blank
Ramazan Akca tarafından
24 Kasım, 2023 10:42 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Türkiye’de 10 ayda satılan elektrikli araç sayısı 60 bini geçti

Birçok ülkede artık elektrikli araçlar tercih edilirken, Türkiye’de 2023 yılının 10 ayında satılan elektrikli araç sayısı 60 bini aştı. Uzmanlar, 2024’te otomotiv sektöründe yüzde 30 daralmanın gözüktüğünü öngörürken, elektrikli araç pazarında yüzde 50 büyüme söz konusu olabileceğini açıkladı.

Türkiye’de otomobil pazarında elektrikli araç satışları geçen sene 14 bin olurken, bu yılın 10’uncu ayında 60 bin adeti geçti. 81 ilde elektrikli araçlar için halka açık kurulan ticari şarj istasyonlarıysa 10 bin 500’ün üzerine çıktı. Diyarbakır’da faaliyet gösteren Oto Seç otomotiv firmasında Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Yıldırhan, elektrikli otomotivlere bu sene ciddi bir ilgi olduğunu söyledi. Gelecek sene yaklaşık 100 bin elektrikli otomobilin satılabileceğini öngören Yıldırhan, “Elektrikli otomobillere çok büyük bir ilgi var. Bunu Türkiye genelinde görebildiğimiz kadar Diyarbakır özelinde de görebiliyoruz. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 14 bin elektrikli otomobil satılmışken bu yılın ilk 10 ayında bu rakam 60 binli rakamları geçmiş durumda. Muhtemelen yılsonuna kadar 70 bin adet tam elektrikli otomobil satılmış olacak. Önümüzdeki yıl bu rakamın 100 bini geçeceğini öngörmekteyiz. Gelecek yıl otomotiv sektöründe yüzde 30-35 civarında daralma gözükürken, elektrikli otomotiv pazarında yüzde 50’ye yakın bir büyümeden söz edebiliriz. Diyarbakır’da bugün itibariyle piyasada gezen 3 bin üzerinde elektrikli otomobil var. Bu da Diyarbakır’da her geçen gün elektrikli otomobillere ilginin arttığını, satışların arttığını gözlemleyebiliriz. Muhtemelen 2024 yılında Diyarbakır’da da bu sayı 10 binli rakamları geçecektir” dedi. Her ilde şarj istasyonu Elektrikli otomobillerde rağbetin artmasıyla 81 ilde şarj istasyonunun kurulduğunu ifade eden Yıldırhan, “Elektrikli otomobilleri tercih etmede insanların açıkçası en büyük endişelerinden bir tanesi şarj süreleridir. Türkiye’de 81 ilde toplam 10 bin 500 üzerinde halka açık ticari şarj istasyonları var. Diyarbakır’da şu ana kadar toplam faaliyet gösteren 102 şarj ağı işletmecisi tarafından yürütülüyor. Şarjlı araçlar, araçtan araca farklılık göstermekle beraber yüzde 30’dan yüzde 80’e kadar şarj süresi 20 dakika ile 30 dakika arasında gerçekleştirilebiliyor. Elektrikli araba ile çok rahat Türkiye’de uzun süre bir yolculuk da yapılabiliyor. Ayrıca elektrikli otomobiller 3 türde şarj edilebiliyor. İlki evde normal bilgisayarı telefonu şarj ettiğiniz 220 voltluk şarj prizinden de araçlarınızı şarj edebilirisiniz. Tabi bu en yavaş olanı. Bir sonrakinde ise evinizden ya da iş yerinizden bir Wallbox dediğimiz ara şarj kutusu satın alarak aracınızı 22 kilowatt kadar şarj edebilme imkanı buluyorsunuz. Son olarak da halka açık olan hızlı şarj istasyonları var. Şu anda Türkiye’de çok az da olsa 360 kilowatt saate kadar ama yaygın olan 120 ve 180 kilowatt saate kadar aracınızı şarj edebiliyorsunuz. Elektrikli otomobillerin şarj kapasitesine göre değişiklik göstermesiyle birlikte evde şarj edildiğinde kendi şebekenizden 150 lira ile 200 lira arasında bir tam dolum maliyetiyle 500 kilometre yakın menzil elde edebiliyorsunuz. Bu da fosil yakıtlı bir otomobilin harcadığı fiyatın 10’da 1’i” diye konuştu. 10 kat tasarruflu Elektrikli otomobillerin tercih edilme sebeplerinin başında iki konu olduğunu belirten Yıldırhan, şunları söyledi: “Elektrikli otomobillerin tercih edilme sebeplerinin başında iki konu var. Bir tanesi çevreci olması, diğeri ise tercih edenlerin daha tasarruflu olduğunu düşünmeleridir. Elektrikli araçlar çok tasarrufludur. Özellikle evde ya da iş yerinizde şarj ettiğinizde fosil yakıtlı bir araca göre 10 kata yakın tasarruf sağlamış oluyorsunuz. Elektrikli aracın çevreci olması ise baktığımızda elektrikli araçlarda müthiş bir sessizlik var ve en önemli özelliklerinden bir tanesi de gaz pedalına dokunulduğu zaman bütün enerjiyi lastikte hissedebiliyorsunuz. Çok ciddi ivmelenmeler edinebiliyorsunuz.” Son olarak Yıldırhan, “Biz Diyarbakır’da elektrikli araba devrimini başlatan firmayız. Bu iddiamızı yeni modellerimizle de gösteriyoruz. Şuan 3 markanın Diyarbakır’da ve bölgede yetkili satıcısıyız. Vatandaşların ilgisi çok yoğun. Özellikle akaryakıt fiyatlarının artmadı ile birlikte vatandaşların ilgisi daha da arttı. Ayrıca elektrikli araçlarda fosil yakıtlı araçlara göre vergi avantajı çok ciddi söz konusu. Bizim sattığımız elektrikli araçlar yüzde 10’luk ÖTV dilimindeyken fosil yakıtlı bir aracın Türkiye’de artık en ucuzu bile yüzde 80’lik ÖTV diliminde yer alıyor” ifadelerine yer verdi. Elektrikli araçların fiyatlarının uygun olduğunu belirten müşteri Ayhan Kartal, “2. el araçlara bakmaya geldik, ama elektrikli araçları gördüm bayağı beğendim. İkinci el fiyatına sıfır elektrikli otomobil satıyorlar. Zaten artık elektrikli araçlara da talep daha çok. Bakalım eğer uyarsa almayı düşünüyoruz. Bu markayı ilk defa görüyorum konforu baya iyiydi” ifadelerinde bulundu.
KARABÜK BASINI CANDIR
blank
Mustafa AKAY tarafından
19 Aralık, 2024 10:34 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KARABÜK BASINI CANDIR

MUSTAFA AKAY

Yüce Atatürk, " Basın milletin ortak sesidir. Basın milleti aydınlatmada, muhtaç olduğu fikri vermede, başlı başına bir kuvvettir. Bir rehber, bir okuldur" diyor.
Uzak öngörüsü ile de ekliyor. " Basın özgürlüğünden doğan sakıncaların giderilmesi de yine basın özgürlüğüdür"
Karabük Basınının bu doğrultuda olmasının sevinci içinde bu yazıyı kaleme alıyorum.
Bilindiği gibi bölgemizin Yenice'sinde altı yedi yıl önce çevre sorunları yaşandı. Bunlardan birisi Katı Atık Bertaraf Tesisi’nin Yenice Ormanları’nda kurulması diğeri de Şeker denilen doğa harikasına HES yapılmasıydı.
Yenice, bu iki belayı Karabük Basını’nın korkunç desteğiyle alt etmesini başardı. Bir ağaç kesilmesin diye inşaatı kaydıran Atatürk'ün anlamlı davranışını Karabük Basını ağaçlar kesilmesin diye sonuna kadar savundu.
Şimdilerde de bölgemizde, korkunç bir çevre sorunu yaşanıyor. Daha önce de yazdığımız gibi Gerede'deki sanayi bölgesindeki deri fabrikalarının ve diğer tesislerin atıkları akarsuya atılıyor. Köroğlu Dağları’ndan çıkan bu akarsu, Gerede, Çerkeş, Eskipazar, Karabük, Yenice, Gökçebey ve Çaycuma sınırlarından geçerek Filyos'ta denize dökülüyor.
Kocaman bir coğrafya, çevre kirliliğiyle karşı karşıya. Su, toprak, hava kirliliği halk ve hayvan sağlığını tehdit ediyor. Tarımı olumsuz etkiliyor.
Mehmet Emin Aslan önderliğinde duyarlı insanlar ve yurtsever grup, bu vahşete karşı bir platform çevresinde örgütlendiler. Adına da " Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu" dediler. Çeşitli etkinlikler ve eylemlerle soruna dikkat çekmek istiyorlar. Bıkmıyorlar, yılmıyorlar, oradan oraya koşuyorlar. Bakanlıklara, valiliklere, bürokrasiye gidiyorlar. Yazıyorlar, çiziyorlar. Köylüyle yan yana geliyorlar. Seslerini duyurmak için çalmadık kapı bırakmıyorlar. Olayı yerel ve ulusal basına da taşıyorlar.
Geçtiğimiz cumartesi günü de Karabük Basını ile bir araya geldi, GEÇTAP Platformu. Olayı baştan sona görsellerle de destekleyerek anlattı ve basından destek istedi. Bu toplantıda, neler olup bittiğini tüm ayrıntılarıyla gazeteleremiz, internet sitelerimiz ve televizyonumuz verdiler. Biz, sadece çarpıcı bir örneği yazmakla yetineceğiz. Toplantıda, konuşan Gerede'nin Akçeşehir Köyü’nden Mustafa Halıcı, " Zehirleniyruz, sesimizi duyan yok. Tarım yapamıyoruz nefes almıyoruz, hayvan bakamıyoruz. Şu gördüğünüz şişenin kapağını açsam, kokudan duramazsınız. Biz, kafayı çizdik. Böyle giderse, Külliye önünde, kendimizi yakacağız." diyerek feryat etti.
İşte Karabük Basını göğüs kabartacak bir şekilde bu etkinliği başından sonuna izledi. Kamu yararını ilgilendiren, halkı bilgilendirme sorumluluğunu tam anlamıyla yerine getirdi.
Karabük Basını bu vahşet karşısında halktan yana saf tuttu. İsimlerini teker teker yazamıyoruz ama hepsini yürekten kutluyoruz. Karabük Basını candır dedik bu sorumlulukları üstlendikleri için.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.