Ihlas Haber Ajansı tarafından
05 Kasım, 2024 08:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

Türkiye’de ikinci: Yapay zeka destekli MR cihazı ile iki kat daha fazla hastaya hizmet verilecek

Sağlık Bakanlığı tarafından Kastamonu’da yapay zeka destekli MR ünitesi hizmete alındı. Türkiye’de ikinci olma özelliği taşıyan cihaz ile iki kat daha fazla hastaya hizmet verilebilecek.
Kastamonu Valiliği ile Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü’nün talepleri üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine yapay zeka destekli MR ünitesi kuruldu. Türkiye’de Çanakkale’den sonra ikincisi Kastamonu’da kurulan yapay zeka destekli MR ünitesinin hizmete alınması nedeniyle tören düzenlendi.

“Yapay zeka destekli MR cihazı, Çanakkale’den sonra bizdeki ikinci cihaz”
Törende konuşan Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Zafer Ergül, “Sağlık Bakanlığı’nın verdiği yetkiyle ihaleye çıktık. Yapay zeka destekli MR cihazı daha önce Çanakkale’de kuruldu, bizdeki ikinci cihaz. Normalden iki katı hasta bakacağız. 15 gün içerisinde MR çekme randevusunu aynı güne indireceğiz. Sessiz MR çekme özelliği olan bu cihaz, özellikle klostrofobisi olan hastalar için büyük bir avantaj sağlayacak. Esnek, hafif ve yüksek kanal kapasiteli Air Coil sistemi var. Hastanın üzerini örttüğümüz anten kısmı artık hastanın bütün vücudunu kaplayacak şekilde ve hiçbir ağırlık sağlamadan bunu temin edecek. Yüksek homojen magnet sayesinde kaliteli bir imaj elde edeceğiz. 3 tesilalık görüntü alabilen cihazlar gibi bu 1,5 tesilalık cihaz aynı görüntüyü bize sağlamış olacak. Kemik görüntüleme teknolojisi var. Özellikle çocuklarda ve hamilelerde kemik densitesini ölçmede, kemik patolojilerini tespit etmek gibi bize yol gösterecek. Multidrive RF teknolojisi ile derin dokudan sinyal sağlayacak. Karaciğer yağ oranını hesaplayacak. Focus teknolojisi ile küçük alanlarda difüzyon yapma yeteneğine sahip. Yüksek gradiyent gücü sayesinde ince kesitli görüntüler alabileceğiz. Gözümüzden bir şey kaçmayacak inşallah artık. Aynı zamanda hasta cihaza girdiğinde istersek aynı anda tüm vücut MR’ını çekmiş olacağız” dedi.

“Lütfen önce aile hekiminize muayene olun”
Vali Meftun Dallı da, “Türkiye’de aile hekimliği sistemini kurduk. Şu an itibarıyla çok da iyi çalışıyor ama genel olarak insanımız, uzman doktora ya da profesöre muayene olayım gibi bir yaklaşımımız var. Fakat sistemin çalışabilmesi için en alt kademeden başlayarak ihtiyaç duyuldukça yukarıya doğru gitmek gerekiyor. Sistem böyle planlanmış ve böyle çalışırsa başarılı olur. Hepimiz buna riayet ederek, lütfen önce aile hekiminize bir gidin. Bir görsün sizi aile hekiminiz. Eğer kendisinin çözemeyeceği bir sorun varsa zaten sizi sevk edecektir. Aile hekimi sevk ettiği zaman buradaki arkadaşlarımıza muayene olursunuz. Onlar da çözemezse Ankara’ya, İstanbul’a sizi gönderiyorlar. Buna riayet edersek sağlıkta geldiğimiz bu güzel seviyeyi daha ileri noktalara taşıyarak bunu sürdürme imkanımız olur. Ama hepimiz, Eğitim Araştırma Hastanesine yığılırsak, ihtiyacı olanların hakkına da giriyoruz. Bir anlamda kul hakkı hem de sistem zor çalışır. Yani zorluyoruz, buna gerek yok. Bundan sonra teşhislerin konulabilmesine bu cihaz mutlaka çok büyük katkı verecektir. Hastalarımız çok daha güzel bir hizmeti almış olacaklar” diye konuştu.

“Yataklı AMATEM merkezini ilimize kazandırmak istiyoruz”
Kastamonu’nun 11 ilçesinde diyaliz ünitesi kurduklarını söyleyen Vali Dallı, “İnşallah bunu 12 yapacağız, hatta 15’e çıkaracağız. Pınarbaşı’nda diyaliz kurulmadan başka yerlere gitmek zorunda kalan diyaliz hastası için gerçekten çok büyük bir sorun. Bu sorun yerinde çözülmüş oluyor. Şimdi peşinde olduğumuz diğer bir konu da yataklı bir alkol ve madde bağımlılığı tedavi merkezi (AMATEM) kazandırmak. Çok gerek olmadığı düşünülebilir ama kamuoyunda çok büyük bir beklenti var. İnşallah hep birlikte şehrimize yataklı AMATEM kazandırırsak sadece ilimiz için değil, etrafımızdaki birkaç ilin de o noktada sorunlarına çare oluruz. Ailelerin bu konudaki ıstıraplarını, sıkıntılarını biliyoruz, görüyoruz. İnşallah onda da muvaffak oluruz” şeklinde konuştu.

“Hedefimiz bir günde MR randevusu vermek, raporlamasını da 3 günde bitirmek”
Kastamonu İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok ise, “11 ay boyunca sürekli olarak neler yapabiliriz çalışmasında bulunduk. Daha fazla muayene ettikçe, daha fazla hekim kazandıkça yanında gereken yeni işlemler olduğunu gördük. Bununla birlikte daha fazla laboratuvar tahlili ihtiyacı, daha fazla görüntüleme ihtiyacı oldu. Bunlardan ultrason sorunumuzu daha önceden çözdük. Bir haftanın altında ultrason randevusu veren bir iliz. Bununla birlikte tomografiyi aynı gün içinde veriyorduk. Fakat gördüğümüz bir problem vardı. Ne kadar muayene etsek de MR muayenelerimizin bir aya kadar yükseldiğini gördük. Ne kadar çalışsak da tek MR cihazıyla bu kapasiteyi açıkçası aşamıyorduk. Bu konuda sağ olsun gerekli görüşmeleri hem vekillerimizle hem valimizle hem bakanlığımızla yaptığımızda ikinci bir MR cihazının hem de üniversite hastanesine yakışacak bir MR cihazının ihtiyacı hasıl oldu. Bu konuda aldığımız destekle bugünden itibaren ikinci akıllı MR cihazına sahip olduk. Kişi muayene olduktan sonra bir gün içinde hedefimiz MR randevusunu vermek, raporlamasını da 3 gün içinde bitirip hastamızı muayene edip göndermek. Bu konuda sözümüzü tutacağız. MR cihazı, hastanenin değil, Kastamonu’nundur. İlçelerimizde ihtiyaç olan MR randevuları için kişileri hastaneye gelmeden sadece telefonla Tosya’daki hastamıza, İnebolu’daki hastamıza, Cide’deki hastamıza da MR randevusu vereceğiz. Bu yüzden hastaneye randevu için gelmelerinin önüne geçeceğiz" ifadelerini kullandı.

“Kastamonu, sağlıkta yıldız illerden biri olacak”
Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci de, “Kastamonu, şehir merkezimizin yanı sıra 19 ilçemiz ve komşu illerin ve ilçelerinin de teşhis ve tedavi yükünü taşıyan sağlıktaki amiral gemimiz. İlçelerimizdeki sağlık kuruluşlarını ve şehrimizdeki ilk basamak sağlık birimlerini donanım ve halkımızdaki farkındalık düzeyinde güçlendirdikçe Eğitim ve Araştırma Hastanemizin omzundaki yük peyderpey azalacak. Hastanemizde yeni bir MR cihazını daha hizmete alıyoruz. Üstelik bu yeni cihazımız yapay zeka destekli olup, teşhis yanı sıra çekim anındaki konforu ile son derece teknolojik bir cihaz. Bu cihazdan ülkemizde ancak birkaç adet var. İkinci MR cihazı sayesinde randevular gün aşırı verilecek. MR randevusundaki sıkıntı, il tarihimizden artık bugün itibarıyla siliniyor. İlimizin en az 5 yılını tanımlayacak sağlık master planı da diyebileceğimiz bir vizyon ve öngörü üzerinde çalışıyoruz. Günübirlik, popülist adımlar atmıyoruz. Kastamonu, sağlıkta yıldız illerden biri olacak” dedi.
Konuşmaların ardından yapılan dua sonrasında MR ünitesinin açılış kurdelesi kesildi. Ardından heyet, MR cihazı hakkında bilgiler aldı.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
06 Mart, 2025 20:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü: “Yağan kara güvenme, kokarcaya aman verme”

Samsun Vilayet Tarım ve Orman Müdürlüğü, "Yağan kara güvenme, kahverengi kokarcaya aman verme" ikazında bulundu.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, kahverengi kokarcayla ilgili açıklama yaptı. Kahverengi kokarcayla uğraşın devam ettiği belirtilen açıklamada, "İlimiz ziraî üretiminde başta fındık olmak üzere birçok eserde kıymetli ölçüde randıman ve kalite kayıpları meydana getirme riski olan, tahripkâr, istilacı ve polifag bir ziyanlı olan kahverengi kokarca ile gayret; bakanlığımız ‘Kahverengi Kokarca İle Gayret Hareket Planı’ yeterince; 2025 Yılı Bitki Sıhhati Uygulama Programı kapsamında Entegre Çaba Prensipleri doğrultusunda Kahverengi Kokarca Teknik Talimatına nazaran devam etmektedir. 2017 yılında birinci kere Terme ilçesinden vilayetimize giriş yapan, 2023 yılı Temmuz-Ağustos aylarında popülasyon artışının Terme-Çarşamba ilçelerinde kimi lokasyonlarda ekonomik olarak eserde ziyana yol açtığı, 2024 yılında ise popülasyonun artarak devam ettiği, bu süreçte ise il/ilçe tarım orman müdürlüklerimizin ihtar ve ikazlarını dikkate alarak uygulayan üreticilerimizin eserlerini müdafaaya yönelik çabalarında muvaffakiyete ulaştığı tespit edilmiştir. Kahverengi kokarca zararlısının tanınması ve ziyan boyutu ile kamuoyunun bilgilendirilmesi çalışmalarımız ziyanlı vilayetimize giriş yapmadan başlamış, hala bugün de il/ilçe uyum konsey toplantıları, il/ilçe bölüm toplantıları, kurum ve kuruluşlar ile istişare toplantıları, biyosidal uygulama eğitim programları, çiftçi eğitim ve yayım çalışmaları, proje çalışmaları, tarla okulları, örnek uygulama eğitimleri, uğraş takvimi duyuru ve ilanları üzere bütün argümanlar kullanılarak devam etmektedir. Bunun yanında bakanlığımızca tahsis edilen ödenekler ve yerelden temin edilen kaynaklar ölçüsünde sahipsiz alanların kışlak gayretinde kullanılmak üzere biyosidal ilaç alınması ve bu alanların ilaçlanması, kışlak öncesi ve kışlak sonrası feromon tuzaklarla cezbet-öldür yönergesi kapsamında kullanılmak üzere feromon tuzak ve etrafında yapılacak ilaçlamalar ile ilgili bitki muhafaza eserleri alımı, dağıtımı ve alanda aktif kullanımı, ilaçlamalarda kullanılmak üzere alet ekipman alımı, dağıtımı ile ilgili çalışmalarımız devam etmektedir" denildi.

2025’te artarak ve yayılarak devam etmesi öngörülüyor
Kahverengi kokarcanın 2025 yılında da artarak ve yayılarak devam etmesinin öngörüldüğüne dikkat çekilen açıklamanın devamında şu tabirlere yer verildi: "2025 yılında ise polifag, istilacı ve tahripkar bir ziyanlı olan kahverengi kokarca popülasyonunun artarak ve yayılarak devam etmesi öngörülmekte olup önlemlerimizin de artarak ve Kahverengi Kokarca ile Uğraş Hareket Planı doğrultusunda üreticilerimiz başta olmak üzere bütün dal paydaşları ile birlikte seferberlik ruhu içerisinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Kahverengi kokarca biyolojisi gereği sıcaklık ortalaması 15-16 dereci altına inmeye başladığında kışlamak için amaç gayret alanlarımız olan konut, ahır, boş depo ve çatı ortaları üzere barınma alanlarında kışlama eğilimi göstermektedir. Kış boyunca yaklaşık 4-5 ay bu kışlaklarda kışı geçirip sıcaklık ortalaması 12,5 dereceye ulaştıktan sonra kışlaklardan çıkışlar başlayıp çıkışlar 16 dereceye kadar devam etmekte ve ortalama 17 dereceyi geçtikten sonra büyük oranda sonlanmaktadır. Bu sene geçen kış kaidelerinin korunaklı alanlarda kışlayan böcek popülasyonu üzerinde bir tesiri olmayacağı öngörülmektedir. Kışlak gayreti ise öncelikle mekanik çaba (toplanıp imha edilerek) yapılarak, ulaşılamayan alanlarda ise Sıhhat Bakanlığı’nca ruhsatlandırılmış biyosidal eserleri kullanılarak çaba yapılmalıdır. Kışlak uğraşında katiyen (BKÜ) bitki muhafaza eseri kullanılmamalıdır."

Seferberlik ruhu içerisinde mücadele
Seferberlik ruhu içerisinde çaba edilmesi gerektiğini vurgulayan Tarım ve Orman Vilayet Müdürü İbrahim Sağlam ise "Kahverengi kokarca; kışlaklardan sıcaklık ortalaması 12,5 dereceyi ulaştığında çıkışlara başlayıp sıcaklık ortalaması 17 dereceyi bulana kadar periyodik olarak çıkışlarını sürdürmektedir. Karadeniz Bölgesi’nde rakımsal ve bölgesel sıcaklık farklılıkları da dikkate alındığında referans tarihi olarak 2-10 Nisan ortası baz alınarak kullanılan ruhsatlı biyosidal eserlerin uygulama yüzey alanlarında kalma mühleti, büyükşehirlerde uygulama yapılması gereken alanlarında da büyüklüğü ve çokluğu dikkate alındığında 1-10 Mart tarihi prestiji ile kışlak alanlarda biyosidallerin uygulamaya başlanmasına, 15 Nisan tarihinde ise sonlandırılmasının uygun olacağı önerilmektedir. Kışlak alanlarda zararlının hareketsiz olacağı ve kimyasalla temasının zahmeti üzere etkenler de baz alındığında çıkış yapmak için hareketlenmelerin olduğu bu tarihlerin baz alınması kışlaklardan çıkış basamağında gerek ziyanlı ile temasın gerekse de yapılacak gayrette muvaffakiyet bahtını ve oranını arttıracaktır. Gerek kışlak gayreti gerekse cezbet-öldür yolu ile çaba ve eser bazında kimyasal gayret takvimi hususlarında il/ilçe tarım ve orman müdürlükleri ile irtibatlı olunması ve takip edilmesi, yapılan tertiplere dayanak olunması, seferberlik ruhu içerisinde gayret çalışmalarına kişisel ve toplumsal olarak sürat kesmeden devam edilmesi ilimiz ziraî üretimi için son derece önemlidir" dedi.
Ayrıca kışlaklardan çıkış için uğraşa 1-10 Mart’ta başlanması, 15 Nisan’a kadar devam edilmesi öneriliyor. Öte yandan kullanılan biyosidal eserlerin kalıcılık müddeti baz alındığında Nisan sonuna kadar tesirlerinin devam edeceği belirtildi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.