Bu kadar çarpıklığa, programsızlığa, plansızlığa rağmen bu ülkenin kurumları nasıl ayakta duruyor? Anlamak mümkün değil.

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.