Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

TÜRK’ÜN AYAK İZLERİ !

Manşet Yayın: 12.12.2023 11:55
TÜRK’ÜN AYAK İZLERİ !

Türklük, milliyetçilik kimsenin tekelinde değildir! Sadece belli bir görüşe yada siyasi harekete maledilez. Yurdunu, milletini seven, kendisini Türk hisseden her vatan evladının tarihine, aslına, soyuna sahip çıkması gerekir. Milliyetçiliğin sağcısı solcusu olmaz. Ayrıca, kendini milliyetçi olarak tanımlayanların ne kadar milliyetçi olduklarını da gördük!

 

Milattan önce,  2259 yılında, Çin kaynaklarında; Türk adını görüyoruz. Yani günümüzden 4287 yıl öncesi.

Bir üniversitemizin Ötüken’de yaptığı yeni bir araştırmaya göre; Türk Dili MÖ 2259 yılından çok daha öncesine,  MÖ 18 bin yılına kadar gidiyor. Kaya resimlerinde Türk Runik alfabesine rastlıyoruz.

 

Ötügen (Ötüken); Türklerin yeryüzünde ilk var olduğu ve oradan Dünya’ya dağıldığı yerin adı olarak da kabul ediliyor. Orhun Nehri kaynaklarını bu bölgeden alır ve Göktürk Devleti’nin de başkenti yine bu yörede kurulmuştur.

 

Runik alfabesinde bulunan harf sayısı 24 takım yıldıza eş olarak, 24 tanedir. Runik alfabesi içerisinde yer alan her harfin ise, bir tanımı ve ilgi çekici anlamları bulunmaktadır.

Runik alfabesi; yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya, sağdan sola, soldan sağa dünyanın en kolay okunan alfabesidir.

 

Köklerimiz MÖ. 18.000 yıl öncesine gidiyor. Dünya tarihi Türklerle başlıyor diyebiliriz.

 

TÜRK’ÜN AYAK İZLERİ HERYERDE !

 

Yapılan son araştırmalarda; Amerikalı ve Rus antropologlar Kızılderililerin genetik beşiğinin orta asyanın Altay bölgesi olduğunu ortaya çıkardı.Kızıl derili dili ile Türk dilinin birçok ortak kelimesi var. Bu araştırma Kızılderililerin bile Türk olduğunu doğruluyor.

 

Avrupa’da hiç bir millet kendi tarihini bırakın milattan öncesini, milattan sonra 800 yılına bile indirgeyemiyor. Fransızlar, Almanlar, İtalyanlar… Bunların ulus olmaları 16. 17. yüzyılın sonlarıdır. Alman birliği, İtalyan birliği bu tarihlerde sonra kurulmuştur.

 

Çin tarihi Türk tarihi ile paralel gider. Türk akınlarına nasıl karşı koydukları, Türkleri durdurmak için Çin seddini nasıl yaptıklarını anlatırlar.

 

Türk kökenli halklar, tarihte zaman zaman birleşip büyük bir güç haline gelmişler. Biraz daha yakın tarihe baktığımızda, Türk Birliği ilk kez; MÖ 209 – 174 yılları arasında, Büyük Hun İmparatorluğunu yöneten Mete Han zamanında gerçekleşmiş.

  1. Göktürk döneminde, Mukan Kaan zamanında 553 – 571 yılları arasında, 2. Göktürk döneminde, Kapgan Kaan zamanında Türk birliği oluşturulmuş.

Avrupa tarafına baktığımızda ise,  Atilla zamanında, bozkırdaki Türk kökenli halkların birleştiğini görüyoruz.

Kazakistanın batısından Avrupaya kadar tüm Türk kökenli halklar bir araya gelmiş.

İnanıyorum ve arzu ediyorum ki,

tarih tekerrür edecek, Türk Birliği tekrar gerçekleşecektir.

 

Aşık Sefai ne güzel dile getirmiş.

Bastığın toprağı tanı, tozun bile hakkı var,

Dağın, taşın, kurdun, kuşun, yozun bile hakkı var,

Bu vatanda yaşayandan tuzun bile hakkı var,

Özü namert olanlara bu yeryüzü dar olsun,

Çalkalansın Karadeniz, Tanrı Türk’e yar olsun…

 

Kafkaslardan esip gelen yeller bizim yelimiz,

Kırgız, Kazak, Türkmen, Azer, diller bizim dilimiz,

Musul, Kerkük, can Karabağ, eller bizim elimiz,

Haykır Sefai‘yem haykır, Turan eller var olsun,

Çalkalansın Karadeniz, Tanrı Türk’e yar olsun…

 

TÜRK DÜNYAYA TEKRAR HÜKÜMDAR OLSUN.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Geleceğin Baristaları ve Kahve Tutkunları KBÜ’de “Temel Barista Eğitimi” Aldı

Eğitim Yayın: 06.05.2024 04:48
İhlas Haber Ajansı

Karabük Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (KABÜSEM) bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi akademisyenleri tarafından kahve sektöründe kariyer yapmayı hedefleyenler ve kahve severler için “Temel Barista Eğitimi” verildi.
KABÜSEM bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz tarafından kahveye ilgi duyan her bireye alanında önemli bir başlangıç yapmak amacıyla 17 kişiye “Temel Barista Eğitimi” verildi.
Kursiyerler, kahve sanatları ve endüstri: yetiştirme, işleme, kavurma ve sunum, makine ekipman eğitimi, temel barista hijyen kuralları, espresso alım tekniklerini kavrama, aspresso bazlı sıcak kahveler yapım ve sunum teknikleri, espresso bazlı soğuk kahveler yapım ve sunum teknikleri, 3. nesil kahve yapım ve sunum teknikleri, latte art teknikleri ve uygulamaları, milkshake, smoothie ve kokteyl grubu içeceklerin yapım ve sunum teknikleri, yöresel kahvelerin yapım ve sunum teknikleri ile gıda güvenliği ve hijyen eğitim gibi konularda toplamda 38 saat eğitim aldı.
Karabük Üniversitesi bünyesinde KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın destekleriyle kurulan atölyede Safranbolu Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ile beraber barista eğiticiliği yaptıklarını ifade eden Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz, geçekleşen eğitim süreci ile ilgili konuştu.
Yılmaz, “Burada birinci nesil, ikinci nesil ve üçüncü nesil olmak üzere kahvelerimiz var. Bunları tek tek bizzat kursiyerlerimize gösteriyoruz, yapıyoruz, yaptırıyoruz” dedi.
Yılmaz, bütün kursiyerlere ilgi gösterdiklerini dile getirerek, “Espresso makinesinde yeni olarak öğüttüğümüz kahveyi temperlemesinden, espressonu nasıl alınacağına kadar bütün aşamaları tek tek göstererek kursiyerlerimize öğretiyoruz. Aynı zamanda da ‘Süt nasıl köpürtülür, kreması nasıl alınır, latte kreması, cappuccino kreması nasıl olur?’ Bunların hepsini tek tek detaylı bir şekilde izah ediyoruz” diye konuştu.
17 kursiyerin eğitim aldığını ve taleplerin her geçen gün arttığını, farklı alanlardan ve bölümlerden kursiyerlerin olduğunu, kahveye ilgi duyan, kahve kültürünü benimsemiş herkesin ilgi ve talepte bulunduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu kursta kahve üzerine kahve hazırlama noktasında birçok deneyimi elde ediyorlar. e-Devlet’ten taranan sertifikalarımız var. Üniversite bünyesinde bunları biz veriyoruz. Bu sertifikayla kafelerde barista olarak çok rahat bir şekilde kursiyerlerimiz çalışabiliyorlar, iş bulabiliyorlar. Şu anda kahve yeni bir trend, ciddi bir eğilim var bu alanda. Öğrenci nüfusunun yoğun olduğu yerlerde birçok kafe mevcut. İnsanlar buralara gidip zaman geçiriyorlar. Dolayısıyla bu yoğun olan kafelerde kursiyerlerimiz de çok rahat iş bulabilme imkanına sahip oluyorlar. Kalifiyeli eleman yetiştiriyoruz. Bütün kahvelerimizi her şeyi tek tek gösteriyoruz, yaptırıyoruz. Dolayısıyla onlar da deneyim kazanmak kaydıyla çok rahat bir şekilde iyi bir barista olabiliyorlar” dedi.
Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 2. sınıf öğrencisi Fatma Güler, 38 saatlik bir eğitim aldıklarını ifade ederek, “Burada her çeşit kahve türünü öğrendik. Sıcakları, soğukları, frozenları, meyvelileri, smoothieleri hepsini öğrendik. Kahveleri çok seviyorum. Hepsinin nasıl yapıldığını öğrenmek istedim. Böylelikle hocalarımızın sayesinde bir eğitime tabi tutuldum. Kahvelerin aslında zor bir şekilde yapılmadığını, kolay bir şekilde olduğunu ama el becerisi gerektirdiğini görmüş oldum. Aslında biz tüm öğrenciler için bu, avantaj oldu. Çünkü baristalık ilerideki mesleklerin başında geliyor. Herkes artık kahve içmeye başladı ve ileride büyük bir alanı kaplayacağını düşünüyorum. Bu yüzden iş imkânının daha fazla olduğunu, bu alanda ilerlemek isteyen kişilere öncülük ettiğini, hocalarımızın sayesinde büyük bir şekilde bize katkıda bulunduklarını düşünüyorum. O yüzden ileride iş hayatında önemli yere sahip olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
(YE-