Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Türkiye’nin ilk bebek kütüphanesi Karabük’te açıldı 

Gündem Yayın: 28.11.2018 13:37
Yazar:
Türkiye’nin ilk bebek kütüphanesi Karabük’te açıldı 

Karabük Zübeyde Hanım İl Halk Kütüphanesinde Türkiye’nin ilk bebek kütüphanesi düzenlenen törenle açıldı.
Karabük Üniversitesi ile Zübeyde Hanım İl Halk Kütüphanesi ortaklığında erken dönemde bebeklerde kütüphane bilincinin oluşturulması amacıyla Türkiye’nin ilk bebek kütüphanesi açıldı. Açılışa Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Şeyda Ceylan, Çocuk Gelişimi ve Özel Eğitim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt, öğrenciler ve aileler ile çocukları katıldı.
Türkiye’de ilk olduğu belirtilen bebek kütüphanesi ile ailelere haftada 1 kez eğitim verilirken, bebekler anneleri ile birlikte çeşitli oyunlarla etkinlik içerisinde bulunduruluyor. Bebek kütüphanesinde gerçekleştirilecek olan etkinliklerle bebeklere kitap okuma alışkanlığını erken dönemde kazandırılmaya çalışılıyor.
Açılışla birlikte kütüphanedeki kitaplara yönelen 4 yaşındaki Lina, okuma kitabını eline alarak kütüphaneyi çok güzel bulduğunu söyledi.
“KÜTÜPHANE BİLİNCİNİ KAZANDIRIP OKURYAZAR OLMALARINI SAĞLADIK”
Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Şeyda Ceylan Türkiye’de ilk defa bir il kütüphanesinde bebek bölümü açtıklarını belirterek, “Karabük Üniversite ile Zübeyde Hanım İl Halk Kütüphanesi ortaklığında bir işe girdik. Şuandan itibaren bebeklerimiz artık kütüphanede. Ailelerimiz haftada 1 eğitim için geliyorlar. Etkileşimli kitap okuma, bebek yogası, oyun, müzik, uyu eğitimleri ve bir çok alanda aileleri bilgilendiriyoruz. Bunları da öğrencilerimizle yani gönüllü öğrenciler aracılığı ile haftalık olarak ailelerimize eğitim vererek yapıyoruz. Öncelikle biliyoruz ki bebeklik dönemi çok önemli. Ama bebeklik dönemine nasıl ulaşacağımıza dair yola çıktık. Aklımıza aslında en önemli yer olan kütüphaneler geldi. Kütüphanelerle bu işi yapmak istedik. Özellikle kütüphane bilincini çok erken dönemde kazandırıp aslında iyi bir okuryazar olmalarını sağladık diye düşünüyoruz. Bugün de açılışımız oldu ve ailelerin çocukları ile katılımı oldu. Bebek kütüphanemizin açılışını yapmış olduk” dedi.
“KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞINI ERKEN DÖNEME TAŞIYORLAR”
Çocuk Gelişimi ve Özel Eğitim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt , kütüphanelerde çocuk bölümünün yanında bebeklerin de olduğu güzel alanın yapıldığını söyleyerek, “Bu alanda bebekler anne ile birlikte oyunlarla etkinlik yapıyorlar. Sonra kitapları oyunlarını dahil ediyor ve kitap okuma alışkanlığını erken döneme taşıyorlar. Kütüphane çocukların kapıdan içeri girdikleri zaman eğlendikleri bir yer olarak akıllarında kalıyor. Bugün burada bende açılışa katılan ailelere oyunlarla çocukların gelişimini anlattık. Zeka alanlarının belirlenmesi, hangi materyallere ilgileri var bunların tespitini nasıl yapacaklarını, çocuklarla nasıl güzel zaman geçireceklerini konuştuk” ifadelerini kullandık.
Açılışın ardından Çocuk Gelişimi ve Özel Eğitim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt ailelere ‘Çocuk Gelişimi ve Bebek Kitapları’ konulu sunum yaptı.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Sağlık Yayın: 05.05.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı
‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Recep Aktimur, “Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” dedi.

Liv Hospital Samsun Genel Cerrahi Kliniği’nden Prof. Dr. Recep Aktimur, obezitenin psikolojiyi olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Kendi deneyimlerini aktaran Prof. Dr. Aktimur, “Bizim kendi deneyimlerimizde gördüğümüz, kişilerin psikolojik olarak kendilerini boşlukta hissettikleri zamanlarda kilo almaya eğilimli olduğudur. Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” diye konuştu.

“Obez kişiler psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında”

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını dile getiren Prof. Dr. Aktimur, “Obez bireylerde sosyal izolasyon oluşur ve bu durum obezitenin geri dönüşümsüz hale gelmesine yol açar. Obez bireyler hem fiziksel olarak hem de çok yüksek oranda görülen depresyon nedeniyle günlük işlerini yapmakta zorlanırlar, çabuk yorulurlar, kişisel bakımlarını yapmak bile onlar için çok zorlaşır. Diğer yandan obeziteye bağlı gelişen kronik hastalıklar, bireyleri bir çıkmaza sürükler ve birçok insan bu kısır döngü içinde kendine güvenini kaybeder” şeklinde konuştu.

“Obezite ameliyatı olduktan sonra psikolojik durum”

Obezite ameliyatlarından sonra kilo verme sürecinin başladığını ve uzun süre devam ettiğini belirten Prof. Dr. Aktimur, şu bilgileri paylaştı:

“Ameliyat edilen hastaların çoğunda obezite nedeniyle gelişen depresyon bulunduğundan ameliyat sonrasında kilo verme sürecinde hızlıca depresyonun gerileyeceği düşünülse de, durum her zaman bu şekilde seyretmeyebilir. Bu dönemde kilo veriyor olmanın oluşturacağı pozitif etki, ameliyat sonrası dönemde aslında önceden bir nevi tedavi yerine geçen yemek yeme alışkanlıklarının değişmesi ile negatif yönde etkilenebilir. Bu yüzden ameliyat için uygulanacak prosedürün yemek yeme konforunu çok bozmayacak şekilde seçilmesi ve hastalara cerrahi tarafından geniş destek verilmesi çok önemlidir. Biz kendi hastalarımızda uyguladığımız ‘Hızlandırılmış iyileşme protokolleri’ ile hasta konforunu artırarak, ‘liberal beslenme önerileri’ ile hastalarımızın bu süreci daha rahat geçirmesini sağlayarak ve onlara her an kendilerini koruyan ve sarmalayan bir aile içinde olduklarını göstererek bu dönemi çok daha rahat atlatmaktayız. Bu yaklaşım ile hastalarımızda ameliyat sonrası dönemde çok daha az depresyon gözlemlemekte ve mutluluk düzeyinin arttığını deneyim etmekteyiz.”

“En iyi psikolojik destek, hastaların uzman hekime rahat ulaşabilmesidir”

Doktora ulaşmanın hasta tarafından önemine değinen Prof. Dr. Aktimur, “Biz kendi protokolümüzde uyguladığımız ve çok başarılı sonuçlar elde ettiğimiz şekilde en iyi psikolojik desteğin, hastaların kendilerini ameliyat eden cerraha çok rahat ulaşabilmeleri olduğunun farkındayız. Doktorları ile olan sıkı ve pozitif bağlantıyı önceden ameliyat ettiğimiz hastalarımızla aralarında kurduğumuz aktif sosyal portallarla desteklemekteyiz” ifadelerini kullandı.