Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonu için hatıra bileti
Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonu için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının öncülüğünde hazırlanan uzay hatıra bileti, Türkiye Uzay Ajansının (TUA) internet sitesinde yayımlandı.
Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonu için heyecanlı bekleyiş sürüyor. 18 Ocak saat 01.11’de gerçekleşecek fırlatma töreni öncesi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının öncülüğünde hazırlanan uzay hatıra bileti, Türkiye Uzay Ajansının (TUA) internet sitesinde yayımlandı. Türk astronotu Alper Gezeravcı’nın fotoğrafının ve uzay görevinde kullanılacak armanın yer aldığı hatıra bileti için "Gurur Duy Türkiye" sosyal medya etiketi kullanırken, "Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonunun gururunu paylaşıyorum" ifadelerine yer verildi.
Bakan Kacır: “Alper Gezeravcı’yı Uluslararası Uzay İstasyonu’na bilimsel deneyler yapmak üzere yolcu edeceğiz“
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin bilim, teknoloji ve uzay çalışmalarında birçok ilke imza attığını belirterek bu doğrultuda, insanlı uzay misyonunu gerçekleştirmek üzere Alper Gezeravcı’yı Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) bilimsel deneyler yapmak üzere yolcu edeceklerini belirtti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Milli Uzay Programı kapsamında ilk Türk astronotun uzaya gönderilecek olması dolayısıyla geldiği ABD’de, Güney Türk Amerikan Ticaret Odasına bağlı iş insanlarıyla buluştu. Bakan KAcır, TEKNOFEST’ten uydu çalışmalarına, savunma sanayisinden Togg’a kadar pek çok alandaki çalışmaları anlattı.
Türkiye’nin bilim, teknoloji ve uzay çalışmalarında birçok ilke imza attığını dile getiren Kacır, ilk kez Türkiye olarak, insanlı uzay misyonunu gerçekleştirmek üzere Alper Gezeravcı’yı Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) bilimsel deneyler yapmak üzere yolcu edeceklerini belirtti.
Söz konusu görev için 2 astronot seçtiklerini hatırlatan Kacır, “İkinci astronotumuz Tuva Cihangir Atasever de bu görevi icra etmeye hazırdı. O da birkaç ay içerisinde yapılacak yörünge altı uçuşa hazırlanıyor. Türkiye’nin ilk 2 astronotundan birinin Türk Hava Kuvvetleri pilotu diğerinin bir ROKETSAN mühendisi olması bizim Milli Teknoloji Hamlesi’nin bir özeti gibi oldu” diye konuştu.
Milli Teknoloji Hamlesi’nin Türkiye’nin bir anlamda kritik teknolojilerde tam bağımsızlığını elde etme, katma değerli üretime geçiş, rekabetçi şekilde yüksek teknoloji ürünlerini dünyaya ihraç edebilme süreci olduğunu anlatan Kacır, 22 yıllık dönemde Türkiye’de AR-GE ve inovasyon ekosistemindeki gelişime dikkati çekti.
Türkiye’nin hem bölgesinin hem de dünyanın önemli üretim üslerinden olduğunu dile getiren Kacır, kritik teknolojilerde tam bağımsızlığı tahkim etmeyi, katma değerli üretimi gerçekleştirmeyi, yüksek teknoloji ihracatını artırmayı ve beşeri sermayenin niteliğini yükseltmeyi amaçladıklarını söyledi.
Bakan Kacır, Türk firmalarının savunma sanayisi ihracatına da değinerek, bu alanda toplam ihracatta 21 yılda 250 milyon dolardan 5,5 milyar dolara gelindiğini, savunma ve havacılık alanındaki cironun da 1 milyar dolardan 12 milyar dolara yükseldiğini bildirdi.
Savunma sanayisi alanında yürütülen proje sayısının söz konusu dönemde 62’den 850’ye, değerin ise 5,5 milyar dolardan 90 milyar doların üzerine çıktığını dile getiren Kacır, sanayi ve teknolojinin bütün alanlarında benzer bir başarı hikayesi ortaya çıkarabilmeyi hedeflediklerini anlattı.
“Uzay projelerinin Türkiye’ye ve ekonomimize katkısı ne olur diye düşünüyoruz”
Bakan Kacır, uzay yolculuğu için büyük bir heyecan ve coşku oluştuğunu ve insanların ‘Türkiye’nin kendi roketiyle uzaya gitme beklentisinin’ kendisini mutlu ettiğini belirterek, “Yürüttüğümüz uzay projelerinin Türkiye’ye ve ekonomimize katkısı ne olur diye düşünüyoruz. Savunma sanayimizde gelişmiş sistemlerin tamamı uzay ve uydu tabanlı çalışan sistemler. Dolayısıyla bizim bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi oluşturmamız savuma sanayi açısından kritik olacak. Ayrıca uzaya bağımsız erişim ve uzay limanı kurma projemizi ilan ettik. Geliştirdiğimiz roket sistemleriyle uzaya bağımsız erişim iddiasını da taşıyoruz. Dünyada bu zamana kadar 42 ülke uzaya vatandaşını göndermiş. Bugünkünden çok daha büyük maliyetlere katlanarak bu misyonları icra etmişler. Türk bilim insanlarının en ileri düzeyde çalışma yapmasının önünü açma hedefini taşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Kacır, Ay Programı kapsamındaki çalışmalara da değinerek, bu alanda hibrit yakıtlı roket motoru teknolojisini kullanmak, bu teknolojiye uzayda tarihçe kazandırmak ve uzayda sayısı artan uyduların yörüngeler arası transferlerini yapacak uzay araçlarını geliştirmek ve bu alanda rekabet gücüne sahip olmak istediklerini bildirdi. Kacır, “Biz, diğerlerinden daha önce hibrit yakıtlı roket motor teknolojisini başarabilirsek şu anda 600 milyar dolara gelmiş, yakında 1 trilyon dolara erişmesi öngörülen uzay ekonomisinden daha fazla pay alabiliriz” diye konuştu.
Uzay projelerini, Ankara’da, Türk Havacılık ve Uzay Sanayiinin (TUSAŞ) Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde (USET) geliştirdiklerini anlatan Bakan Kacır, burada uzay ortamının simule edilebildiğini, böylece yurt dışına minimum seviyede bağımlılıkla çalıştıklarını ifade etti.
“Türkiye’de 10 bin çalışana düşen endüstriyel robot sayısı henüz 40’larda”
Kacır, endüstriyi hızlı bir şekilde dönüştürmek istediklerini vurgulayarak, "Halihazırda Türkiye’de 10 bin çalışana düşen endüstriyel robot sayısı henüz 40’larda. Bu dünyada ortalamasının henüz gerisinde. Biz bu alanda hem endüstrinin dönüşümünü hızlandıracağız hem de kendi endüstriyel robot markamızı ortaya çıkartacağız" dedi.
“Çip meselesini önemsiyoruz”
Türkiye’ye küresel yatırımlar çekmek çaba göstereceklerini bildiren Kacır, "Çip meselesini önemsiyoruz. TÜBİTAK, yaptığı işbirliğiyle, 65 nanometre çip üretim tesisi kurmaya hazırlanıyor. Bu tesisle savunmanın haricinde sensör, beyaz eşya gibi sivil tarafta da iş yapmaya başlayacağız. Bu yatırıma gerekli tüm destek ve teşvikleri vermeye hazırız. Veri merkezi yatırımları da önümüzdeki dönemde hızlanacak. Hiper ölçekli veri merkezlerini Türkiye’ye kazandırmayı amaçlıyoruz. Elektrikli araçlarda uluslararası yatırımları Türkiye’ye çekmek istiyoruz. Start-uplara da destek vermeye devam edeceğiz. Türkiye Tech Visa’yı yakın zamanda hayata geçireceğiz. Böylece ülkemizi teknoloji alanında yetenek sahibi bireyler için bir adres haline getireceğiz" diye konuştu.
TEKNOFEST’lerin teknoloji girişim fabrikasına dönüştüğünü de belirten Kacır, festival 10 yıl daha devam ederse, Türkiye’nin açık ara dünyada teknoloji girişiminin doğduğu ülke olacağını ifade etti.
Toplantıya, Türkiye’nin en genç milletvekili olan AK Parti Milletvekili Zehranur Aydemir, Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil, TUA Başkanı Yusuf Kıraç, ve Türkiye’nin uzay yolcusu Tuva Cihangir Atasever de katıldı.
“Tapulu arsam” diye yolu beton duvar ile kapatınca mahalleli isyan etti
Samsun’da bir kişi yeni satın aldığı yerden geçen yolu tapulu toprağı olduğu için beton istinat duvarı ile kapatınca mahalle sakinleri isyan etti.
Edinilen bilgiye nazaran, Samsun İlkadım ilçesi Çatalarmut Mahallesi’de ikamet eden Salim Yaman, konutunun yanındaki arsayı da satın aldı. Mahalle yolunun tapulu yerinden geçtiğini belirten Salim Yaman, müteahhit ile anlaşarak toprağına bina yapmak istedi. Belediye ile görüşen Yaman, yolu beton istinat duvarı ile araç ve yaya trafiğine kapattı. Akşam işten konutlarına dönen mahalle sakinleri, yolun duvar ile kapatıldığını görünce karara reaksiyon gösterdi. Ellerinde, yıllar evvel eski mülk sahibinden yolu para karşılığında satın aldıklarına dair senet bulunduğunu belirten mahalle sakinleri, yolun açılması için gece geç saate kadar duvarın yanında toplanıp reaksiyon gösterdi. Polisler vatandaşların haklarını hukuksal taraftan aramalarını ve meskenlerine gitmelerini istedi.
"Burası yaklaşık 35 yıldır mahalle sakinlerinin kullandığı yoldur"
Çatalarmut Mahallesi Muhtarı İdris Güdeloğlu yaptığı açıklamada, "Burası yaklaşık 35 yıldır mahalle sakinlerinin kullandığı yoldur. Buranın birinci sahibi olan Mehmet Dolgun abimiz tapusu şahsi kendine ilişkin iken mahalle sakinlerinde muhakkak bir fiyat bedel alarak ’3 metreye 15 metre yol bırakayım, geçiş hakkın olsun’ diye burayı yol bırakmış. Mahalle sakinleri razı olmuşlar. Parasını ödemişler. Buranın bedelini ödemişler. Mehmet bey öldükten sonra varisleri bir öbür şahsa satıyor. Satıldıktan sonra alan şahıs ölçümünü yaptırıyor. Burası benim tapulu arazim diyerek bu istinaf duvarı ile kapatıyor. Vatandaşların yolu şu anda kapalı. Vatandaşların da ellerinde imzalı senetleri var. Vatandaşlar bu yolun kapanmasını istemiyor. Bu yol şu anda kapalı. Vatandaşlar mağdur. Buradaki yolun tekrar açılmasını belediyemizden, ilgililerden bu yolun açılmasını ve vatandaşların kullanılmasını rica ediyorum" diye konuştu.
Kapattığı yolun tapulu toprağı olduğunu söyleyen Salim Yaman, "Komşu yerini satışa çıkardı. Tapu komşumuz ’370 metrekare yer var planlı projeli bunları satmak istiyoruz’ dedi. Yer hacizliydi. 3 tane haciz vardı. Ben 3 hacizi ödedim. 370 metrekare yeri aldım. Vatandaş da buradan geçiyordu. Bu yeri de alınca bizim tapular birleşti. Müteahhit ile görüşüp mutabakat yaptım. Müteahhit 2 dükkan ve 4 dairen olur dedi. Burayı da çevirmemiz gerekiyordu. Binamın etrafını çevirdim ve müteahhit ile muahede yaptım. Ben burada halkımı severim 25-30 yıldır kapı komşuyuz. Evvel belediyeye gittim. Belediye fen işleri imar kısmı ’burası haklı tarafından senindir istediğin vakit beton dökerek çevirebilirsin’ dedi. Bizde beton döküp çevirdik" biçiminde konuştu.
Vatandaşlar polisin ikazları üzerine dağılarak meskenlerine gitti.