Ramazan Öztürk tarafından
24 Ekim, 2023 12:55 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 28.12.2023 11:54
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Türkiye’nin 100 Yıllık Afetleri Değerlendirildi

Karabük Valiliği öncülüğünde, Karabük İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), Yıldız Teknik Üniversitesi, Kastamonu Üniversitesi iş birliği ve Karabük Üniversitesinin (KBÜ) ev sahipliğinde "Türkiye’nin 100 Yıllık Afet Değerlendirme Çalıştayı" gerçekleşti. KBÜ 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen çalıştaya; KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Vali Yardımcısı Muhittin Gürel, KBÜ rektör yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz, Prof. Dr. Elif Çepni ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş ile Genel Sekreter Lütfü Köm, Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kasım Yenigün, Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, AFAD İl Müdürü Gazanfer Erbay, kurum müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Açılış oturumunda konuşan KBÜ Rektörü Kırışık, Türkiye coğrafyasında pek çok afet türünün tarih boyunca sıkça yaşandığını ve bundan sonra da yaşanacağının öngörüldüğünü belirtti. Deprem, toprak kayması, sel felaketi, çığ düşmesi gibi birçok doğa kaynaklı afetlerin yanı sıra stratejik ve jeopolitik konum nedeniyle yakın bölgedeki savaşlar, olağan dışı göçler, insan kaynaklı ihmaller ve terörden kaynaklanan sabotajlar nedeniyle de afetlerin yaşandığını aktaran Kırışık, "Bu nedenle afet öncesi alınacak tedbirler ve afet sonrasındaki ilk müdahale ve süreç yönetimi giderek daha önemli bir hale geliyor. Son yüzyılda yaşanan afetler, afetlere karşı alınan tedbirlerle bugüne kadar elde ettiğimiz tecrübeler, afet yönetiminin tek bir merkezden yapılmasını elzem kılmıştır. Afet ve afetlere önleyici tedbirlerin alınmasında, yeni toplu konut ve yerleşim bölgelerinin belirlenmesinde, üniversitelerin inşaat mühendisliği, çevre mühendisliği, jeoloji ve jeofizik mühendisliği ve benzeri anabilim dallarının katkıları mutlaka çok önemlidir" dedi. "Afet riskini azaltmak öncelikli ödev olmalı" Türkiye’nin yüksek riskli ülkeler arasında küresel risk endeksinde 191 ülke arasında 45. sırada yer aldığını belirten KBÜ Rektörü Kırışık, "Afet riskini azaltmak tüm kamu kurum ve kuruluşların yanı sıra vatandaşlarımızın da öncelikli ödevi olmalı. Nasreddin Hocamızın tavsiyesi doğrultusunda henüz afet yaşanmadan önlemleri almak son derece önem arz etmektedir. Deprem, sel felaketi ve benzeri doğal afetler öncesi alınacak tedbirler çerçevesinde yapı stoku envanterinin son ve en güncel halinin alması, kentsel dönüşüm bölgelerinin belirlenmesi, devam eden ve yeni başlayacak olan kentsel dönüşüm projelerinin ülkemizin imkanları doğrultusunda tamamlanması, fay hatları üzerindeki yerleşimlerin yeniden gözden geçirilmesi, belediyelerin ruhsatlandırma görevlerini en titiz şekilde yerine getirmesi, yapı denetimlerinin yasalara uygun şekilde yapılması, ağaçlandırma çalışmalarının hem artırılması hem de gözden geçirilmesi, dere yataklarının ıslah edilmesi, depreme dayanıklı inşaat malzemesi ve bina modellerinin geliştirilmesi, anaokuldan üniversiteye afet anında korunma ve sonrası ilk yardım eğitimlerinin bütün öğrencilere verilmesi ve bu eğitimlerin güncel tutulması sayılabilir. Bu esnada kamu politikaları analizi alanında çalışma yapan bir akademisyen olarak bizim de afetlerle ilgili ortaya koymak istediğimiz belli yaklaşımlar bulunmaktadır" ifadelerini kullandı. [caption id="attachment_141455" align="alignnone" width="1280"] Afetler ders niteliğinde[/caption] KBÜ Rektörü Kırışık, afetlerin öğretici etkilerinin olduğunu aktararak, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Her bir afet afetle ilgili bize nasıl davranmamız gerektiğine yönelik belli sırlar veriyor. Bu anlamda 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin bize gösterdiği önemli bir sır olarak, afetlerin merkez alınarak ulaşım problemleri ortaya çıkabileceği öngörülerek her il ve ilçe merkezinde oluşturulması, önemli bir veri olarak ortaya çıkmıştır. Bunun dışında depreme, yangına ve diğer felaketlere hazırlıklı bir şekilde oluşturulacak binalarla kent merkezlerinde afete hazırlık ve afet sonrası acil müdahale yapılması, bizim için önemli bir öğretici etki olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun dışında felaketlerden öğrendiğimiz en önemli konulardan bir tanesi apartman türü yapılaşmaların felaketler kapsamında oldukça yıkıcı, zarar verici etkilerinin olduğunu gözlemliyoruz. Dolayısıyla bu noktada gelişmiş ülkeleri değerlendirdiğimizde Amerika Birleşik Devletleri’nde yapı stokunun yüzde 83’ü tek katlı ya da iki katlı müstakil bahçeli evler şeklinde ortaya çıkmaktadır. İngiltere’de bu oran yüzde 79 olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye coğrafyasına baktığımızda sadece yüzde 1.02’si insan yerleşim alanı olan yüzde 98.98’i yani yüzde 99’u insan yerleşim alanı olmayan bir coğrafyada bulunmaktayız." Türkiye’nin 100 Yıllık Afet Değerlendirme Çalıştayı açılış konuşmalarının ardından, Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy’un "Türkiye’nin 100 Yıllık Deprem Tarihi", Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kasım Yenigün’ün "Son 100 Yılda Meydana Gelen Hidrometeorolojik Afetler ve Çıkarılacak Dersler", KBÜ Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Kasım Yılmaz’ın "Türkiye’de Afet Yönetimi Açısından Yangınlar Genel Değerlendirme", Karabük İl Afet ve Acil Durum Müdürü Gazenfer Erbay’ın "Karabük’ün Afetsellik Değerlendirmesi", Karabük Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hasan Öztürk’ün "Karabük İlinde Kentsel Dönüşüm Uygulamaları ve Yapı Denetim Faaliyetleri" başlıkları üzerinde Türkiye’nin 100 Yıllık Afet Değerlendirmesinde bulunmasıyla sona erdi. (Ramazan Öztürk)

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
09 Mart, 2025 12:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Hamsi bitti, tekneler erken “paydos” etti

Denizlerde 15 Nisan’da başlayacak av yasağına kısa bir mühlet kala balıkçılar denizlerde hamsinin neredeyse bitmesiyle bir arada erken "Paydos" edip teknelerini limana demirleyerek ağlarını ve teknelerini bakıma almaya başladı.
Balık av döneminin bitimine kısa bir mühlet kala dönemi kapatan Trabzonlu balıkçılar, teknelerini limana çekti. Bu dönem bol biçimde avlanan palamuttan umduğunu bulan balıkçılar hamside ise istenilen avı gerçekleştiremedi. Trabzon’daki farklı limanlara demirleyen kimi balıkçılar gelecek dönem için şimdiden teknelerini ve ağlarını bakıma alırken, kimileri da Orkinos avı için Akdeniz’e gitmeye hazırlanıyor.
Yoroz limanına demirleyen gemi sahiplerinden Emrehan Köroğlu bu dönem balıkçılık ismine uygun geçtiğini belirterek, "Bu dönem bizim açımızdan hoş geçti. Makus demeyelim yeterli geçti. Palamut avı hayli uygundu. Palamut avından sonra hamsi avına başladık. Aslında hamsi pek beklemiyorduk fakat biraz hamsi avı da oldu. Balık olmayınca ve çıkan balık da masraflarımızı karşılamayınca paydos ettik. Son devirde hamsi ve istavrit vardı, onlar da daha sonra olmayınca bitirdik. Şu anda ağlarımızın bakımı ve tamiri ile uğraşıyoruz, yakında biter. Tekrar nasipse 1 Eylül’de tekrar palamut avına başlayacağız" dedi.

Erken paydosun sebebi hamsinin bitmesi
15 Nisan’a kadar tekne tamiratıyla ilgilenip dönemi kapatacaklarını lisana getiren balıkçı tayfalarından Harun Genç, "Artık balık avına çıkma sona erdi. Bu sene bereketliydi, palamut bayağı oldu. Hamsi de oldu fakat geçtiğimiz yıllara göre biraz daha az oldu. Erken paydos etmemizin sebebi biraz da hamsiye bağlı oldu. Hamsi avı olması gerektiği üzere olmayınca biz de bitirdik. Bu mühlet zarfında da ağlarla ilgilenip dönemi büsbütün kapatacağız" diye konuştu.

"Son 10 yıla bakınca dönem düzgün geçti"
Hamside dönemin bittiğini istavritin de bitmeye yaklaştığını kaydeden balıkçı tayfalarından Taner Kul ise "Biz genelde hamsi avına çıktığımız için hamsi de bittiği için demirledik. Ağımızı temizledik, eksik olan yerleri de tamamlayıp önümüzdeki döneme hazır etmeye çalışıyoruz. Son 10 yıla bakarsak dönem güzel geçti. Bol halde palamut vardı, beşerler doyasıya yedi. Çabucak çabucak bu vakitlerde paydos ediyoruz. Bundan sonra ağ tamirlerinin akabinde orkinos kotası olanlar orkinos avına gidecekler. Biz burada bir aylık bir müddette bakımlarımızı yapacağız. Daha sonrasında ise ya öteki gemilerin ağlarını yapmaya gideceğiz ya da orkinos avına gideceğiz" dedi.
Öte yandan denizlerde trol ve gırgır ağları ile avcılık yapan balıkçılar için 1 Eylül’e kadar sürecek yasak 15 Nisan’da başlayacak.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.