Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
22 Mayıs, 2024 12:12 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Tuvalette doğurduğu bebeği çöpe atmıştı, hakim karşısındaki ifadesi kan dondurdu

Kastamonu’da tuvalette doğum yaptıktan sonra yeni doğmuş bebeğini çöp poşetine sarıp çöp konteynerinin yanına bırakan genç kadının yargılanmasına başlandı. Duruşmada kendisini savunan kadın, "Çocuğumu ölü doğdu sandım. Doğduğunda 10 dakika başında bekledim. Hiç hareket etmedi. Çocuğu çöp poşetine koydum ve babama verdim. Babama, ’evde çöpler var’ diyerek, bunları çöpe at dedim, o da gidip çöpe attı” dedi.
Olay, 2 Kasım 2023 tarihinde Kastamonu il merkezi Kuzeykent Mahallesi’nde Karadut Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, vatandaşlar tarafından çöp konteynerinin yanında çöp poşetine sarılı vaziyette bebek bulundu. Sağlık ekipleri tarafından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ilk müdahalesinin ardından yeni doğan bebek hayata döndürüldü. Olayın ardından Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalar neticesinde, çöpte bulunan bebeğin annesinin Cansu Ç. olduğu tespit edildi. Ailesinden habersiz tuvalette doğum yaptığı belirlenen Cansu Ç. tutuklandı. Tedavi altına alınan bebeğin ise Ankara’daki tedavisinin ardından sağlığına kavuştuğu öğrenildi.
Yargılanmaya başlandı
Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde, Cansu Ç. (18) hakkında “kendini savunamayacak yakın akrabayı öldürme” suçlamasıyla açılan dava görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığı ile katılan Cansu Ç. savunma yaptı.
“Babam zihinsel engelli, çocuğu çöp poşetine koydum ve ona verdim"
Hamile olduğunu ailesinden sakladığını belirten Cansu Ç., “Çocuğum ölü doğdu sandım. Doğduğunda 10 dakika başında bekledim. Hiç hareket etmedi. Hamile olduğumu ailem fark etmedi. Karnım çok az şişmişti. Tuvalette doğum yaptım. Benim adet dönemlerim ağrılı geçiyordu, bu sebeple doğum yaparken bağırmadım. Babam zihinsel engelli, çocuğu çöp poşetine koydum ve ona verdim. Poşetin ağzı açıktı, babam dışarı çıkınca poşetin ağzını kapatmış olabilir. Doğum yaparken üstüm kan oldu. Üzerimi çıkartıp çocuğu da üzerimdeki kıyafetlere sardım ve babama verdim. Baba, ’evde çöpler vardı’ diyerek, bunları çöpe at dedim, o da gidip çöpe attı” dedi.
“İnternetten doğum videoları izledim, tek başıma doğum yaptım”
İnternetten doğum videoları izleyerek doğum yaptığını kaydeden sanık, "Canlı doğsaydı, aileme söyleyecektim. Annem doğan çocuğu görseydi, o sırada bir şey yapacaklarını sandım. O sırada Ercan ile nişanlıydım. Fakat çocuk Kenan’dandı. Kenan’ı arayıp düşük yaptığımı söyledim. Çocuğun doğduğunu söylemedim. Bana baskı yapıp hakaret ediyordu. Ben, Kenan ile tanıştığımda daha 14 yaşındaydım. Çocuğu aldırmak istedi. Ben izin vermedim. Ercan ile hemen evlenip çocuğumu sağlıklı bir şekilde büyütmek istedim. Dışarıdan yargılanmak istiyorum. Tahliyemi istiyorum. Her şey için çok pişmanım. Çocuğumu çok seviyorum. Onu görmek istiyorum” diye konuştu.
“Bana çocuğun düştüğünü söyledi”
Duruşmada tanık olarak dinlenen çocuğun babası Kenan G. (40) ise, “Azdavay’da 2022 yılında tanıştık. Geçen yıl Nisan ayının başında Cansu’nun hamile olduğunu öğrendim. Cansu bana adet olamadığını söyledi. Ben de eczaneye gidip doğum testi aldım ve hamile olduğunu öğrendik. Geçen yıl Temmuz ayında bir kavga sonucu ben cezaevine girdim. 2 ay cezaevinde kaldım. Sonra çocuğun düştüğünü söyledi. Ondan sonra bir daha da görüşmemiz olmadı. Bana,’ sen olmasan da ben bu çocuğu büyütürüm’ dedi. Cansu’nun bilinçli bir şekilde çocuğu çöpe bıraktığını düşünmüyorum. Ailesinden korkmuş olabilir, bana çocuğun ölü doğduğunu ve panikle çöpe attığını söyledi” şeklinde konuştu.
“Genellikle Cansu bol giyiniyordu, hamileliği belli olmuyordu”
Cansu Ç.’nin eski nişanlısı olan ve duruşmada tanık olarak dinlenen Ercan K. de, “Geçen yıl Nisan ayında nişanlandık. O tarihte Cansu Ç. hamileymiş. Benim, doğum aşamasından haberim olmadı. Genellikle bol kıyafetler giyiyordu, hamileliği belli olmuyordu. Ben Allah’ın emriyle gidip istettim. Başka biriyle ilişkisi olduğunu bilseydim istetmezdim. Düğünümüzü erkene çekmek için aileleri ikna etmeye çalışıyordum. Benim Cansu’nun hamileliğinden ya da çocuktan hiç haberim olmadı” dedi.
Duruşmada Cansu Ç.’nin annesi Halime Ç. ise tanıklıktan çekildi.
Mahkeme heyeti, Cansu Ç.’nin tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Haber Merkezi tarafından
28 Temmuz, 2025 14:28 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

TÜBİTAK’tan Dikkat Çeken Tez Projesine Destek

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), 1002 Hızlı Destek Programı kapsamında dikkat çeken bir doktora tez projesini desteklemeye başladı. Karabük Üniversitesi (KBÜ) Fen Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yasemin Tümer’in eş danışmanlığını yaptığı “Makrohalkalı Fosfaza-Schiff Bazları ve Metal Komplekslerinin Sentezi, Yapı ve Biyoaktivitelerinin İncelenmesi” başlıklı proje, yeni bileşiklerin sentezi ve ilaç geliştirme süreçlerinde kullanılabilecek etkili moleküllerin araştırılmasını amaçlıyor.

Proje, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü doktora öğrencisi ve aynı zamanda Bartın Üniversitesi öğretim görevlisi olan Özlem İşcan’ın yürütücülüğünde ilerliyor. Danışmanlar arasında Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Nuran Asmafiliz de yer alıyor.

ANTİMİKROBİYAL VE ANTİKANSER ETKİLERE SAHİP YENİ BİLEŞİKLER

Proje kapsamında, antimikrobiyal ve antikanser özellikleriyle bilinen Schiff bazlarının makrohalkalı fosfaza-Schiff bazı türevleri sentezleniyor. Bu yeni bileşiklerin yanı sıra, bakır, çinko ve nikel gibi geçiş metalleriyle oluşturdukları komplekslerin hem yapısal özellikleri hem de biyolojik etkileri araştırılıyor.

ARAŞTIRMALARIMIZLA UMUT VAAT EDEN SONUÇLAR ALIYORUZ”

Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Yasemin Tümer, şu açıklamayı yaptı:

“Projemiz, makrohalkalı fosfaza-Schiff bazları ve bu yapıların metal komplekslerinin sentezi, yapılarının incelenmesi ve biyoaktivitelerinin araştırılmasını kapsıyor. Öğrencimiz Özlem İşcan’ın doktora tez çalışmalarını içeren bu projede yürütücü olarak kendisi görev alıyor, biz de danışmanları olarak destek veriyoruz.”

Doç. Dr. Tümer, Özlem İşcan’ın Karabük Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümünün ilk mezunlarından olduğunu da belirterek “Mezun öğrencimizin akademik alanda gelişimine eşlik etmek üniversitemiz adına gurur verici.” diye konuştu.

SENTEZLER KARABÜK ÜNİVERSİTESİNDE YAPILIYOR

Doç. Dr. Tümer, proje kapsamında sentezlenen bileşiklerin antimikrobiyal özelliklerinin de araştırıldığını belirterek şöyle konuştu:

“Sentez çalışmalarımızı üniversitemizin araştırma laboratuvarlarında sürdürüyoruz. Laboratuvar imkânlarımız, yeni bileşiklerin sentezi ve saflaştırılması alanında araştırmalar yapabilmemize olanak tanıyor.”

Fosfazen kimyasının önemine de dikkat çeken Tümer, bu bileşiklerin fosfor ve azot atomlarının ardışık olarak bağlanmasıyla oluşan halkalı yapıya sahip olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Bu yapılar benzen halkasına benzediği için ‘anorganik benzen’ olarak da adlandırılır. Yer değiştirme reaksiyonları ile pek çok orijinal bileşik sentezlenebiliyor. Bu bileşikler farklı fiziksel ya da kimyasal özellikler gösterebiliyor. Dolayısıyla fosfazen kimyası çalışmak hem ilgi çekici hem de keyifli.”

PATENT VE İLAÇ GELİŞTİRME SÜRECİ GÜNDEMDE

Çalışmanın ilk aşamasında sentezlenen bileşiklerin detaylı olarak karakterize edileceğini belirten projenin yürütücüsü Özlem İşcan şöyle konuştu:

“Fosfaza-Schiff bazları ile metal kompleksleri elde etmeyi planlıyoruz. Daha sonra bu yeni bileşikleri bazı bakteri ve maya türlerine karşı test ederek biyolojik aktivitelerini inceleyeceğiz.”

Antimikrobiyel etkiler görülmesi hâlinde patent başvurularının yapılabileceğini belirten İşcan, projenin potansiyelini şu sözlerle aktardı:

“Ayrıca bu bileşiklerin plazmid DNA ile etkileşimleri araştırılacaktır. Etkili bulunmaları durumunda antikanser aktiviteleri de incelenecek ve ilaç aktif madde olma özellikleri araştırılacaktır.”

ÇOK YÖNLÜ BİLİMSEL KATKI

Karabük Üniversitesi, Bartın Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen proje; kimya, biyoteknoloji ve ilaç araştırmalarını bir araya getirerek disiplinler arası bilimsel üretimi teşvik ediyor. Proje, Türkiye’nin bilimsel araştırma kapasitesine çok yönlü katkı sağlamayı hedefliyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin